Siyasal İletişim Uzmanı İbrahim Uslu, KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu oldu. Burada önemli açıklamalarda bulunan İbrahim Uslu, ekonomi yönetimindeki değişimi, iktidarın reform çıkışını, Bülent Arınç ve Devlet Bahçeli'nin açıklamalarını, ABD'de Joe Biden dönemini değerlendirdi.
İbrahim Uslu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yargı hukuk alanında reform açıklamaları:
"Ben başından beri bir reform yapılacağına inanmadığım için... Sayın Erdoğan'ın reform gerekçesini açıkladığı bir cümlesi vardı orada demişti ki 'Dünyada ekonomi ve siyaset alanında yaşanan gelişmelere paralel bir biçimde biz de belli adımlar atmayı planlıyorduk, zaten bu görev değişiklikleri de (Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı) bu döneme denk geldi. Zaten yani dışarıda bazı şeyler yaşandı ki ABD seçimleri gibi ona uygun bazı modifikasyonlar yapacağız demişti. Bu bir reform değil zaten.
Fakat belli ki ortağıyla (MHP) bu konuda bir ön istişare yapılmamış. Çünkü Berat Albayrak ayrıldı ardından Cumhurbaşkanı iki kanatlı bir reform paketinden bahsetti sonra döndü ekonomiden daha uzun bir pasajı hukuk reformuna ayırdı. Sonrasında Sayın Bahçeli ekonomi alanındaki reformlara sahip çıktı ancak hukukla ilgili tek kelime etmedi. O an zaten bir fikir ayrılığı olduğu çok belliydi. Bülent Arınç'ın reformların gerçekleşeceğine inanarak kaydettiği açıklamalara Bahçeli'nin tepkisi sonucu reformlara MHP'nin karşı çıktığını anladık.
Bence, milliyetçi siyasetin Türk siyaseti üzerinde bir vesayeti olduğundan bahsettim. Şimdi öyle bir tablo var ki sağ merkez yok. Merkez ile sağ parti yok. Milliyetçi ton siyaseti esir aldı. Siyasetin her alanında milliyetçi vesayet var. AK Parti ve MHP birbirinden kopmayı göze alamıyor.
Şimdi MHP yanında olmasına rağmen Sayın Erdoğan'ın oyu 45'in altına inmişti. 50'yi rahat rahat geçemiyor. Pandemi sürecine rağmen. MHP ile birlikte bile kaybedebileceğini biliyor.
Kürtler ile AK Parti arasında bir kopuş yaşanacağını sanmıyorum zaten o kopuş çoktan yaşandı. Kobani, kayyumlar, Demirtaş'ın tutuklanması vb. Buna rağmen Kürt seçmenin yüzde 20'si hala oy vermeye devam ediyor
Muhalefetteki partiler gözle görülür bir cazibe yaratmadı henüz İYİ Parti hariç. Yalnız bu partilerin bir araya gelme olasılığı seçmeni heyecanlandırıyor. Şimdi muhalefet seçmeni artık muhalefet kazanacak AK Parti kaybedecek diyor.
Şimdi seçmenlerin seçenekleri var partiler açısından, daha önce yoktu. Bu AK Parti açısından bir tehdit. Tabi AK Parti'de halihazırda kalan seçmenlerin demokratik talepleri diğer seçmenlerin talepleri kadar değil.
