Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, göreve başlamasının üzerinden 3 aydan fazla süre geçmesine rağmen kabinenin kurulması, ABD´nin İran´a uyguladığı ambargo, Erbil ile yaşanan sorunların aşılması ve ülkenin yeniden inşası gibi konularda beklentileri karşılayamadı.
Irak parlamentosundaki en büyük grup olan 2 Şii blokun desteğiyle 25 Ekim 2018´de başbakan olan Abdulmehdi´nin kabineyi hala tamamlayamaması, hükümet programının düzenli bir biçimde işlemeyeceği yorumlarını da beraberinde getirdi.
Görevdeki 100. gününü 1 Şubat´ta dolduracak Abdulmehdi, parlamentoya aynı gün sunduğu 22 kişilik ilk kabinesinde sadece 14 kişi için onay alabildi. Sonraki 3 ay boyunca yapılan oturumlarda listedeki 8 kişiden 5´ine daha onay verildi.
Parlamentodaki ayrışmalardan dolayı Abdulmehdi´nin kabinesine içişleri, savunma ve adalet bakanları seçilemedi.
Hükümet programını açıklarken 4 yıllık görev süresini 3 döneme böldüğünü ve ilk 3 ila 6 aylık dönemini bakanlıkların düzeni ve uyumuna ayıracağını belirten Abdulmehdi, içişleri bakanlığı için Şii milis grubu Haşdi Şabi´nin resmi lideri Falih el-Fayyad´da ısrar ediyor.
Fayyad´ın adaylığına, İran´a yakınlığıyla bilinen Bedir Tugayları lideri Hadi el-Amiri ve eski Başbakan Nuri el-Maliki´nin Bina Koalisyonu da destek verirken 20 Mayıs 2018 genel seçimlerinde en fazla oyu alan Mukteda es-Sadr´a bağlı Sairun Koalisyonu ile eski Başbakan Haydar el-İbadi´nin Reform ve İmar Koalisyonu karşı çıkıyor.
Abdulmehdi´nin kabinesinde görev alan bazı isimlerle ilgili tartışmalar da devam ediyor. Elektrik Bakanı Luey el-Hatib´in mezhepsel nedenlerle bakanlıktaki personelin bir kısmını işten çıkardığı iddia ediliyor.
Milletvekilleri, İletişim Bakanı Naim Rubai´nin de Baas Partisi´ne üye olduğu gerekçesiyle görevden alınmasını talep ediyor.
Eğitim Bakanı Şeyma el-Hiyali ise kardeşinin DEAŞ üyesi olduğu iddiasıyla istifasını Başbakan´a sunmuştu.
Kabinedeki bakanlarla ilgili söz konusu tartışmalar, hükümete olan güvene zarar veriyor.
Abdulmehdi, Sadr´ın beklentilerini karşılama konusunda da başarılı bir süreç yürütemedi. Hükümeti kurma çalışmalarında Abdulmehdi´ye destek veren Sadr, Başbakan´a reform yapması için bir yıl süre tanımış ve siyasi gruplara angaje olmayan teknokrat adaylar seçilmesini istemişti.
Kendisine tanınan bir yıllık sürenin 3 ayını geride bırakan ve henüz kabineyi tamamlayamayan Abdülmehdi´nin kilit öneme sahip içişleri ve savunma bakanlıklarına vekalet etme ihtimali, Sadr´ın hükümetten çekilebileceği iddialarını gündeme getiriyor.
Abdulmehdi, kabinenin tamamlanmasının ardından ülkedeki insani krizin çözülmesi ve yeniden inşasına odaklanacağı sözünü vermişti. Başbakan, kabine henüz tamamlanamadığı için bu konulara öncelik veremiyor.
Terör örgütü DEAŞ´ın yenilgiye uğratılmasının üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmesine rağmen Irak´ta ülke içinde yerinden edilmiş 1,8 milyon kişi bulunuyor. 8 milyon Iraklı da insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Altyapı problemlerinin yanı sıra DEAŞ´ın saldırdığı 7 eyalette 150 bin konut tahrip edildi.
Iraklı yetkililer, ülkenin yeniden inşası için kısa vadede 23 milyar dolar olmak üzere toplam 88 milyar dolara ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekiyor.
Kuveyt´te Şubat 2018´de düzenlenen Irak´ın Yeniden İnşası Konferansı´na katılan ülkeler, Bağdat yönetimine 30 milyar dolar kredi olanağı ve yatırım konusunda söz vermişti.
Abdulmehdi, göreve geldiğinde Bağdat yönetiminin Tahran ile ticari ilişkilerine son vermesini isteyen ABD´nin İran´a yönelik yaptırımlarına uymayacaklarını ve ülke çıkarlarına öncelik vereceklerini açıklamıştı. Başbakan Abdulmehdi, daha sonra bazı konularda taviz vermek zorunda kaldı.
Irak´ın üçüncü büyük ticari partneri olan İran ile yıllık ticaret hacmi yaklaşık 12 milyar dolar düzeyinde. Toplam ithalatının yüzde 15´ini İran´dan yapan Irak, elektriğinin yüzde 45´ini İran doğal gazından elde ediyor.
Washington, Bağdat´a İran gazını almaması için ilk etapta 45, ardından 90 günlük süre tanıdı. Iraklı yetkililer ise alternatif bir kaynak için en az 2 yıl gerektiğine işaret ediyor.
Basra´da işsizlik, temiz suya erişim ve elektrik kesintileri nedeniyle geçen yaz patlak veren protestolar, bölgeye bin 200 megavat elektrik sağlayan İran´ın arzı düşürmesiyle şiddetlendi. Belirli aralıklarla devam eden protestolar, Abdulmehdi için önemli bir sınav olarak görülüyor.
ABD´nin İran gazı konusunda ısrarcı olması durumunda Abdulmehdi yönetiminin, kaçınılmaz olarak darboğaza gireceğine ilişkin yorumlar yapılıyor.
Parlamentoda 2019´da Elektrik Bakanlığı bütçesinin 1 milyar dolar azaltılması kararı alınmasının, bu durumu daha da gereceği belirtiliyor.
P5+1 (BM Güvenlik Konseyi´nin 5 daimi üyesi olan ABD, Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere ile Almanya) ve İran 2015´te Tahran´a yönelik uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer faaliyetlerin sınırlandırılması konusunda anlaşmıştı. ABD, Mayıs 2018´de anlaşmadan çekildiğini açıklamıştı.
Öte yandan, bütçe krizinin aşılması ve Erbil ile ilişkilerde sağlanan iyileşme, Abdulmehdi´nin karnesine olumlu yansıdı.
Meclis, ekimde sunulan bütçeyi aylar süren tartışmaların ardından perşembe günü kabul etti. Yüzde 90´ı petrol gelirlerine dayanan 112 milyar dolarlık bütçe, geçen yıla oranla yüzde 45 artarak şimdiye kadarki en büyük bütçelerden biri oldu.
Abdulmehdi, göreve geldiğinde bütçe, tartışmalı toprakların geleceği, Peşmerge ve memur maaşlarının ödenmesi, petrol satışı gibi konularda sorun yaşadığı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile ilişkilerin geliştirilmesi konusunda adım atma sözü vermişti.
2019 bütçesinde Peşmerge ve memur maaşlarını ödeme konusunda olumlu bir adım atılması, ayrıca Irak´ın günlük 3,8 milyon varil petrol üretiminin 250 bin varilinin IKBY´den alınması için anlaşmaya varılması, Erbil yönetimiyle yaşanan sorunları kısmen çözdü.
Taraflar arasında 2018´de düşürülen IKBY bütçesi konusundaki anlaşmazlık ise devam ediyor.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) adayı Berhem Salih´in Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Abdulmehdi´ye hükümeti kurma görevi vermesi ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani´nin kasımda Bağdat´ı ziyaret etmesi ilişkilerin normalleşeceği sinyalini vermişti.
Erbil yönetiminin 2014´te Bağdat´tan bağımsız olarak petrol ihraç etmesi üzerine IKBY´nin bütçesi ve 1 milyon 400 bin memurun maaşı kesilmiş, ödemeler 2017 yılına kadar tamamıyla yapılmamıştı.
IKBY´nin Eylül 2017´de düzenlediği gayrimeşru referandumun ardından Bağdat yönetimi, 2018 bütçesinde, IKBY´nin payını yüzde 17´den yüzde 12,6´ya düşürmüştü.
Kerkük de Bağdat merkezi hükümeti ile Erbil yönetimi arasında gerilim konusu olmaya devam ediyor. Erbil yönetimi, kent valisinin Kürtlerden seçilmesi için ısrar ederken Bağdat bu konuda herhangi bir karar vermedi.
Ocak ayı başlarında KYB´nin binalarına IKBY bayrakları asması krize neden olmuş, Abdulmehdi KYB´nin bu adımını Anayasa´ya aykırı olarak tanımlamıştı.
Referandumdan sonra Irak ordusu ve Haşdi Şabi milislerinin IKBY yönetimindeki Kerkük´ü ele geçirmesi üzerine KYB´li Vali Necmeddin Kerim kenti terk etmiş, Bağdat hükümeti Arap asıllı Rakan Said el-Cuburi´yi vekaleten atamıştı.