Tarih: 19.04.2019 11:01

Irak´ın yaralı ve acılı insanları, IŞİD´in ?yenilgisinin´ ardından, bölünmüş bir ülkenin rahatsız edici hikayesini anlatıyor

Facebook Twitter Linked-in

54 yaşındaki adamın arabadan dışarı adımını attığı ilk an, bir şeylerin yolunda gitmediği kesindi. Tıpkı bir kurşun asker gibi ayaklarını yerde sürükledi, sonrasında yere vurdu ve başı önde ilerledi; kara kaşlarının altından selam ve endişe içinde baktı. Taamy Vahap Muhammed el-Yesari, IŞİD´le savaştığı cepheden ülkesine kahramanlara yaraşır bir şekilde dönmeliydi.

El-Yesari, Güney Irak´taki Şii Müslümanların kahramanları arasında yer alıyor. Yaralandığı zaman ona soru sorduğumda, beyaz sakalı ve kalın siyah saçıyla çevrelenmiş kara gözleriyle bakıp, sonra gözlerini endişeli bir biçimde duvara dikti. ?Defalarca yaralandım? dedi.

Kurşunların ve şarapnellerin zihninde tuttuğu bir günlük olduğunu söyleyebilirsiniz. ?28 Nisan 2015´te Baiji´de, 3 Temmuz 2015´te yine Baiji´de, 5 Mayıs 2016´da Tikrit yakınlarındaki Makhul dağlarında, sonrasında 3 Temmuz 2017´de Anbar bölgesindeki Khalidiya´da?? Bu, onun aldığı son yaraydı.

?Ali Akbar Tugayı´nın düşman üzerine saldırısını yönetiyordum ve bir IŞİD keskin nişancısı beni başımdan vurdu. Kurşun, beni beynimin arkasından yakaladı.?

Ve o anda el-Yesari sol elini başının arkasına koydu:

?Kafatasımın bir kısmını kaybettim ve kelimeler şu an benim için çok zor. Anılarım çok çetin. Hiçbir şey için pişman değilim. Liderimizin (Ayetullah Ali el-Sistani) ?fetva´sını izledim. Bak, işte yaralarım.?

Yaralarını ve bacaklarındaki büyük yırtıkları göstermek için pantolonunu sıyırırken, bana delici bakışlarla baktı. Baldırında, sanki biri etini yüzmüşçesine korkunç bir iz vardı. Musul´un 2014´te İslamcı kuşatması altına alınmasının ardından, IŞİD´e karşı ?savunma savaşı?nda yer alarak, şu an açıkça çok da önemsemediği Sistani´nin "fetvası"nı izlemenin bedelini ödemişti.

Yazının devamı...




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —