AKP´nin başvurusu ve YSK´nın iptaliyle yenilenen İBB seçimlerine bir hafta kaldı. Öne çıkan iki aday olan CHP´li Ekrem İmamoğlu ve AKP´li Binali Yıldırım, gazeteci İsmail Küçükkaya´nın moderatörlüğünde karşı karşıya geldi. İkilinin buluşması sırasında sosyal medyadan açık oturuma dair ilk yorumlar geldi.
İkilinin buluşmasına ilişkin sosyal medyada yapılan ilk yorumlar şöyle:
Gazeteci Kadri Gürsel, seçim iptaline ilişkin tartışmaya İmamoğlu´nun hazırlıklı olduğunu söylerken, "İlk izlenim: Ekrem İmamoğlu hazırlıklı, Binali Yıldırım gergin ve rakibine kıyasla hazırlıksız" dedi.
Gürsel, programa verilen aranın ardından, "Tartışma kurallarına saygı, rakibinin sözünü kesmemek, müdahale etmemek, bunlar hep demokrasi pratiğinin sürekliliğinde edinilen muaşeret adabı. Kaybetme korkusu ile demokratik tartışmaya mecbur kalmış muktedir, bu hususlarda çok tecrübesiz, hiç çalışmamış" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Şirin Payzın, "İmamoğlu vücut dilini, ses tonunu iyi kullanıyor. Net anlatıyor. Binali Yıldırım´ın inanmadığı şeyi savunur bir hali var" dedi.
"Her iki aday da çok gergin ve normal performanslarının altında"
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ise, iki adayın tartışmasının kendi performanslarının altında olduğunu belirtirken, "Maç izler gibi televizyon başındayız ve sonucu değiştirecek bir durum göremedim. Yıldırımcılar Yıldırım´ı, İmamoğlucular İmamoğlu´nu çok beğenmiş. Her iki aday da çok gergin ve normal performanslarının altında. Küçükkaya ise içlerindeki en hazır kişi gibi geldi bana" açıklamasında bulundu.
"Korkarım kazanan yine Devlet Bahçeli oldu, en azından izleyerek zaman kaybetmedi"
Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz, programı yetersiz bulduğunu söylerken, "Program son derece yetersiz, Adaylardan bağımsız olarak söylüyorum. Adayları sıkıştıracak bir tek soru sorulmadi. Seçim sonucunu etkileyecek en ufak bir etki olmaz. Korkarım kazanan yine Devlet Bahçeli oldu, en azından izleyerek zaman kaybetmedi" dedi.
Özkiraz, adaylarla ilgili gözlemlerini de paylaşırken, şu ifadeleri kullandı:
"Yıldırım çok gergin, hem sahada hem yayında geride olduğunun farkında ve rakibi provoke etmeye çalıştı başaramıyor. İmamoğlu daha iyi hazırlanmış, rakibinin kavga isteğinden uzak duruyor ama gerginliği dengede tutmayı da başarıyor.
"İmamoğlu rakibinin atak yapmasına izin vermedi ve atak oynadı. Yıldırım savunmada kaldı ve sorular ile alakasız cevaplar verdi. Özet, İmamoğlu çok daha iyiydi ama seçim sonucunu değiştirecek bir durum da oluşmadı. İmamoğlu zaten önde olduğunu biliyordu durumu devam ettirmeyi istedi başardı.
Özkiraz, ortak yayını "Sonuç İmamoğlu´nun istediği hedeflediği oldu. Kazanan odur..." ifadeleriyle değerlendirdi.
"Küçük bir miktar da olsa Binali Beyin devlet tecrübesi dikkat çekti"
Kamuoyu araştırma şirketi Varyans´ın Genel Müdürü Recep Sazkaya, programın ikinci bölümünde Binali Yıldırım´ın daha atak olduğunu ifade etti ancak genel tablonun 23 Haziran´a etki edecek nitelikte olmadığını şu ifadelerle belirtti:
"Binali Bey ikinci bölümde biraz daha atak göründü, vakıf yardımlarına dair açıklamalar getirdi. Tartışmada Binali Bey daha sükûnetli gözüktü, gerek mal beyanı konularında gerekse mülteci meselelerinde ikna edici olmaya gayret etti, zaman zaman sert eleştiriler de getirdi. Ekrem Bey de zaman zaman sakin cevaplar verirken bazı noktalarda tedirginlik hissedildi. Küçük bir miktar da olsa Binali Beyin devlet tecrübesi dikkat çekti. Genel olarak baktığımızda her iki aday da dengeli bir yol izledi denebilir. Bu tartışma sonrasında sonuç itibariyle yarış son dakikaya kadar devam edecek."
"Yıldırım İBB´nin israfta bulunmadığını iddia etti; az sonra Sayıştay raporunu okumadığını söyledi"
Gazeteci İsmail Saymaz, YSK´nın iptal kararına ilişkin tartışmanın uzun sürmesine dikkat çekerken, "Program birinci sorudan devam ediyor. Çünkü 23 Haziran´a birinci soru yüzden gidiyoruz" dedi. Saymaz, programa verilen aranın ardından ise, "Bence ilk yarıyı İmamoğlu kazandı. İkinci yarıya bakacağız" yorumunda bulundu.
Saymaz, İBB´deki israf tartışmasına ilişkin, "Binali Yıldırım, biraz önce Sayıştay´a göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi´nin israfta bulunmadığını iddia etti. Ancak az önce Sayıştay raporunu okumadığını söyledi" dedi.
"Binali Bey Sayıştay raporunu görmüş; içeriğini savunmak zor olduğundan bilmiyor ayağına yatıyor"
Eski Merkez Bankası (MB) Başkanı ve İyi Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz, Yıldırım´ın ´Sayıştay raporlarını okumadım´ yorumuna ilişkin "Bence Binali Bey Sayıştay Raporunu görmüş kendisi okumamış ama bilgilendirilmiş. İçeriğini savunmak zor olduğundan bilmiyor ayağına yatıyor" dedi.
Yılmaz, Yıldırım´ın ´500 bin istihdam´ vaadini de eleştirirken, "Bir kişilik istihdam için ihtiyaç duyulan ortalama sabit sermaye yatırımı ?500 bin. 50 bin istihdam için ihtiyaç duyulan yatırım tutarı ?25 milyar. Binali Bey bunu ?2.5 milyar yatırımla yapacaklarını söyledi" ifadelerini kullandı.
Ekonomist Uğur Gürses, "Binali Yıldırım başkası adına vekaleten gelip anlatıyor gibi..." dedi. Gürses, Yıldırım´ın ´yalan´ dediği, İmamoğlu´nun Sayıştay raporlarını gösterdiği israf konusuna ilişkin, "Binali Bey´in bakışından Sayıştay raporunu ilk defa gördüğü anlaşılıyor" dedi.
Gürses, Küçükkaya´nın ekonomik krize ilişkin sorusuna dair "Ekonomik krizin kentte yaşayan yoksulları artıracağı, mevcut yoksulları daha da örseleyeceği olgusu en önemli konudur metropollerde. Doğru odaklanma" yorumunu yaptı.
"Karşılıklı konuşmalarını yasaklamak dahiyane fikirmiş... E ayrı ayrı alsaydınız o zaman"
Gazeteci Cüneyt Özdemir, programın moderatörü Küçükkaya´yı eleştirirken, "Karşılıklı konuşmalarını yasaklamak dahiyane fikirmiş... e ayrı ayrı alsaydınız o zaman madem karşılıklı konuşturmayacaktınız. Ne yazık ki ne konu ilerleyebiliyor, ne derinleşebiliyor. Sistematik bir tartışma yönetilemeyince okullarda ders olacak bir yönetememe ile karşı karşıyayız. Bedelini iki lider de ödüyor..." ifadelerini kullandı.
Özdemir, adayların karşılıklı konuşmasının yasaklanmasını ´tuhalfık´ olarak nitelerken, "Seçim tartışmasında şu ana kadar kararsız seçmenin tavrını değiştirecek bir şey söylenmedi... Hala böylesine tarihi bir tartışmada iki adayın birbiriyle kesinlikle konuşturulmaması tuhaflığı ise devam ediyor" dedi.
"Bir şehrin kanalizasyon, ulaştırma, temizlik işlerini yapan belediyede ne sır olabilir ki? AKP niye bu kadar korkuyor?"
Ekonomist Emin Çapa, Binali Yıldırım´ın Anadolu Ajansı´nın (AA) veri kesmesine ilişkin soruya verdiği cevabı, "Sn Yıldırım; "Anadolu Ajansı´nın niye veri akışını kestiğini AA açıklamalı, bu sorunun muhatabı ben değilim". AA´nın bağımsız olmadığını Sn Yıldırım dahil herkes bildiğine göre, "talimatı ben değil partim verdi" demek istiyor herhalde" şeklinde yorumladı. Çapa, programa verilen arada bilboard sorusuna dikkat çekerken, "25 belediye alındığı için İstanbul´un her yeri "Gönül Belediyeciliği Kazandı" afişiyle donatıldıysa niye kazanan belediye başkanları yerine Sn Binali Yıldırım´ın fotoğrafı vardı? Zira Sn Yıldırım "kaybetmişti". AKP iddiaları doğru bile olsa, en azından kazanamamıştı" açıklamasında bulundu.
Çapa, verilerin kopyalanmasına ilişkin tartışmalara dikkat çekerken, veri kopyalanmasının YSK sürecini hızlandırdığını söyledi. Çapa´nın yorumu şöyle:
"Bu arada İstanbul Belediyesi verilerinin kopyalanması olayı gerçekten çok önemli. Çünkü o hareket, YSK kararının hızlanmasına neden oldu. Acaba ne var verilerde? Bir şehrin kanalizasyon, ulaştırma, temizlik işlerini yapan belediyede ne sır olabilir ki? AKP niye bu kadar korkuyor?"
"İsmail gayet güzel yönetiyor, aynen"
Yeni Şafak ´muhabiri´ Burak Doğan, İsmail Küçükkaya´nın konuklarını tanıtırken "Cumhur İttifakı´nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı´nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu" demesine ilişkin videoları paylaşırken, "İsmail gayet güzel yönetiyor aynen" yorumunda bulundu.
Saadet Partisi´nin 31 Mart´taki Adıyaman Adayı Ahmet Faruk Ünsal, Yıldırım´ın ´yalan´ kelimesini çok fazla kullanmasına vurgu yaparken "Binali Yıldırım´ın Pelikan ajandasıyla programa çıktığı o kadar aşikar ki, cevap verilemeyen her soruya "yalan söylüyor" diye yanıt veriyor" dedi.
İmamoğlu´na sorulan, Yıldırım´a sorulmayan ´FETÖ´ sorusuna tepki
İsmail Küçükkaya´nın Ekrem İmamoğlu´na yönelttiği "FETÖ yurtlarında kaldınız mı, Pennsylvania´ya gittiniz mi?" sorularını Yıldırım´a sormaması sosyal medyada tepki çekti.
Hukukçu Cenk Yiğiter, Küçükkaya´nın sorusu için "İmamoğlu´na sorduğu soruyu Binali´ye sormuyor. Sizin FETÖ ile bir temasınız oldu mu diye sorsana ona da, anlatsın Türkçe Olimpiyatları´ndaki konuşmasından başlayarak" dedi.
CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker ise, Küçükkaya´yı etiketleyerek attığı tweetinde, "FETÖ yurtlarında kaldınız mı yada ilişkiniz oldu mu sorusunu Sn Binali beye de sormalısınız" ifadesini kullandı.
Oyuncu Fırat Tanış da Küçükkaya´nın aynı soruyu Yıldırım´a yöneltmemesine dikkat çekerken, "Moderatör fetö ile ilgili soruyu C.İ. adayına sormadı...gerek duymadı kanımca" açıklamasında bulundu.
Öte yandan Prof. Ebubekir Sofuoğlu ise, İmamoğlu´nun ´FETÖ´ ile ilişkili olduğunu iddia eden bir tweeti paylaşırken, "FETÖ´yü hiç bilmiyormuş? 2 saat gibi kısa bir sürede bu kadar yanıltıcı beyan hiç mi şüphe oluşturmaz acaba? Herşey bir yana Beylikdüzü´nde FETÖ dershanesine ve Üniversitesine yaptığı gibi diğer dersaneleri ve özel üniversiteleri ziyaret edip sayfasında paylaşmış mıdır acaba?" İmamoğlu´na yönelik yorumunda bulundu.
Küçükkaya, gelen eleştirilerin ardından Yıldırım´a da aynı soruyu yöneltirken, Yıldırım, "Ne gördüm ne de yurtlarında kaldım" dedi.
"Yıldırım, İBB´de ihtiyaç dışı araç kullanımlarını, vakıflara aktarılan paraları ´israftan´ saymıyor anlaşılan"
Gazeteci Ceyda Karan, İmamoğlu´nun bilboard sorusuna Yıldırım´ın verdiği cevap için, "Binali Yıldırım kendisinin kazanmamış olduğu seçimi ilçelerde/belediye meclislerinde partisinin diğer adaylarının kazanması üzerine, üzerinde KENDİSİNİN fotosunun basılı olduğu bilboard´ların ertesi sabah körü hazır nazır edilmesini doğal karşılıyor:/" ifadelerini kullandı. Karan, Yıldırım´ın vakıflara aktarılan paralara ilişkin verdiği cevabı eleştirirken, "Binali Yıldırım, İBB´de ihtiyaç dışı araç kullanımlarını, vakıflara aktarılan paraları ´israftan´ saymıyor anlaşılan:/" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Bülent Mumay, AKP´nin İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak´ın 31 Mart sonrası attığı tweeti hatırlatarak, "İlce belediyelerini değil, Büyükşehir´i Binali Yıldırım kazandı demişlerdi" dedi.
"3´er dakikalık süreler kısa kalıyor. Daha uzun tutulmalıydı!"
Gazeteci Uğur Dündar, adaylara verilen 3 dakikalık sürenin kısa olduğunu söylerken, "Büyük Buluşma´nın ilk bölümünden edindiğim izlenim: Konuşmacılar için tanınan 3´er dakikalık süreler kısa kalıyor. Daha uzun tutulmalıydı!.." ifadelerini kullandı.
Dündar, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmeyi şöyle sürdürdü:
"Bu ABD de uygulanan şova dayalı bir format! Bize uygun değil. Format seyirciye beklenen heyecanı vermedi.
"İmamoğlu, enerjisi, yoksullukla mücadele vaadleri,´Neden başkan olmalıyım´ sorusuna verdiği cevapla göz doldurdu. Yıldırım şapkadan beklenen tavşanı çıkaramadı! İmamoğlu anketlere göre ?Büyük Buluşma´ya önde gelmişti, öyle bitirdi.
"Bu tartışma, İmamoğlu´nun da, Yıldırım´ın da önceden konsolide ettiği seçmeni etkilemez. Son haftaya bu şekilde girilir.
"Küçükkaya tarafsızdı."
"AA´nın halkın vergileriyle İmamoğlu´na defans yapması normal mi?"
Hukukçu Gönenç Gürkaynak, "Binali Yıldırım gergin ve gerginliğini çok belli ediyor. Ekrem İmamoğlu, "her şey çok güzel olacak" yerine geçmişe dönüp fazla tekrara giriyor. İsmail Küçükkaya iyi yönetiyor. Artık Binali Yıldırım´ın tartışmayı isterken özel planı olduğunu değil bir deneme yaptığını düşünüyorum" dedi.
Gürkaynak, AA´nın seçim verilerinin akışını kesmesine ilişkin verilen cevaplara yönelik ise, "Seçim gecesi ile ilgili olarak "Anadolu Ajansı´nın yaptığı normal değil" diyen Binali Yıldırım´a, ´peki şu anda Anadolu Ajansı´nın halkın vergileriyle sizin her 4 söylediğinize karşılık Ekrem Imamoğlu´nun 1 söylediğini verecek şekilde defans yapması normal mi?´ diye sormak lazım" açıklamasında bulundu.
"Her iki aday da güzel cevap verdiler"
İyi Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, Küçükkaya´nın ´Türkiye Cumhuriyeti aşığı Kürt kökenli bir seçmen olarak neden size oy vermeliyim?´ sorusuna adayların verdiği cevapları yorumlarken, "Her iki aday da güzel cevap verdiler. Kürt seçmen, Laz seçmen, Alevi seçmen diye bir ayırım yapmak çok yanlıştır. Seçmen seçmendir. Aidiyetimiz vatanımızadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı her insanımız, en güzel şekilde 1. sınıf hizmete muhataptır" dedi.