*HAKSÖZ DERGİSİ...
Haksöz dergisi, Aralık 2020 tarihli 357. sayısıyla okuyucularının karşısına çıktı.
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz dergisi, Aralık 2020 tarihli 357. Sayısında hükümetin hukuk ve ekonomi alanındaki reform vaadini kapağa taşıdı.
Gündem’de politik manevra ile samimi arayış arasında iktidarın reform vaadi ele alınıyor. Reform ihtiyacının yanlış giden süreçler üzerine doğduğu ifade edilerek, hiçbir yanlışın kabul edilmemesiyle ortaya çıkan tenakuza dikkat çekiliyor. Bununla birlikte reformun adaleti getirmesi umularak yüzleşmenin şart olduğuna vurguda bulunuluyor.
Bu sayıda;
Hamza Türkmen, reform vaadi ve gerçekler bağlamında kapak konusunu irdeliyor.Yönetimde şeffaflık, adalet, özgürlük imkânı, hesap verilebilirlik ve 3 Y beklentilerinin karşılanması ile bu vaatlerin toplumsal karşılık bulabileceğine işaret eden Türkmen, yazısında sistem değerlendirmesine de yer ayırıyor.
Derginin önemli yazarlarından Rıdvan Kaya da; salgın sürecinin öğrettiklerini kaleme aldığı yazısında, nimetin ve şükrün değeri üzerinde duruyor. Musibetten hayırlı dersler çıkarmanın önemine işaret ederek, bu süreç ile ilgili yükümlülüklere dikkat çekiyor.
Ayrıca derginin bu sayısında, Yasir Bayram, Hamza Tzortzis ile bir söyleşi gerçekleştirmiş. Tzortzis, röportajda milli kimlik, milliyetçilik, Avrupa’daki göçmenler ve sorunlar, Batı’da hayat, tebliğ, fikrî gelenek ve liberalizm üzerine sorulara cevap veriyor.
Dış gündemle ilgili olarak ise Sam Hamad ve Patricia Karam’ın Suriye ile ilgili, Gökhan Ergöçün’ün çevirdiği yazılarının yanı sıra,Edna Bonhomme’nin Almanya’nın Afrika’yı adeta bir laboratuvar olarak kullandığı 1900’lü yıllarda insanlar üzerinde yaptığı aşı deneyleri ile ilgili, İsmail Şenbaş'ın Türkçeye çevirmiş olduğu bir yazı bulunmakta...
***
*İKTİBAS DERGİSİ...
İktibas Dergisi’nin yeni sayısında da yine birçok konu var!
41. yılına adım atan derginin bu sayısında, geçen ay ABD senatosunun Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı ile gündeme gelen ‘Batının yaptırım siyaseti’ yorumlanmakta. Batının, egemenliğinin devamını sağlamak üzere başvurduğu en önemli operasyonal unsurlardan biri olan yaptırımların, hak ve adalet ile bir ilgisinin olmadığı, ancak Batının çıkarlarının korunmasına hizmet ettiği vurgulanmakta. Yorum sayfalarında ayrıca, Şeb-i Arus törenleri bağlamında yaşanan Türkçe Kur’an ve kadın semazen tartışmasına da değinilmekte.
İktibas Dergisi’nin yeni sayısında “Medine, Medine Sözleşmesi ve Medeniyet ”konulu soruşturma manşette yer alıyor.
90'lı yıllarda Muhammed Hamidullah'ın, Müslümanların gündemine soktuğu; Türkiye'de ise Ali Bulaç'ın, bir açıdan en önemli uğraşı alanlarından olan Medine Sözleşmesi/vesikası ; “Medine, Medine Sözleşmesi ve Medeniyet”konulu soruşturma konusu olarak kendine yer bulmakta...
Konuyla ilgili birçok isme yöneltilen sorularda, İslam’ın gelişi ile Yesrib’in Medine’ye dönüşümü, Medine ile Medeniyet arasındaki ilişki, Medine Sözleşmesi’nin ‘anayasal’ bir nitelik taşıyıp taşımadığı ve günümüz toplumlarında yine bir ‘sözleşme’ şeklinde ‘kullanılabilir’ olup olmadığı hakkında görüşlere yer verilmekte. Soruşturmaya, Atasoy Müftüoğlu, Ümit Aktaş, Prof. Dr. Şinasi Gündüz, Ramazan Yazçiçek ve Hüseyin Alan verdikleri cevaplarla katkıda bulunmuşlar.
Dergide, yazarların çeşitli değerlendirmeleri yanında, İbrahim Eryiğit tarafından hazırlanan Sanat-Edebiyat sayfaları da yerini almış durumda.
**
*UMRAN DERGİSİ ...
Yeni Yılın İlk Sayısı: "YAŞAYANLARA ÇAĞRI" Manşeti ile yayımlandı.
Derginin bu sayısı ile ilgili olarak internet ortamında yayımlanan tanıtım yazısı "Yaşadığımız Günler, Din Dili ve Gelecek Perspektif alt başlığı ile titizlikle hazırlanan dergi yine gündem oluşturacak konu ve yazarları ile bayilerde yerini aldı. " cümlesi ile başlıyor.
Akabinde, pandemi durumu ile ilgili olarak "Salgının gölgesinde yaşadığımız bugünlerde uzmanlar asıl büyük sorunun virüs bittikten sonra yaşanacağını gündeme getirerek geleceğin belirsizlikleriyle kaygılandırıyorlar insanları. Günümüz dünyasında küresel düzenin sahipleri açısından sorun hayatını kaybedenler değil, hayatta kalanların ekonomik değeridir. İnsanlığın çok büyük bir kısmı en temel imkânlardan yoksun. " ifadelerine yer verilmekte...
Derginin bu sayısında, toplumun tümünü ilgilendiren "olumlu ve olumsuz" durumlar muvacehesinde, bu durumlardan en çok etkilenen kesimin gençler olduğu vurgulanıyor. Özellikle de gençlerin gerek günlük hayatta kullandıkları dil(Türkçe) ile din dili ile ilgili ve özellikle de ilahiyat çevresinde devasa bir literatür oluşmasına rağmen ilahiyatların tüm hayatı kapsayacak bir dönüşüm anlayışı teşekkül ettiremediği, kendi “dünyası” içinde kaldığı vurgulanmaktadır.
Derginin bu sayısında; Ahmet Dağ, Mehmet F. Ören, Halil Koçakoğlu, Burhanettin Can, İlhan Akkurt ve Muhammed Ebu Rumman'ın yazıları yer almaktadır.
***
*VUSLAT DERGİSİ...
Vuslat Dergisi bu sayısında "vaz geçilmez" vasfıyla önemli olan tevhid'i konu edinmiş; "Değişmeyen Gündem Tevhid"
Konu ile ilgili olarak aşağıda alıntıladığımız paragraf, konuya ışık tutmakta;"İnsan “La ilâhe illallah” dediğinde; ibadette Allah’ı birlediğini, Allah’tan başkalarının, koyduğu kanunlara, hayat nizâmlarına, putlara, kabirlere, ibadet etmenin baâtıl olduğunu ilan eder. Kim bu kelimeyi, manasını bilerek söyler, gereğiyle amel edip açık ve gizli şirkten kaçınırsa, ibadeti tam bir itikadla yalnız Allah’a has kılıp bununla amel ederse, işte o gerçek bir mü’mindir. Kim “La ilahe illallah” deyip inanmadığı halde zahiren amel ederse, o da münafıktır. Kim bu kelimeyi diliyle söyler, fakat onu bozacak amellerden birini inanarak bile bile işler ve Allah’a şirk koşarsa o da mürted olur."
Vuslat Dergisi kapak konusu olarak Tevhid'i gündemleştirmiş demiştik.
Konu ile ilgili olarak; Necdet Meşe, Faruk Köse, Mustafa Çelik, Abdullah Hakan, Seyfulislam Çapanoğlu'nun yazıları; ayrıca Mehdi Gurra'nın, "Arnavutluk’ta Enver Hoca Ve Komünizmin Dine Karşı Savaşı Ve Günümüze Yansımaları" adlı bir hayli ilgi çeken yazısı ile Muhammed Âdil imzalı "Rasim Özdenören Ve “Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler" adlı makalesi yer almaktadır.
İnşaallah, bir sonraki ayda da, İslamcı dergilerin, çıkacak olan sayılarının içeriğine dair bir değerlendirmede bulunuruz...
Hayırlı ve "bilinçli," okumalar!