Kıymetli düşünür ve yazar Zeki Savaş’ın daha önce kaleme aldığı ve yayınladığı makaleleri “İNSANIN İRFANI” adı altında Çıra yayınları tarafından kitaplaştırıldı ve yayınlandı. Hayırlara vesile olur inşaallah.
Ali Bulaç, bireysel veya toplumsal ilişkilerin tanzimi ve akıbeti için üç önemli kavram üzerinde durur: muarefe-müzakere-muahede. Muarefe, karşılıklı tanıma-tanışma faslına; müzakere birbirini anlamak üzere medeni bir şekilde tartışma faslına ve son olarak ta muahedeyi de anlaşma/karara bağlama faslına denk getirir. Bu formülasyon sayesinde hem kişi hem de toplum kendisiyle barışık, hayır üreten, duyarlı, adil, ahlaklı ve vicdanlı olarak/kalarak hayatlarını idame ederler vs. Doğrusu bu kıymetli kitabı okuyunca, her makalede bu hassasiyeti, inceliği ve hikmeti görmek biz okuyucular için büyük bir kazanım. Tanımak, tartışmak ve anlaşmak! Hepimizin, her birimizin maruz kaldığı hastalık veya aksaklıklar için gerekli ve geçerli olan en büyük deva budur, diye düşünüyorum.
Kıymetli yazar, gerek bireysel olarak içimizde/yürek alanımızda/derunumuzda rekabet veya savaş halinde olan rahmani ve şeytani duygu ve yetilerin/orduların karşı karşıya gelmesi veyahut toplumsal olarak rekabet veya mücadele içiresinde karşı karşıya gelen bizlerin hayrı, marufu, ahlakı, adaleti ve salihatı nasıl çoğaltabileceğimize ve buna paralel şerri, münkeri ve fasit amelleri nasıl azaltabileceğimize dair tespitler yapmakta/yazmakta, yol işaretleri çizmekte ve yol göstermektedir.
Yazılan makaleler, anlam dünyamızı beslediği, çeşitlendirdiği ve 'bağışıklık sistemimizi' güçlendirdiği için kıymetlidir. Ayrıca yazar, hemhal olduğumuz veya hemhal olmak zorunda olduğumuz bilgi, kavram ve kuramların asli anlam ve yapısını da gözler önüne sererek işimizi kolaylaştırmaktadır. Allah, insan, kitap, kâinat, hesap, risalet, insanın sorumluluğu, kalıcı salih çaba ve gayretler, dua, vs. kavramların peşine düşerek Müslüman kalmanın ve Müslüman olarak can vermenin ipuçlarını bizlere sunmaktadır. Her makale bizi adeta “şekli insandan şer’i insana” doğru giden yola çağırmakta veya çıkarmak istemektedir.
Kıymetli yazar, bizim zihin ve duygu dünyamıza hitap ederek unutulmuş, örtülmüş, ertelenmiş veya ötelenmiş bilgi, bilinç ve sorumluluklarımızı tekrar dillendirerek, hatırlatarak bizi sarsmaya, canlandırmaya, uyandırmaya gayret etmektedir. O yüzden yazılan her makale okuyucular için hem bir bilgi tasfiyesi, hem de bir kalp ve her türlü ilişkiler tesviyesi kabilindendir.
Nehсü'l Belâğa’da değerli bir anekdot geçer. Hz. Ali birilerini yola, savaşa ya da herhangi bir iş için göreve yahut yardıma çağırınca; çağrılanlar ‘göbek ağrısına yakalanmış develerin seslerine benzer sesler çıkardıklarında’, yani gönülsüz geldiklerinde onlara (muhtemelen zan, kuşku, korku ve vehimden kaynaklı olan) ‘Sesleri öldürün!’ dermiş. Kuşkunun ele geçirdiği bu zayıf karakterli kişileri böyle ‘kurtuluşa’ çağırırmış. Bu içteki isyanları durdurmadan, dindirmeden, susturmadan dışınızda/dışarıda bir şey elde edemez, bir şey olamazsınız demeye getiriyordu, haklı olarak. Muhammed İkbal de Cavidname’de geçen bir şiirinde kurtuluşumuz ve dolayısıyla özgürlüğümüz için ‘kuşkulardan arınmak’, sonra da kendimizi ‘göklerin adabına alıştırmak’ gerektiğini yazar.
Her makalesinde, içimizde-işimizde ve dışımızda barış içinde yaşama olanağına değinen kıymetli Yazar ilmi, irfanı, tezkiyeyi, tasfiyeyi, tesviyeyi, tebliği ve bir bütün bakiyatüs salihatı vs. hayatımızın bir parçası kılma fırsat ve imkânına işaret ediyor.
Hâsılı bu kitap; yersiz, kuşku, vehim ve korku temelli bilgileri izale etmek, yüreği ifsat eden ve amelleri boşa çıkaran "sesleri öldürmek”, “kuşkulardan arınmak”, “göklerin adabına alışmak” ve de kendine çeki düzen vermek isteyen herkesin rahatça okuyabileceği kıymetli bir eserdir. Bu vesile ile kıymetli yazarımıza tekrar tebrik ve teşekkürlerimizi sunuyor, kıymetli eserlerinin devamını diliyoruz. Vesselam.
Kaynak: ufkumuzhaber.com