Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye´ye blok siyasetini kazandırdı. Cumhur ittifakı ve millet ittifakı gibi. İnşa edenler tahterevallinin bir ucunda AK Parti´nin diğer ucunda CHP´nin oturacağını düşünüyorlardı. Söz konusu CHP olunca seçim kazanmak zor değildi. Ama evde yapılan hesap çarşıya uymadı. Başkanlık sistemi Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın yüzde 52 oy oranı ile ikinci kez kazanmasını sağladı. Ama muhalefetin aleyhine olacak şekilde kurgulanan sistem tam aksine muhalefete kazandırdı. İttifak sayesinde muhalefet Meclis´e 32 milletvekili fazladan soktu. Barajı aşamayan İYİ Parti, ittifak sayesinde Meclis´te temsil edilir oldu. Bu sayede Saadet Partisi ve Demokrat
Parti Meclis´te temsil imkânına kavuştu. İki partili bir Meclis düşünülüyordu. Ama 9 partinin temsil edildiği bir Meclis yapısı ortaya çıktı. Yetmedi, ittifak sistemi yerel seçimlerde CHP´ye İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin ve Adana´yı kazandırdı. Başkanlık sistemi yüzde birin altın hisse değerinde olduğu bir sistemi getirdi.
SİYASİ AKTÖRLER
Önümüzdeki süreci iki lider şekillendirecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu´ndan söz ediyorum. Bunu söylerken sistem gereği en küçük partinin liderinin dahi siyaseti etkileme gücüne sahip olduğu gerçeğini inkâr edemeyiz. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ön plana çıkarken, Bahçeli´nin, Akşener´in, Karamollaoğlu´nun
etkileme gücünün olmadığını kast etmiyorum. Tam aksine önümüzdeki süreçte bırakın mevcut liderleri, Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu da tercihleriyle süreci etkileme şansına sahip olacaklar. Ekrem İmamoğlu isminin altını özellikle çiziyorum. Artık Ekrem İmamoğlu´suz siyaset denklemi kurulamaz.
İki ana aktör olması nedeniyle Erdoğan ve Kılıçdaroğlu´nun hamleleri nehrin akışını belirleyecek. O nedenle iki liderin stratejisi çok önemli. Siyaset dili ve tarzları önümüzdeki sürecin yönünü tayin edecek. O derece iddialı konuşuyorum.
ERDOĞAN´IN STRATEJİSİ
Erdoğan´ın kişiliğiyle bütünleşmiş bir siyaset dili var. Erdoğan, kutuplaştırıcı siyaseti tercih ediyor. İktidar ile muhalefeti kutuplaştırıp aralarındaki oy geçişini engellemeyi amaçlıyor. Bunu CHP ve Kılıçdaroğlu üzerinden yapmayı tercih ediyor. ?CeHaPe? ve ?Bay Kemal? söylemini kullanıyor. Erdoğan, İzmir-Bursa otoyolunun açılışında da Kılıçdaroğlu´nu hedef aldı. ?Senin aklın buna ermez Bay Kemal, anlamazsın bu işlerden? diye seslendi. Bu strateji yerel seçimlere kadar kazandırdı.
Seçimlerin ardından Erdoğan´ın dilinde, siyaset tarzında bir değişiklik olacak mı sorusu gündemdeydi. Görünen o ki Erdoğan geleneksel siyaset tarzını sürdürecek.