İGA´DAN CHP´Lİ ERDOĞDU´YA: ASILSIZ İDDİALARA İLİŞKİN GEREKLİ TÜM YASAL YOLLARA BAŞVURULACAKTIR

Yüzlerce işçinin iş cinayetlerini ve kötü çalışma koşullarını protesto etmesiyle gündeme gelen 3. havalimanının yüklenici firması İGA Havalimanı İşletmesi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu´nun dile getirdiği, ?havalimanı ihalesinde yolsuzluk yapı

İGA´DAN CHP´Lİ ERDOĞDU´YA: ASILSIZ İDDİALARA İLİŞKİN GEREKLİ TÜM YASAL YOLLARA BAŞVURULACAKTIR

İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı Kadri Samsunlu,  "Aykut Erdoğdu´nun öne sürdüğü asılsız iddialara ilişkin İGA ve hissedarları gerekli tüm yasal yollara başvuracaktır" açıklamasında bulundu.

"Çalışanlarımızın iş koşullarına yönelik mesnetsiz ithamlar..."

Kötü çalışma şartları ve haklarını alamamalarının ardından yaptıkları eylemler sonrası yüzlerce işçinin gece yarısı operasyonuyla gözaltına alındığı, 24 tanesinin tutuklandığı 3. havalimanıyla ilgili olarak, "Dahası, yöneltilen asılsız iddialar, havalimanını 42 ay gibi dünya rekoru bir sürede yetiştiren emekçilere yapılmış bir hakarettir" ifadesine yer verildi ve şöyle dendi:

"Bu minvalde, projenin tamamlanması için bugüne kadar ter döken çalışanlarımızın iş koşullarına yönelik mesnetsiz ithamlar, işçi haklarını koruma kisvesi altında esasen projeye yönelik olarak sergilenen yıkıcı ve provokatif yaklaşımın bir tezahürüdür."

Samsunlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Sayın Aykut Erdoğdu tarafından daha önce de ileri sürülen bu iddialar, geçmişte de yanıtlanmış ve resmî belgelerle asılsız olduğu kamuoyuna o zaman da belirtilmiştir. Buradan hareketle ortaya yeniden atılan aynı minvaldeki iddialar; 29 Ekim 2018 tarihinde açılışı yapılacak olan İstanbul Yeni Havalimanı ve İGA hakkında sürdürülen karalama kampanyasının devamı niteliğindedir. Tüm propagandanın kamuoyu nezdinde olumsuz algı yaratmak amacını güttüğü açıktır. Öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki, şirketimizin ve pay sahiplerinin yeni havalimanı projesinden 4,5 milyar Avro haksız kazanç elde ettiği iddiası, tamamen gerçek dışı olup ve son derece ağır bir iftiradır. İGA, tüm faaliyetlerini, yer teslimi, kot seviyesi ve kira ödeme takvimine ilişkin hususlar da dahil olmak üzere; mevzuata, Uygulama Sözleşmesi´ne ve İhale Şartnamesi´ne uygun olarak gerçekleştirmiştir ve gerçekleştirmeye devam etmektedir.

"Proje, İGA ve pay sahibi şirketler için milli bir görev niteliğindedir"

"Haksız kazanç elde etmek bir yana; bilakis, İGA ve pay sahipleri projenin yapım aşamasında, Uygulama Sözleşmesi´ndeki esaslı bazı maddi haklarından feragat etmiştir. Türkiye´yi dünya sivil havacılık sektörünün vazgeçilmez ülkesi yapmayı hedefleyen proje, İGA ve pay sahibi şirketler için milli bir görev niteliğindedir. Bu sebeple de yapılan fedakârlıklar, hiçbir zaman gündeme getirilmemiştir, getirilmesi de düşünülemez. İddialarda yer aldığı üzere, DHMİ´nin kredi borcuna kefaleti kesinlikle söz konusu değildir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Basın ve Halka İlişkiler Müşavirliği´nin 26 Eylül 2018 tarihli basın açıklamasında da belirtildiği gibi, İstanbul Yeni Havalimanı projesinde hazine garantisi de bulunmamaktadır. Bu gerçek gerek medya gerek kamuoyu nezdinde defalarca tekrarlanmıştır.

"Projeye yönelik yıkıcı ve provokatif yaklaşım"

"İstanbul Yeni Havalimanı ihalesinin kazanılmasından yer teslimine kadar olan süreçte İGA, gerekli zemin etüdü çalışmaları ile rüzgâr dahil sair çevresel etkilerin uluslararası standartlara uygun olarak ölçümlemesini yapmıştır. Bu konuyla ilgili düzenli olarak DHMİ, ilgili diğer resmi kuruluşlar, projeye finansman sağlayan kurumlara bilgi sağlanmıştır. Ne devlet kurumlarının ne de dünyaca saygınlığı bilinen finans kuruluşlarının iddia edilen teknik riskleri ihtiva eden bir projeye finansman temin etmeyeceği aşikardır. Sadece ?kulaktan dolma duyumlara dayanan´, ?resmî belgelerle desteklenemeyen´ iddialarla özverili çalışmaları gölgeleyecek söylemlerde bulunmak, büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Dahası, yöneltilen asılsız iddialar, havalimanını 42 ay gibi dünya rekoru bir sürede yetiştiren emekçilere yapılmış bir hakarettir. Bu minvalde, projenin tamamlanması için bugüne kadar ter döken çalışanlarımızın iş koşullarına yönelik mesnetsiz ithamlar, işçi haklarını koruma kisvesi altında esasen projeye yönelik olarak sergilenen yıkıcı ve provokatif yaklaşımın bir tezahürüdür."