Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşad Salihi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi´nin (IKBY) güvenlik gücü Peşmerge´nin Kerkük´e dönmesini istemediklerini belirterek "Peşmerge´nin dönüşüyle ilgili hiç kimse mutabık değil. Ne Türkmenler ne Araplar ne de merkezi hükümet." dedi.
Salihi, Irak´ta kurulan yeni hükümet, ABD güçlerinin ülkeden çıkarılmasını öngören yasa tasarısı, Kerkük´teki güvenlik durumu ve valilik tartışmaları ile terör örgütü PKK´nın Sincar´daki faaliyetlerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Geçen yıl yapılan genel seçim sürecinde yeni hükümette cumhurbaşkanlığı yardımcılığı veya bir bakanlığın Türkmenlere verileceği sözünü anımsatan Salihi, ancak seçimden sonra Türkmenlerin temsiliyet elde etmesine karşı çıkıldığını ifade etti.
Salihi, Irak´ın siyasetini çizen bir mezhepçilik projesinin varlığına işaret ederek "Irak Türkmenleri ´milli´ bir müessese olduğu için üzerimize ambargo koyuluyor." diye konuştu.
IKBY´nin Eylül 2017´de bağımsızlık referandumuna gitmesinin ardından Irak ordusu ve Şii milis gücü Haşdi Şabi, Peşmerge´yi kentten çıkarmış ve Arap asıllı Rakan Said Cuburi vekaleten vali olarak atanmıştı. ABD´nin, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile Peşmerge´nin Kerkük´e geri dönmesi konusunda görüştüğü ve bu konuda Bağdat yönetimi ile anlaşma sağlandığı yönündeki iddialara cevap veren Salihi, "O toplantılara katılıyoruz ve önerilerimizi sunuyoruz. Peşmerge´nin dönüşüyle ilgili hiç kimse mutabık değil. Ne Türkmenler ne Araplar ne de merkezi hükümet." ifadelerini kullandı.
ABD´nin Peşmerge´nin bölgeye dönmesi konusunda ısrarcı olmadığını, Peşmerge, ordu ve polisten oluşan ortak bir operasyon merkezi kurulmasını önerdiğini belirten Salihi, "Biz onu da reddediyoruz." dedi.
Öte yandan, Kerkük´te yeni valinin seçimi konusunda KDP, valinin bağımsız bir Kürt olmasını isterken, KYB kendi partilerinden seçilmesi gerektiğini iddia ediyor. Seçimlere kadar Cuburi´nin valiliğe devam etmesinden yana olduklarını vurgulayan Salihi, "Değişim olursa siyasi bir ittifak çerçevesinde bir Türkmen´in vali olması gerekir." değerlendirmelerinde bulundu.
ABD merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezinin yaptığı çalışmaya göre, Irak hükümetinin 2017´de DEAŞ´ın yenilgiye uğratıldığını duyurmasının ardından bir yıl içerisinde Irak´ın şehirlerinde DEAŞ saldırılarında düşüş yaşanırken, Kerkük´te arttığı görülüyor. ABD´nin Kerkük´teki Keyvan askeri üssüne askeri tahkimat yapması kentte güvenlik riskinin sürdüğü şeklinde yorumlanırken, Salihi DEAŞ´ın Havice bölgesini tehdit ettiğini belirterek "Kerkük´ün içi şu anda sakin, korkutucu bir durum yok ama her şey için de hazırlıklı olmamız gerekir." diye konuştu.
PKK´nın Irak´ın kuzeyinde, özellikle de Sincar´daki faaliyetlerinin engellenmesi gerektiğine işaret eden Salihi, "PKK´nın stratejisi Türkmenlerin çoğunluk teşkil ettiği bölgelerde üs kurmasıdır. PKK, Sincar´ı kontrol etmek ve imkan dahilinde Telafer bölgesine geçerek genişletilmiş bir coğrafya yaratmak istiyor. O yüzden Telafer ve Sincar´da istikrarlı bir otoritenin kurulmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Şii lideri Mukteda es-Sadr´ın Sairun koalisyonu öncülüğünde hazırlanan ve ülkedeki yabancı güçlerin 1 yıl içerisinde ülkeden ayrılmasını öngören yasa tasarısının önemine değinen Salihi, "Irak hükümetinin bu konuyu iyice düşünmesi gerekir. Irak ordusu ve polis teşkilatının DEAŞ´a karşı mücadelede yüzde 100 bir planı var mı yok mu bunun dikkate alınması gerekmektedir." uyarısında bulundu. Salihi, "Irak her ne kadar bir başarı kaydetmişse de iç istihbarat bilgilerine biraz ihtiyacı olabilir." dedi.
Öte yandan, ABD´nin İran´a yönelik yaptırımlara uyması kapsamında Irak´a verdiği sürenin gelecek ay sona ermesi konusunda da Salihi, ülkede PKK ve DEAŞ tehdidinin olduğunu belirterek "ABD ile İran arasındaki bu çekişme Irak´taki sahayı etkilemektedir." diye konuştu.