İktidarın ikide bir değişen iktisat politikaları için bulduğu yeni etiketin üzerinde ‘heterodoks’ yazıyor.
Bakan Nurettin Nebati’nin, her zamanki içtenliğiyle söylediği şu sözler gerçektir:
“Biz ortodoks politikaları bir tarafa koyduk. Artık heterodoks politikalar...”
Malum, iktisat dilinde uzun uygulamalarla sınanmış, doğrulanmış, yerleşmiş çizgiye “ortodoks” deniliyor, bunun dışına çıkan politikalara ‘heterodoks’ deniliyor.
Aslında Başbakan Erdoğan’ın “faiz sebeptir” diyerek Merkez Bankası’na “ihanet” suçlaması yapacak kadar ağır baskılar uyguladığı 2015 yılından beri iktidar ‘heterodoks’ politikalar uyguluyor. CB sisteminin verdiği denetimsiz ve dengesiz yetkilerle heterodoks politikalar tavan yaptı.
Nebati’nin ‘heterodoks’ diyerek adını koyması iyi oldu; durum netleşti.
‘ÖĞRETİLMİŞ YANLIŞLAR’
Sayın Nebati, ‘heterodoksi’nin ne olduğunu da dürüstçe anlatıyor:
“Ortodoks düşünmek zorunda değiliz. Bize öğretilmiş olan şeyler çerçevesinde hareket etmek zorunda değiliz… Yüksek faiz söylemi aslında bir öğretilmiş yanlıştır!”
Burada “öğretilmiş” denilerek reddedilen, ortodoks iktisat politikalarıdır; yani iktisadın yüzlerce yıl sınanarak belirlenmiş, teorisi yapılmış ana kuralları…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise daha ideolojik kavramlarla tanımlıyor:
“Bizim de bir değerler silsilemiz var değil mi? Bu değerler silsilemize eğer inanıyorsak o zaman biz Batı’nın bu kapitalist mantığıyla, onların bu kapitalist anlayışıyla biz hareket edemeyiz…” (31 Aralık 2021)
Ama Erdoğan’ın düşük faiz diyerek övgüyle örnek gösterdiği ekonomiler ABD, Avrupa, Japonya, İsrail yani kapitalist ülkeler!
NASS VE PROGRAM
‘Öğretilmiş’ sözünde reddiye, hatta bir ölçüde komplo havası da var… Bu psikoloji modern iktisat biliminin küçümsenmesine yol açıyor. Alternatif olarak “değerlerimiz” deniliyor, “nass” deniliyor.
Fakat “değerlerimiz”de ve “nass”da enflasyonla mücadele için devletin para politikası araçları hakkında bir program yoktur. Olsaydı mesela Osmanlı uygulardı.
Böyle bir programı insanlar yapacak, nasıl yapacak? Modern iktisat ilminin verileriyle…
Modern iktisat ilmine “Batılı kapitalist” diye sırt çevirince tutarsız heterodoks politikalar ortaya çıkıyor…
Eylül 2020’de “faiz acı ilaçtır…”
Haziran 2021’de “faiz düşsün dedim…”
Kasım 2021’de “rekabetçi kur… Çin böyle kalkındı”
Aralık 2021’de “TL’nin itibarını kurtardık…”
Ortodoks iktisat sistematiğinde bunlar öngörülebilir ve birbiriyle tutarlı olmayan, kısa süreli politikalardır. Faizi indirterek acı ilaç olur mu?.. Rekabetçi kur diyerek TL’nin değeri yükseltilebilir mi?
‘Heterodoks’ tam da böyledir; sistematiği olmayan, günün ihtiyacına göre bir öyle; bir böyle politikalar…
‘LABORATUVAR’A BAKMAK
Falanca partiyi tutkuyla sevebiliriz… “Nass” denilmesini bir sorunu çözmede yeterli sanabiliriz… Ya da iktidara kızıyor da olabiliriz. Bu duyguların hiçbir ekonomide doğru düşünme metodu vermez; doğruyu olayların akışına laboratuvar gibi bakarak bulabiliriz.
Kasım 2020’de Naci Ağbal “acı ilaç” diyerek politika faizini yüzde 19’a kadar çıkarmıştı. İlkeli bir insan olduğu bilindiği için de piyasalar inanmış, güvenmişti. Erdoğan da o zaman aynı dili konuşuyordu. Ama politika faizini 19’a çıkarması, devletin tahville borçlanmasındaki faizi yüzde 18’e kadar indirmişti… “Acı ilaç” etkisini göstermeye başlamıştı.
Fakat Erdoğan politika değiştirdi; Kavcıoğlu politika faizini yüzde 14’e kadar indirdi… Ve devletin tahvil faizi yüzde 25’e çıktı! Kredi faizleri daha yüksek!
Ortodoks iktisat politikası “acı ilaç”la piyasada faizi ve enflasyonu aşağı çekerken, heterodoks “faiz sebeptir” politikası Merkez Bankası’nın faizini emirle aşağı çekti, piyasa faizine ise tavan yaptı.
Türkiye, “nass”lara referanslar yapan bu politikalar döneminde dünyanın en faizci, en yüksek faiz borçlusu ülkeler arasında yer aldı. Sebep nass’lar değil, heterodoks politikalardır.
İktidarlara ve milletlere lazım olan sınanmış doğrulardır. Bunu Friedman söylese de merhum cumhurbaşkanımız Turgut Özal söylese de TÜSİAD söylese de doğrudur: “Genel kabul görmüş iktisat bilimi kuralları…”
Putin bile bu görüşte!..