İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakam adaylarına seslenerek, "Özellikli bir dönemin içinden geçiyoruz. Bu dönem eğer günlük siyasi polemikler çerçevesinden bakmaya kalkarsak hepimiz için ciddi bir hataya düşeriz. Yapacağınız her iş Türkiye´yi bu el ense çekmelere karşı daha dayanıklı hale getirebilecektir. Bir hükümetin ve devletin en önemli görevi, milletine bıkkınlık vermemesidir. İşte siz bu görevi Türkiye´nin her yerinde yerine getireceksiniz. Meselelere çözüm odaklı yaklaşmalısınız. Çarpık çurpuk iş yapılmasına müsaade etmeyin. Her şeyin en kalitelisini yapmakla mükellefiz. İş olsun geçiştireyim diye yapılan iş, kaynaklarımıza, geleceğimize zarar verir doğru değil. Ne olursunuz kaymakamlığın havasına girmeyin" dedi.
Kaymakam adaylarına seslenen Soylu, şu ifadeleri kullandı: "Özellikli bir dönemin içinden geçiyoruz. Bu dönem eğer günlük siyasi polemikler çerçevesinden bakmaya kalkarsak hepimiz için ciddi bir hataya düşeriz. İdeolojik bir bakış açısı ortaya koyarsak hepimiz, hataya düşeriz. Bu ülkeye kaymakam olacaksınız. Yapacağınız her iş Türkiye´yi bu el ense çekmelere karşı daha dayanıklı hale getirebilecektir.
Bir hükümetin ve devletin en önemli görevi, milletine bıkkınlık vermemesidir. Bir hükümetin ve devletin en önemli görevi, milletine bıkkınlık vermemesidir. İşte siz bu görevi Türkiye´nin her yerinde yerine getireceksiniz. Meselelere çözüm odaklı yaklaşmalısınız.
Çarpık çurpuk iş yapılmasına müsaade etmeyin. Her şeyin en kalitelisini yapmakla mükellefiz. İş olsun geçiştireyim diye yapılan iş, kaynaklarımıza, geleceğimize zarar verir doğru değil.
Tasarrufun tam anlamıyla yapılması halinde çok daha zengin olabilecek bir memleket. Tasarrufa dikkat edin bu cimrilik değildir. Popülizme pirim vermeyin. Popülizmin sonu yoktur. Ne olursunuz kaymakamlığın havasına girmeyin. Bazı arkadaşlarımızda bunu görüyorum yeni mezun olmuş kaymakamlığa başlamış bazı arkadaşlarımız kapılarını kapatıyor. Zannediyorlar ki millet zor ulaşırsa daha yüksek, büyük bir kaymakam olur inanın içim parçalanıyor. Arayıp arkadaşlarıma söylüyorum; ´diyorum ki gözünüzü seveyim´ benim bir telefonum var. 1994 yılından beri aynı telefonu kullanıyorum. 100 binlerce insanda aynı telefon var. Ulaşabilenler ulaşıyor. Bizim de heyecana ihtiyacımız var. Hizmetkar havasında olun. Bir hayır havuzunun içine giriyorsunuz. Sakın adalet terazinizi şaşırmayın. Şaşırdığınız anda yürüyeceğiniz yolun hiçbir anlamı yoktur. İşiniz zor bir o kadar da kutludur. "