Türkiye’de ırkçılık genel bir sorun olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz iki yıl önce kamuoyunda Lütfü Türkkan’ın ırkçılığı ile gündem olan olay, bugün ırkçı vekil Aytun Çıray ile yeni bir olaymış gibi sunuldu.
Araplara olan nefretin yansıması tarihi gerçekleri örtmeye devam ediyor. İstiklal Marşı’nın yazıldığı dönem dikkate alındığında şiirin Araplar ve diğer tüm toplulukları da içine dahil ettiği biliniyor.
Hal böyleyken tarihi geçmişi inkar eden ırkçıların siyasi ve ırkçı söylemleri de iflas ediyor. Ancak ırkçıların gerçekle olan ilişkisi zayıf ve inkar derecesinde olduğundan onlar bunu umursamamaya devam ediyor.
2019 yılında Kırıkkale Üniversitesi’nde 'Dünya Arapça Günü' ile ilgili düzenlenen bir etkinlikte İstiklal Marşı Arapça ve Türkçe olarak okunmuştu.
Irkçı vekillerden Lütfü Türkkan İstiklal Marşının Arapça olarak okunmasını şu sözlerle eleştirirken: “Üniversitelerde Arapça İstiklal Marşı okutmanın maksadını biriniz anlatsın bana. Andımızı yasaklayıp, Türküm demekten utanan bu zihniyetin ülkeyi getirdiği nihai nokta budur.” Türk ırkçılığının başat unsurlarından olan “andımız dayatmasını” hatırlatmıştı.
Geçtiğimiz gün ise 2019’da gerçekleştirilen etkinliğe dahi ait olmayan bir video, ırkçılar tarafından yeniden aynı sözlerle gündeme getirildi.
Bu defa ırkçı vekillerden İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray söz konusu video için şu ifadeleri kullandı. “Yazıklar olsun! Dünyada milli marşını başka dilde okuyan ve okutan reziller yoktur herhalde.”
Irkçı vekillerin söz konusu videoların çekildiği yer ve konuya dair hiçbir malumata sahip olmamaları ırkçılıklarını dizginlemediği gibi köpürtmekten başka bir işe yaramadı.
Irkçılığın cahillik ile olan ilintisi bilimin konusu olmaya devam ededursun sosyal ve psikolojik bir sorun olduğu da biliniyor.
Söz konusu videonun hangi okul ve etkinlikte çekildiği bilinmezken, aynı video 2 yıl aradan sonra yeniden Kırıkkale Üniversitesi’nde çekilmiş gibi lanse edildi.
Oysa Kırıkkale Üniversitesi’nde iki yıl önce benzer bir çalışma Arap ve diğer milletlerden olan öğrencilere kültür kaynaşması amacıyla gerçekleştirilmiş ve söz konusu videonun Kırıkkale Üniversitesi’ne ait olmadığı belirtilmişti.
Ancak ırkçılar için doğru bilgi hiçbir anlam ifade etmemişti. Bugün, yani aynı olaydan iki yıl sonra bile hala aynı ırkçı tezviratlar sıralanmaya devam ediyor.
Araplara karşı olan nefretin ve ırkçılığın yeniden gündeme gelmesi ırkçılığın, Türkiye’de belli kesimler tarafından özenle ve iştahla hazırlandığını ve kamuoyuna sunulduğunu ispatlıyor.
