İSRAİL’İ BESLEYEN KANALLARI KESME MÜCADELESİ MEŞRUDUR, İTİBARSIZLAŞTIRILAMAZ
İşgalci İsrail’in, emperyalistlerin koruması ve desteğinin yanı sıra bölgedeki pek çok rejimin iş birliği ile Gazze’de yaptığı eşi benzeri görülmemiş katliam ve soykırım savaşına karşı bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de farklı organizasyonlar eylem ve protestolarla tepki vermiş; bu eylemlere katılanlar kendi ülkelerinin İsrail’e verdiği her türden desteği hedef almış, Siyonist rejime karşı yaptırım çağrılarında bulunmuştur.
Türkiye’de öne çıkan eylemler de bu doğrultuda şekillenmiş, öncelikle İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere İsrail’i koruyan ABD ve NATO üslerinin kapatılması ve Türkiye ile İsrail arasında rekor seviyelere çıkan ticaret odağa alınmış ve ticaretin en azından resmi olarak engellenmesine muvaffak olunmuştur. İkinci önemli bir husus olarak da Azerbaycan’dan İsrail’e akıtılan petrolün kesilmesine yoğunlaşılmış ve bu amaca matuf eylemler artmıştır.
Bütün bu eylemler, bazı çevrelerde rahatsızlık yaratmış ve komplo teorileriyle izah edilerek itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Ticaretin kesilme kararı nasıl açık bir hakikatin teslimi oldu ise Siyonist katliam makinesini besleyen Azerbaycan petrolünün İsrail’e Türk ve Azeri devlet şirketleri aracılığıyla Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı üzerinden akıtıldığı, inkârı mümkün olmayan bir başka hakikattir.
Filistin’de devam eden katliamı besleyen hiçbir damara kayıtsız kalınamaz. Türkiye’den ya da herhangi başka bir ülkeden İsrail’e giden hiçbir yardıma göz yumulamaz. Bu tür faaliyetlere, iş birliklerine karşı yapılan barışçıl eylem ve protestolar son derece haklı ve meşrudur. Komplo teorileriyle itibarsızlaştırılamaz. Bu yola tevessül etmek hakikatin karşısına dikilen zavallılıktan başka bir şey değildir! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, HAMAS öncülüğündeki direnişin
Anadolu’yu savunduğuna dönük beyanının yanı sıra İsrail’i besleyen lojistiğin sürdürülmesinin herkese gösterdiği çelişkiyi bile göremeyenlerin komplolara sığınarak siyasal inisiyatiflerini koruma telaşları ibretliktir!
Biz, katliamcı ve soykırımcı İsrail’e karşı Filistin halkının yanında durabilmenin ancak yukarıda bahsettiğimiz talepleri dillendiren haklı ve meşru eylemliliklerin sürdürülmesi ile mümkün olabileceğine inanıyor ve bu mücadele biçimini destekliyoruz.
Bu itiraz ve taleplerin dillendirildiği eylemleri karalayarak itibarsızlaştıran komplocu yaklaşımları reddediyor ve muhatapları vicdan ve adalet terazisine başvurmaya davet ediyoruz.
Abdulaziz Tantik
Ahmet Örs
Ahmet Faruk Ünsal
Ali Bulaç
Ali Dalaz
Ali Öner
Atasoy Müftüoğlu
Aydın Koral
Bekir Tank
Burhan Kavuncu
Bülent Şahin Erdeğer
Cihan Aktaş
Cüneyt Sarıyaşar
Davud Güler
Derviş Argun
Enes Tarım
Erdal Elibüyük
Fatma Akdokur
Fatma Bostan Ünsal
Faysal Mahmutoğlu
Hasan Köse
Hasan Postacı
Hüseyin Alan
Hüseyin Okçu
Hüseyin Sarıgül
Hüseyin Sevim
İslam Özkan
Kadircan Mendi
Kaya Kartal
M Ali Başaran
M Ali Devecioğlu
M Ali Öner
Muharrem Balcı
Müfit Yüksel
Osman Yurt
Ramazan Beyhan
Ramazan Deveci
Serdar Duman
Şakir Diclehan
Talip Özçelik
Ümit Aktaş
Üstün Bol
Yıldız Ramazanoğlu
Yusuf Yavuzyılmaz
Zeki Savaş