Son günlerde hayvanlara işkence yapan anti sosyal kişilerin, sosyal medya aracılığıyla şiddeti yaymaya ve bu menfur eylemlerini makul göstermeye çalıştıklarını görüyoruz. Kediyi yerden yere vurarak eziyet eden, köpeğin ayaklarını kesip sokağa terk eden, papağana işkence yapan, böcekleri öldüren psikopatlar artık kendilerini gizleme ihtiyacı hissetmiyorlar. Daha evvel bu kişiler afişe edilmekten kaçınır ve kendilerini gizlemeye çalışırlardı. Bombalar altında can veren çocukların ve parçalanan cesetlerin ekranlarda sürekli şekilde sergilenmesi insanlıktan istifa eden bu organizmaları cesaretlendirmiş olacak ki, şu günlerde şiddeti maharetmiş gibi yaymaya çalışıyorlar.
Sosyal medya üzerinden sergilenen vahşi görüntüler tepki çekince bazı kimseler İslam coğrafyasında onlarca insan katledilirken bir kuşa, bir köpeğe yapılan işkencenin bu kadar abartılmasını anlamsız bulduklarını dile getirip tepkilerini ortaya koydular. İslam coğrafyasında devam eden zulümde elbette hepimizin payı var ve duyarsızlığımızın vebalini kabul etmek zorundayız. Fakat diğer taraftan da zulmü büyük-küçük diye ayrıma tabi tutamayız, zulüm nereden ya da hangi kesimden sadır olursa olsun karşı çıkmalı ve adaleti tesis etmek için çaba göstermeliyiz. Unutmayalım ki, hayvanlara işkence eden, insanları katleden, doğaya zarar vermekten keyif alan ruh haslarının hepsi çağın getirdiği gayri ahlaki, gayri manevi, gayri insani sorunların bir sonucudur ve bunun negatif yansımalarını hepimiz yaşamaktayız. Zira anti sosyal kişiler uzakta değil, mahallemizde yaşadığımız apartmanda, hanemizde yaşıyorlar.
Ailede şefkat ve adalet gibi değerlerle tanışmamış, aksine dışlanmış, etiketlenmiş, şiddete maruz kalmış anti sosyaller ileriki yaşlarda şiddeti bir yaşam tarzı olarak görmeye başlıyorlar. Bu kişilerin ektiği şiddet ve zulüm bizlere kimi zaman evlerden, kimi zaman iş ortamından, kimi zaman sokaklardan, kimi zaman da sosyal medyadan ulaşıyor fakat önemsemiyoruz.
Yapılan araştırmaların sonucunda, şiddete maruz kalan ya da tanık olan çocuklarda şiddet eğiliminin diğerlerine göre daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. İleriki yaşamlarında taciz, tecavüz cinayet gibi eylemlere yönelen bu kişilerin büyük çoğunluğunun hayvanlara işkence eden anti sosyal kişilerden oluştuğu görülmüştür. Erişkin bir kişi elbette eyleminden fert olarak sorumludur fakat bizler aile içi ilişkiler vasıtasıyla çocuklarımızın kalplerine şefkat ekerek bu tür sorunların önüne geçmeliyiz.