Irak'ta hükümeti kurmakla görevlendirilen Muhammed Tevfik Allavi'ye bölgesel düzeyde İran desteğini belirtirken, ABD'den de Büyükelçilik seviyesinde yeni "hükümetle çalışma" açıklaması yapıldı. Göstericilerin kabul etmediği başbakan adayına Kürtler itiraz etmezken, Sünnilerden ise şartlı destek sinyali geldi.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, ülkedeki hükümet karşıtı gösteriler nedeniyle 1 Aralık itibarıyla görevinden ayrılan Adil Abdulmehdi'nin yerine 1 Şubat'ta Muhammed Tevfik Allavi'ye yeni hükümeti kurma görevini verdi.
Allavi'nin Irak'ta İran'a yakın Şii politikacı Hadi Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ve Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sairun Koalisyonu tarafından aday gösterilerek desteklendiği ifade ediliyor.
Başbakanlık görevinin Allavi'ye verilmesinden sonra Sadr, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada başbakan adayına desteğini belirterek, Allavi'nin siyasi partiler değil halk tarafından seçildiğini söyledi.
Sadr'ın aksine hükümet karşıtı göstericiler ise Allavi'ye siyasi partilerin ortak adayı olması ve bağımsız olmaması nedeniyle şiddetle karşı çıkıyor.
Eski İletişim Bakanı Allavi, mezhepçilik ve siyasi hizipçilik temeline dayanmayan bir hükümet kuracağı vaadinde bulunsa da göstericiler iki Şii siyasi parti Sairun ve Fetih'in desteğini alması nedeniyle yeni başbakan adayına karşı.
Tüm bunların yanı sıra yeni hükümetin yapısı, komşu ülkeler ve uluslararası toplumun tepkisi, başbakan adayına karşı çıkanlar ve etnik grupların yaklaşımı gibi sorular da ülke gündemindeki yerini aldı.
Allavi'nin 30 gün içinde kurması gereken kabinenin göstericilerin talepleri arasında yer alan "geçici hükümet" olup olmayacağı ve ne tür yetkilere sahip olacağına dair henüz resmi bir açıklama gelmedi.
Ammar el-Hekim liderliğindeki Ulusal Hikmet Akımı Milletvekili Casım el-Bahati, dün yerel medyaya yaptığı açıklamada, "Allavi'nin kabinesindeki bakanlık sayısında herhangi bir azalma söz konusu değil. Normal bir hükümet olup eski kabineler gibi tüm yetkilere sahip olacak." dedi.
Bahati, hükümetin önceliğinin de 2020 bütçesini onaylamak ve ülkeyi erken seçimlere hazırlamak olduğunu söyledi.
Şu anda İran'ın Kum kentinde ikamet eden Sadr ve İran'a yakın Amiri'nin ortak adayı Allavi'nin görevlendirilmesine hem Tahran hem Washington yönetiminden olumlu açıklamalar geldi.
İran Dışişleri Bakanı Sözcüsü Seyyid Abbas Musevi, dün yaptığı açıklamada, "İran, Irak'ın toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve demokrasiyi güçlendirme ve meşru hükümet ile halkın talebi doğrultusunda, ABD'nin bu topraklardan çıkartılması çerçevesinde Muhammed Tevfik Allavi'nin başbakanlığa seçilmesini memnuniyetle karşılamaktadır." dedi.
Washington yönetimi de büyükelçilik düzeyinde bir açıklama yaptı. ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği tarafından dün yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Irak ve bölgedeki mevcut durum gereği Iraklıların taleplerine hitap edecek dürüst ve bağımsız bir hükümete ihtiyaç duyulmaktadır. Başbakanlık görevi verilen Muhammed Tevfik Allavi de bu hedeflere ulaşılması için çaba harcamalıdır. ABD, Irak'ın güvenliği, refahı ve egemenliği için yeni hükümet ile çalışacaktır."
Birleşmiş Milletler Irak Temsilcisi Jeanina Hennis Plasschaert, 1 Şubat'ta yayımladığı yazılı açıklamada, Allavi'ye görevin verilmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, halkın taleplerinin karşılanması için hükümetin ivedi bir şekilde kurulması gerektiğini kaydetti.
Ülkede 1 Ekim'den bu yana hükümet karşıtı gösteriler düzenleyerek Bağdat ve güney vilayetlerde meydanları dolduran göstericiler, Allavi'nin başbakanlığına karşı çıkan ilk taraf oldu.
Göstericilerin taleplerinin başında, geçiş hükümetini kuracak ülkenin yeni başbakanının mevcut siyasi partilerden uzak bağımsız bir ismin olması yer alıyordu. Söz konu adayın iki siyasi partinin ortak adayı olması göstericilerin sert tepkisini aldı.
Şii bir politikacı olan ancak seküler bir siyaset izleyen Vataniye Koalisyonu lideri İyad Allavi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Başbakan adayının halkın desteğiyle meşruiyetini alması gerekiyor. Aday, desteğini İran'dan değil göstericilerden, sendikalardan, ulusal siyasi ve İslami partilerden almalı." dedi.
Ülkede iki dönem başbakanlık yapan Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu da Allavi'nin görevlendirilmesine ilişkin açıklamasında, başbakanın belirlenmesi sürecinin bir parçası olmadıkları gibi yeni aday ile de herhangi bir bağlantılarının olmadığını bildirdi.
Açıklamada, Iraklıların üzerinde anlaştığı şartlara uymayan adaylara hiçbir şekilde destek verilmeyeceği kaydedildi.
Iraklı siyasi gözlemci Hişam Haşim, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda Allavi'nin Fetih Koalisyonu ile yaptığı ittifakın "ajanda ittifakı" olduğunu öne sürerek, bunun sokak tarafından olumlu karşılanmadığını savundu.
Goran Değişim Hareketi Irak Meclisi Milletvekili Hoşyar Abdullah da Allavi ve Abdulmehdi arasında herhangi bir fark olmadığını her ikisinin de aynı siyasi mercinin desteğiyle geldiğini söyledi.
Irak'ı iflasa götüren senaryonun tekrar yaşandığını iddia eden Abdullah, "Allavi'nin seçilmesi, ülkede herhangi bir değişimin olmadığını ortaya koyuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sünni ve Kürtler tarafından da Allavi'nin görevlendirilmesine yönelik şu ana kadar resmi düzeyde olumsuz bir açıklama yapılmadı.
Allavi'ye başbakanlık görevinin verilmesinden sonra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden (IKBY) ilk resmi açıklama IKBY Dış İlişkiler Dairesi Sorumlusu Sefin Dizayi'den geldi.
Dizayi, Erbil merkezli bir yerel televizyona dün yaptığı açıklamada, 2003'ten bu yana Irak'ta yapılan anlaşmaya göre Kürtlere cumhurbaşkanlığı, Şiilere başbakanlık ve Sünnilere de Meclis Başkanlığının verildiği hatırlatmasında bulunarak, başbakanlık için Şiiler arasında bir konsensüs sağlanmışsa Sünni ve Kürtlerin de adaya destek vereceğini ifade etti.
Erbil'in Allavi'ye desteğine yönelik bir soruya Dizayi, "Mesele bu beyefendi veya başkasının olması değildir. Şiiler kendi aralarında bir şahıs üzerinde uzlaşmışsa şüphesiz diğer taraflara da desteklemek kalıyor." cevabını verdi.