Bismillahirrahmanirrahim
Korona virüsü, Amerika’nın tek taraflı yasadışı yaptırımlarından kaynaklanan sağlık ve tedavi imkânlarının kısıtlı oluşu nedeniyle, İran’da can almaya devam ediyor. Gerçekte ise başka ülkelerin içişlerine müdahaleci açıklamalar yapma ve davranış içerisinde olma hakkına sahip olduklarını iddia edenler, İran halkına yönelik sözde maksimum baskı ve yaptırım politikasını kendi politik amaçlarına alet etmişlerdir. Şu an Kovid-19 salgınının dünyaya yayılması ile, geçmişte dünya barışı ve güvenliğini tehlikeye atan bu politika, insanların sağlığını eğlence haline getirerek hiçe saymaktadır.
Amerika’nın İran aleyhinde tek taraflı yaptırımları sadece yasadışı ve BM kararlarına aykırı olmakla kalmamış, sağlık ve tedavi için yeterli imkanlara sahip olma hakkını, İran halkının elinden almıştır; ki bu alenen insanlık dışı bir davranıştır.
Bu ahlak dışı yaptırımlar, sadece dünyanın çeşitli ülkelerinde özgürlük yanlısı halkların itiraz seslerinin yükselmesine değil, cumhurbaşkanlığı adayları gibi bazı Amerikalılarının da tepkisine yol açtı. Öyle ki Amerika’nın İran aleyhinde yasadışı yaptırımlarının kaldırılmasından yana küresel bir hareket oluşmasıyla, Amerika Kovid- 19 ile küresel mücadelede bir engel olarak görülmeye başlanmıştır. Elbette bu itirazlar Amerika basının da bile virüsün çıktığı yer konusunda yeralan kuşkulardan ayrıdır. Korona virüsü ile ilgili dünya halklarının Amerikan Devleti’ne yönelttiği suçlamalar, İran tarafından ortaya atılan bir komplo teori değildir. Amerika kendisine yöneltilen bu suçlamaları bir komplo teori olarak görüyorsa, sadece “Global Research” internet sayfasında yer alan soruların bir kısmına cevap vermeniz yeterli olacaktır.
“Global Research” Amerika’nın Korona virüs salgını ile ilgili cevap vermesi gereken 10 soru hazırlamıştır. Bu sade ve açık sorulara aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://www.globalresearch.ca/...
Bu sitede örneğin Amerika’nın bu ülkede 20000 kişinin hayatını kaybettiği kapsamlı inflüenza (grip) salgınının ortaya çıktığı zaman 2019 yılının başlarında Korona virüsüne yakalananları gizlemesi ile ilgili önemli sorulara sade bir dil ile yer verilmektedir.
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammmed Cevad Zarif bir yerde şöyle diyor: “Korona zalimce yaptırımlarının gerçeğini dünyaya göstermiştir. İranlıların sağlığına yönelik yaptırımlar başından beri ekonomik terörizmin ve yaptırımların özünde vardı.” Yaptırımların, Amerika’nın boş iddialarının aksine, İran İslam Cumhuriyeti Düzeni’ne yönelik olmadığı, uluslararası hukuka göre dünyadaki diğer halklarla aynı haklara sahip bir halkın hayatı ile oynadığı bugün artık bariz bir şekilde ortadadır.
Amerika’nın insanlık dışı yaptırımları ve Korona virüsü salgını nedeniyle İran halkının çektiği sıkıntılar, inkar edilemez. Hükümet ve Dışişleri Bakanlığı da Amerika’nın insanlık dışı yaptırımlarının İran’ın Korona pandemisi ile mücadelesine etkilerinin ne denli büyük ölçüde olduğunu dünya kamuoyuna duyurmak amacıyla açık diplomasi yürütmektedir.
Bu bağlamda İran Cumhurbaşkanı, Amerikan halkına hitaben bir mektup kaleme alırken aynı zamanda Uluslararası Para Fonu’na da bir mektup göndererek, bu mazlum halkın acılarının dinmesi için koronavirüsle mücadelede kullanılmak üzere İran’a hakkı olan 5 milyar dolar kredi yardımında bulunulmasını talep etmiştir.
Amerika’nın kriz yaratan, iflas etmiş politikasını değiştirme zamanı gelmiştir. Bu nedenledir ki Dr. Zarif geçtiğimiz günlerde bir çok mevkidaşı, Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu ve BM Genel Sekreteri ile görüşmeler yaptı. Söz konusu görüşmelerde tüm taraflar, yaptırımların zalimce olduğuna vurgu yaparak, Korona virüs ile etkili mücadelede İran’a yardım için yaptırımların kaldırılması zaruretinin çizmişlerdir.
Virüsler ayrım yapmıyor; ancak İran yaptırımın beraberinde getirdiği en zor şarlar altında tüm dünyayı saran bir virüs ile savaşmaktadır. Bu İran halkının yükünün ikiye katlandığı anlamına geliyor. Devletlerin söz konusu virüs salgını ile mücadelesi, bu pandemiyi yenmek için küresel işbirliği yoluna gittikleri zaman daha etkili olacaktır.