Tarih: 18.11.2019 06:46

İNGİLTERE HÜKÜMETİ VE ORDUSU, SAVAŞ SUÇARINI GİZLEMEKLE SUÇLADI...

Facebook Twitter Linked-in

İngiltere hükümeti ve ordusu, İngiliz askerlerinin Afganistan ve Irak’ta sivilleri öldürmesini gizlemekle suçlandı. BBC’nin Panaroma programı ve Sunday Times gazetesinin ortak araştırmasında görüştüğü 11 İngiliz dedektif, iki ülkede bazı askerlerin savaş suçu işlediklerine dair “güvenilir” deliller bulduklarını söyledi. Dedektifler, İngiliz hükümetinin ve ordusunun, savaş suçlarının üstünü örttüğünü savundu.

Dedektifler askerlerin, aralarında çocukların da bulunduğu sivilleri öldürme ve işkence suçlarından yargılanması gerektiğini belirtti. İddialar, İngiliz askerlerin Irak ve Afganistan’da işledikleri iddia edilen savaş suçlarını araştırmak için kurulan ancak daha sonra hükümet tarafından faaliyetlerine son verilen Irak Tarihi Suçlamalar Takımı (IHAT) ve Northmoor Operasyonu ekiplerince dile getirildi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, “Kanıtı olan tüm iddiaların incelendiğini” söyledi ve savaş suçu iddialarına yönelik araştırma yapılıp yapılmamasına dair tüm kararların “dengeli” şekilde alındığını savundu. İngiltere Savunma Bakanlığı ise “olayları gizleme” amacıyla hareket ettiklerine dair iddiaları reddetti. Yapılan açıklamada, “Bakanlığın Irak ve Afganistan’daki iddialara yönelik araştırma ve kovuşturma kararlarına müdahale ettiği iddiaları doğru değil.” denildi.

1000’den fazla dosyayı IHAT’a taşıyan insan hakları avukatı Phil Shiner, davacı bulabilmek için Iraklılara para ödediği iddiaları sonrası 2017’de meslekten men edilmişti. İngiltere hükümeti bu gelişme sonrası aynı yıl IHAT ve Northmoor Operasyonu’nun faaliyetlerine son verdi.

Ancak iki ekipte de görev almış eski dedektifler, Shiner’ın eylemlerinin, savaş suçlarına yönelik soruşturmaların üstünü kapatmak için bahane olarak kullanıldığını söyledi. IHAT ve Northmoor Operasyonu’nun araştırdığı dosyalar mahkemeye taşınmamıştı.

“Bir İngiliz olarak nasıl başın dik gezebilirsin?”

Panaroma programına konuşan bir IHAT dedektifi “Savunma Bakanlığı’nın, gerçekten önemli olmadığı sürece, rütbesi ne olursa olsun, herhangi bir askeri yargılamaya niyeti yok, ve bundan bu şekilde sıyrılamazlar.” dedi.

Başka bir dedektif ise savaş suçu kurbanlarının çok kötü bir şekilde yüzüstü bırakıldığını belirtti ve “Mide bulandırıcı. O ailelerin acısını yürekten hissediyorum çünkü adalet yerini bulmadı. Bir İngiliz olarak nasıl başın dik gezebilirsin?” diye konuştu.

Panaroma programı bazı dosyalardaki savaş suçu iddialarına yönelik delilleri yeniden inceledi. IHAT’a taşınmış bir dosya, Iraklı bir polisin 2003’te devriye gezen bir İngiliz tarafından vurularak öldürülmesiyle ilgili.

“Komutanın yazdığı rapor yanlış”

Raid al-Mosavi adlı polis, ailesinin evinden çıktıktan sonra sokakta vurulmuş ve aldığı yara sonucu hayatını kaybetmişti. Olay o dönemde Mosavi’yi vuran askerin komutanı Christopher Suss-Francksen tarafından incelenmişti. 24 saatten kısa süren araştırmada Suss-Francksen, Mosavi’nin öldürülmesinin “yasa dışı” olmadığını, çünkü ilk olarak Mosavi’nin ateş ettiğini, İngiliz askerin meşru müdafaa olarak Mosavi’yi vurduğunu iddia etmişti. Komutanın raporunda, olaya tanık olduğu iddia edilen bir İngiliz askerin de yaşananları doğruladığı belirtilmişti.

IHAT dedektifleri ise olayın araştırmasına iki yıl harcadı ve olaya şahit olduğu iddia edilen asker de dahil 80 İngiliz askerle görüştü. Ancak görgü tanığı olarak gösterilen asker olay sırasında orada olmadığını itiraf etti.

Asker, IHAT’a verdiği ifadede, Suss-Francksen’in olayla ilgili raporuna doğrudan karşı çıkarak “Bu rapor yanlış ve benim görgü tanığı olduğum izlenimini veriyor. Bu doğru değil.” dedi.

Asker sadece tek el silah sesi duyduğunu ve bunun Iraklı polisin silahını ateşlemediği anlamına geldiğini belirtti. Bu bilgi, IHAT’ın görüştüğü diğer askerlerce de teyit edildi. Dedektifler Mosavi’yi öldüren askerin cinayet, komutan Suss-Francksen’in de olayı örtbas etme suçlamasıyla yargılanması gerektiği sonucuna ulaştı. Ancak askeri savcılar, askerler hakkında dava açmadı.

Suss-Francksen’in avukatı, “Müvekkilim IHAT raporunu görmedi ve IHAT’ın topladığı delillerin yeterliliği ve güvenilirliği hakkında yorum yapamaz.” dedi.

Afganistan’daki savaş suçu iddiaları

Afganistan’da işlendiği iddia edilen savaş suçlarını araştırmak üzere hükümet tarafından 2014’te kurulan Northmoor Operasyonu ise 52 ölüm olayını inceliyordu.

Operasyonda yer alan dedektfilerden biri, “İki tarafla da konuşmadan bir dosyayı kapatamam. Eğer bir dosyayı, sadece İngiliz tarafının görüşünü aldıktan sonra kapatıyorsanız, buna araştırma denilemez. Hayatını kaybeden tüm insanların ölümlerinin arştırılması ve adaletin yerini bulması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

İngiltere Savunma Bakanlığı ise tüm askeri operasyonların hukuk sınırları içinde yürütüldüğünü ve tüm iddiaların kapsamlı biçimde soruşturulduğunu belirtti.

Bakanlık Sözcüsü BBC’ye yaptığı açıklamada, “İnceleme ve yargıya taşıma kararları Bakanlık’tan bağımsız bir şekilde yürütülüyor ve Bakanlık dışından gözetime ve hukuki tavsiyeye tabi. Savcılık, söz konusu dosyaların dikkatli incelemesi sonucu dava açmamaya karar verdi.” diye konuştu.

Pazar günü BBC’de yayınlanan Andrew Marr Show’a katılan İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, İngiliz ordusu savcılarının “dünyadaki en titiz savcılar” arasında olduğunu ve soruşturmaların “dengeli” bir şekilde yürütüldüğünü savundu.

Öte yandan IHAT’ın soruşturduğu dosyalarda adı geçen bazı askerlerin avukatı Hilary Meredith, savaş suçu iddialarını “dayanaksız ve önyargılı” diyerek reddetti ve iddiaların “cadı avı” olduğunu savundu. Panaroma’nın “Savaş Suçları Skandalının İçyüzü” programı Pazartesi akşamı İngiltere saatiyle 21.00’de BBC One’da yayınlanacak.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —