Tarih: 10.09.2018 10:39

İran, n´oldu da, Irak´tan 10-15 senede ?istenmeyen adam´ durumuna geldi?

Facebook Twitter Linked-in

Irak´ın Basra şehrinde meydana gelen ve en başta da sırtını İran dinî liderliğine dayadıkları kabul edilen kişi, hizip ve gruplara yönelen protesto gösterileri son bir ay içinde 20´den fazla ölüme ve sonunda sokağa çıkma yasağına rağmen, bu şehirdeki İran Konsolosluğu´nun ateşe verilip her şeyin tahribine ve İran liderliği ve onların Irak´taki uzantılarına yönelik çok ağır sloganların yükseltilmesine kadar vardı. Basra halkı çok büyük ekseriyetiyle şiî olduğu için, mezheb farklılığı gibi izahlara da yer bırakmayan bu yaygın protesto şaşırttı, İran´ı.. 

Üstelik de.. Saddam Irakı´nın  ve Baas rejiminin saldırısıyla başlayıp, 1980-88 arasında 8 yıl süren kanlı İran-Irak Savaşı´ndan sonra, Saddam´ın bu kez de Kuveyt´i işgal ve ilhakıyla başlayıp Amerika´yla Irak arasında meydana gelen ve her ikisi de ağır mağlubiyetiyle ve Saddam´ın idâmı ve 35 yıllık Baas rejiminin tasfiyesiyle sonuçlanan 1991 ve 2003 ?deki Körfez Savaşları´ndan sonra, İran, Irak´ta oldukça etkili duruma gelmişken.. 

***

Şimdi n´oldu da, Basra´da üzerlerinde hattâ ?molla´ elbisesi bulunanların önderliğinde, protestocuların hançerelerinden, ?El´movt-i li Khameneî.. El´movt-i li Velayet-i Faqih..(Khameneî´ye , Velayet-i Faqih´e Ölüm!)İran, şeytanlık ve fir´avunluk yapma, Irak´tan defol!..´ gibi ve hattâ daha ağır hakaret ifadeleri yükseliyor? Üstelik de, Âşurâmerasimlerinin yaklaştığı bir sırada.. 

Bazı İran gazeteleri Basra´daki hadiseleri, eski Baas rejimi kalıntılarıyla DEAŞ´çıların tahrik ettiğini yazdı. Öte yandan Basra ile ilgili olarak Irak Meclisi´nde yapılan özel oturumda, Başbakan Haydar el´İbadî hadiselerin hizmet noksanlığına değil, siyasî entrikalara bağlanması gerektiğini söyleyerek, o sırada orada bulunan Basra Valisi El´İydanî´ye, ?Sen Basra´da olman gerekirken, ne işin var burada?´ diye çıkıştığı, Vali´nin de, ?Basra sanki başka bir dünya.. Bakan´ların herbirisi ayrı konuşuyor. Ben, Basra Emniyet Müdürü´nün bir rüşvetçi olduğunudefalarca söyledim, ama dinletecek kulak bulamadım..´ diye karşılık verdiği bildiriliyor. 

***

Basra´daki bu protestoların arkasından da -alışılageldiği ve de elbette- sionist İsrail ve Amerika´nın ve onların bölgedeki, başta Suûdî rejimi olmak üzere nice kuklaların bulunduğu suçlaması yine yapıldı ama bu suçlamalar durumu izaha tek başına yetmiyor. 

Meselenin özünde İran´daki Velayet-i Faqih sisteminin -en azından- bütün şiî Müslümanları kendi otoritesi altında tutmak isteyen siyaseti ile Irak´ın şiî Müslüman halkı arasında bir ?doku uyuşmazlığı´ bulunduğu gibi temel etkenler de var. 

Her devlet kendisini güçlü göstermek ister, ama, İran galiba, o güç gösterisini gerçek zannetmek yanlışlığına düştü. Ama, gücünün giderek arttığı vehmine kapılan İran rejiminin, sonunda, Irak´ta sadece şiî grup ve partileri değil, Hükûmet´i bile yönlendirmeye kalkışması ve İran´lı ünlü general Qaasım Suleymanî´nin, sadece Suriye´de değil, Bağdad´daki hükümet teşkili çalışmalarında bile son sözü söyleyen kişi gibi bir hava estirmesi ve Necef´deki en büyük şiî dinî mercei olan Âyetullah Ali Sistanî´nin İran müdahale ve telkınlerine karşı soğuk tavırları zâten biliniyordu. 

***

Ayrıca, İnkılab Muhafızları Ordusu´nun sözcüsü durumundaki ?tabnak´ sitesinde dün, Basra Hadiselerine değinilirken, Irak´ta, İran´a yakın ve karşı partiler arasındaki sürtüşme kadar;  Meşhed´deki Iraklıların karıştığı söylenen bazı huzursuzluklara ve Abadan´daki Iraklıların iktisadî hayatta güçlü duruma gelmelerine karşı oluşan bir tepkiden de söz edilmesi ve hattâ, önümüzdeki günlerde Irak ve İran´da benzer karışıklıkların meydana gelebileceğine dikkat çekilmesi ilginçti. 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —