Donald Trump yönetiminin, petrol sevkiyatında büyük bir yeri olan Umman Körfezi´ndeki petrol tankerlerine yapılan saldırılarından İran´ı sorumlu tutmasıyla Ortadoğu´da gerilim bir kez daha artıyor.
Geçen ayki saldırılarda en az 6 tanker hasar gördü. Bu da petrol fiyatlarının yükselmesine ve büyük bir çatışma yaşanacağına dair korkuların artırmasına neden oldu.
İran´ın tehdit unsuru oluşturduğunu belirten ABD mayısta bölgeyet nükleer savaş başlıklı füzeler taşıyabilen 4 adet B-52 bombardıman uçağı ve bir grup uçak gemisi gönderdi.
1. Neler gerçekleşti?
Umman Körfezi´ndeki saldırılarda geçen hafta iki petrol tankeri zarar gördü.
Geçen ay Birleşik Arap Emirlikleri yakınlarında (ikisi Suudi petrol tankeri olan) 4 gemide patlama yaşandı. Perşembe günü Japonya´nın Kokuka Courageous ve Norveç´in Front Altair adlı petrol tankerlerine benzer bir saldırı gerçekleşti.
Kokuka Courageous gemisinin 21 mürettebatı ABD´nin Bahreyn merkezli 5. Filosu tarafından kurtarılırken, İranlı ekipler tarafından kurtarılan Front Altair gemisinin mürettebatı cumartesi günü uçakla Dubai´ye gönderildi.
Norveç kayıtlı tankerinin de zarar gördüğü 12 Mayıs´taki saldırıların ardından, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE); ABD, Suudi Arabistan, Norveç ve Fransa işbirliğiyle konuya dair soruşturma başlattı.
Yapılan incelemeler sonucunda geçen ayki saldırıyı bir devletin gerçekleştirdiğinin açığa çıktığını belirten BAE bir ülke adı vermezken, saldırıda büyük ihtimalle deniz mayınlarının kullanıldığını ifade etti.
İngiltere, ABD ve Suudi Arabistan, saldırılardan İran´ı sorumlu tuttu. Tahran ise bunu şiddetle yalanladı.
Washington, iki tankere saldırmak için limpet mayınlarının kullanıldığını belirtti ve İran Devrim Muhafızları birliklerinin Kokuka Courageous´un gövdesindeki patlamayan mayınlardan birini çıkardığı iddia edilen siyah-beyaz görüntüleri yayımladı.
Trump yönetimi ayrıca İran´ın saldırıyla ilgili tüm delilleri ortadan kaldırmak istediğini ima etti.
ABD ordusu da, İran Devrim Muhafızları´nı saldırılar sırasında tankerleri gözetleyen ABD dronunu düşürmeye çalışmakla suçladı.
Bunun yanında, İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, ABD´nin yanında yer alarak saldırıdan İran´ı sorumlu tuttu. Yaptığı açıklamada Tahran´la savaşa sürüklenmenin ?büyük riskine? değinen Hunt, saldırıları İran´ın gerçekleştirdiğinin ?neredeyse kesin? olduğunu ve Londra´nın olayın arkasında başka birinin olduğuna inanmadığını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, diğer ülke liderlerini saldırıların arkasında İran´ın olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Pompeo, pazar günü yaptığı açıklamada kanıtların ?kesin? olduğunu ve ?dünyanın birleşmesi gerektiğini? dile getirdi.
Pompeo, petrol tankerlerinin geçişini sağlamak için Trump´ın göz önünde bulundurabileceği seçeneklerden birinin, bölgedeki askeri birlik sayısını artırmak olduğunu söyledi.
Ancak bazı Avrupalı bakanlar bu iddialara inanmadığını belirtti ve Birleşmiş Milletler´in (BM) bağımsız bir soruşturma gerçekleştirmesi için çağrıda bulundu.
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, AB´nin ?bilgi toplamaya devam ettiğini? belirtirken, Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok, Hollanda´nın ?olaya açıklık getirecek her şeyle ilgilendiğini? ifade etti.
3. İran cevap olarak ne dedi?
İran, saldırılara karıştığını reddetti ve ABD´yi ?İranofobik? bir kampanya başlatmakla suçladı.
1987-1988´deki ?Tanker Savaşı?nda, ABD donanmasının gemilere eşlik ettiği sırada, İran petrol tankerlerine yönelik mayın kullanmıştı.
Trump´ın geçen yıl İran´la 2015´te yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana iki ülke arasındaki gerginlikler daha da arttı.
Tahran, belini büken yaptırımların kaldırılması karşılığında zenginleştirilmiş uranyum çalışmalarını sınırlamayı kabul etmişti. Ancak Avrupa anlaşmayı 7 Temmuz´a kadar yenilemezse, İran uranyum üretimine devam edeceğini söylüyor.
Kaynak: independentturkish.com