İslami Literatürde ? Ümmet? Kavramı

Ocak Medya yazarı emekli müftü Mehmet Gündoğdu, bu yazıısnda ümmet kavramını işliyor.

İslami Literatürde ? Ümmet? Kavramı

Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla,

Allah´a hamd, Resulüne salat, selam olsun

Sözlükte ?yönelmek, kastetmek, öne geçmek, imam olmak? mânalarındaki ?emm? kökünden türeyen ümmet kelimesi; ?kendilerine peygamber gönderilmiş topluluk, kavim, her kabileden bir grup insan, her canlı cinsi, bütün iyilikleri şahsında toplamış kişi veya kendisine uyulan önder? gibi anlamlara gelir (Lisânü´l-?Arab, ?emm? md.; K?mus Tercümesi, IV, 175-176). 

Râgıb el-İsfahânî ümmeti ?aynı dine inanma, aynı zamanda yaşama veya aynı mekânda bulunma gibi önemli bir unsurda toplanan gruplar? diye açıklamıştır (el-Müfredât, ?emm? md.). 

Kur´ân-ı Kerîm´de altmış dört yerde geçen ümmet kelimesi yukarıda sözü edilen anlamlarda kullanılmıştır. Bu bağlamda insan topluluklarının yanı sıra hayvan ve cin topluluklarına (el-En?âm 6/38; el-A?râf 7/38), benzer inanç ve hayat tarzına sahip insan gruplarına da (el-Bakara 2/213) ?ümmet? denilmiştir. 

Kelime, ?Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet bulunsun? meâlindeki âyette (Âl-i İmrân 3/104) olduğu gibi büyük bir topluluk içindeki özel bir zümreyi de ifade etmektedir.

Bazı âyetlerde de ümmet ?din, inanç sistemi, yol? mânalarında geçer (el-Mü´minûn 23/52). 

?İbrâhim gerçekten Allah´a itaat eden, tevhid ehli, başlı başına bir ümmetti? âyetinde (en-Nahl 16/120) Hz. İbrâhim´in hidayet önderi ve bütün iyiliklere sahip bir kimse vasfıyla (Taberî, VII, 660-661) tek başına bir ümmet sayıldığı belirtilmektedir (Fahreddin er-Râzî, XX, 283-284). 

Kelime bazı âyetlerde ?zaman, müddet ve devir? mânasını da ifade etmektedir (Hûd 11/8; Yûsuf 12/45). 

İslami Literatürde ?ümmet? kelimesine verilen birçok anlam büyük oranda Kur´an´da ve hadis rivayetlerinde yer almaktadır. 

Hicretten sonra Hz. Peygamber´in Mekke müşriklerine karşı, Medine halkının bağlılığını sağlamak için, Ehl-i kitap dahil bu şehirdeki bütün gruplarla yaptığı antlaşmada (Medine vesikası) yahudi kabilelerinin de müminlerle beraber ?ümmet? diye zikredilmesi, bu kavramın kapsamı hakkında farklı görüşlerin ortaya atılmasına yol açmışsa da;

İslâm âlimleri ?ümmet? kelimesini iki mânada kullanmışlardır:

Birinci anlamda, son peygamberin gelişi ve İslâmiyet´in doğup Arabistan yarımadasının dışında duyulmasından itibaren, bundan haberdar olan bütün insanları ifade eder. 

Bu insan kitlelerine ?ümmet-i da?vet, ümmet-i belâğ? denilmiştir. Bu anlayış Kur´ân-ı Kerîm´de geçen, Resûlullah´ın bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı (Sebe´ 34/28; el-A?râf7/158), âlemlere rahmet vesilesi (el-Enbiyâ 21/107) bir elçi olarak gönderildiği şeklindeki beyanlara dayandırılmıştır.

İslam âlimlerinin ?ümmet? kelimesine verdiği ikinci mana ise;

?Hz. Muhammed´e (s.a.v) iman edip, tâbi olan kitleler? Ümmet-i Muhammed şeklindedir ve kelimenin yaygın kullanılışı da bu yöndedir. 

Bu kitlelere de ?ümmet-i icâbet? denilmiştir. Kur´an´da yer alan ?mûtedil/vasat ümmet? (el-Bakara 2/143) ve ?en hayırlı ümmet? (Âl-i İmrân 3/110) ifadeleri, ayrıca çok sayıdaki hadis rivayetinde tekrarlanan ümmet kelimesi, Ümmet-i Muhammed´i/Muhammed ümmetini belirtmektedir. 

Vesselam.

Kaynak:

T.D.V. İslam Ansiklopedisi, Ümmet mad, 42/308-309.