TRT World Forum 2020’de “Pandemi Döneminde Çok Kutuplu Dünya: Küresel İşbirliğinin Geleceği” başlıklı oturuma katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa Komisyonu Başkan Vekili Margaritis Schinas, Bosna Hersek Dış İşleri Bakanı Bisera Turković, Harvard Üniversitesi Kennedy Kamu Politikası Okulu Eski Dekanı, Ordinaryüs Profesör Joseph S. Nye ve FutureMap Stratejik Danışmanlık Kurucu Ortağı Parag Khanna çarpıcı ifadeler kullandı.
İbrahim Kalın: Tek bir olayın her şeyi değiştirmesini ilk kez yaşıyoruz
Ulus devlet, küreselleşme, güvenlik ve özgürlük arasındaki denge ve çok taraflılık, dayanışma gibi kavramların yeniden tanımlanacağını ifade eden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Küresel bir an yaşıyoruz, tek bir olaydan herkes bir anda etkilendi. Algılarımızda ve tanımlarımızda büyük farklılıklar göreceğiz. Tek bir olayın her şeyi değiştirmesini ilk kez yaşıyoruz. Doğudan batıya, yoksul ülkelerden zengin ülkelere, kuzeyden güneye, herkesin aynı olaydan aynı anda etkilendiğini ilk kez görüyoruz. Bunun da ciddi sonuçları olacaktır,” dedi.
Ulus devletlerin, kurumların, bireylerin; kolektif ve uluslararası kurumların meşruiyetini ve bu krize yanıt verişlerini sorguladıklarını ifade eden İbrahim Kalın, Dünya Sağlık Örgütü, BM ve İKÖ gibi kurumların bazı değişiklikler yapmak zorunda kalacaklarını, bu tür krizlerle mücadele etme kapasitelerini artırmak zorunda kalacaklarını belirtti. Küresel düzen konusunda, Voltaire’in Kutsal Roma İmparatorluğu ne kutsal ne Roma ne de imparatorluk sözünü hatırlatan Kalın; “Liberal küresel düzen hiçbir zaman liberal, küresel ya da düzen olmamıştı. Biz de bugün bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Gelecekte de bu kavramların gözden geçirildiğini göreceğiz. Çok kültürlülük, çok taraflılık gibi kavramlar tekrar gözden geçirilecek,” ifadelerini kullandı.
Kalın: Zengin ülkeler mülteci konusunda başarısız
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, küresel krizlerin çözümünde dayanışmanın önemine dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Göç, küresel krizlerden biridir. 30 yıl içerisinde özellikle son 6 yıl içerisinde Suriye’den çok yüksek sayıda sığınmacı aldık ve dünyada 4 milyon sığınmacıyı barındırıyoruz. Özellikle bazı zengin ülkeler mülteci krizini ele almada gerçekten başarısız oldu. En zengin ülkeler sadece göçmenleri sınırlarının dışında tutmakla yetindiler. Her birimiz güvenliğe kavuşmadan hepimiz güvenliğe kavuşamayız. Her birimiz gerçekten refaha ulaşmadan toplu bir refah olmaz. Önce benim ülkem, önce benim bölgem yaklaşımı gerçekten kendini vuran bir yaklaşım olacaktır. Milliyetçiliğin yükselmesi ile ilgili de bu böyledir. Dayanışma ise bütün çıkarların üstüne çıkabilmektir. Daha dar ulusal çıkarların ötesine çıkabilmektir. Bu açıklıkla ilgili bir şeydir, buradaki ahlaki prensibimiz her zaman başkalarına yardımcı olabilmektir.”
Joseph S. Nye: Bu son salgın değil
Harvard Üniversitesi Kennedy Kamu Politikası Okulu Eski Dekanı, Ordinaryüs Profesör Joseph S. Nye konuşmasında; sistemin bir şok yaşadığını ifade etti. Tecritten ziyade güvenlik zincirinin devamıyla ilgili kaygılar kaygıların olduğunu ama bunun uluslararası ticaretin bitmesi değil azalması anlamına geldiğini söyleyen Nye: “Ekolojik ve ekonomik küreselleşme söz konusu. Bu bizim birbirimize bağlı olduğumuzu gösterdi. Bu son salgın değil. Karbon salınımının sınırı aştığını biliyorduk ve virüs de tıpkı bunun gibi sınırları aştı. Başkalarıyla çalışmadan bazı problemleri çözemiyoruz. Salgın, küresel iklim gibi sorunlar daha yakın işbirliğinin altını çizdi,” dedi.
Prag Khanna: Virüs Çin’in imajını negatif şekilde etkiledi
FutureMap Stratejik Danışmanlık Kurucu Ortağı Prag Khanna, koronavirüs etkisiyle ülkelerin yumuşak güce dönüşmesi konusuna değindi. Çin’de virüs diplomasisinin negatif ve pozitif yanlarının olduğunu, virüsün Çin’in imajını negatif şekilde etkilediğini belirten Khanna, Çin’in kendi güvenilirliğini artırmak için gösterdiği çabaların da olduğunu ifade etti. Prag Khanna: “Çin maske diplomasisinde ve aşı stratejisinde aktif rol alarak bir çeşit telafide bulunmak istiyor. Çin bugüne kadar ambargolarıyla ve diğer politikalarıyla gergin bir süreç izledi. Yeniden güven kazanabilmek için büyük çaba harcıyorlar. Küresel dünya ise bu süreci izliyor. Çin’in aşı geliştirmesi olumlu ama önceki yaptıklarıyla ilgili olumsuz görüş de devam ediyor,” ifadelerini kullandı.
Margaritis Schinas: “Türkiye’nin rolünün çok farkındayız”
Avrupa’nın çok açıdan bir güç merkezi olduğunu ama buna rağmen tek, bütüncül, tutarlı bir göç politikasına sahip olmadığını vurgulayan Schinas; “Avrupa’nın göç konusunda bütüncül bir yaklaşım göstermesinin zamanı geldi. Avrupa’nın tek göç politikasına sahip olmaması eşitsiz sonuçlar doğuruyor. Avrupa’da göç politikasının yeniden ele alınması gerekiyor. Yeni bir teklif hazırladık. Üç bileşeni olacak. Harici boyutu birinci olarak. İkinci bileşen sınırlarımızı daha iyi yönetilebilmesi. Son unsur ise dayanışma sistemi. Aksi takdirde hiç adil olmayacaktır. Özellikle de göçmenleri alan ülkeler için. Orantısız bir şekilde göç yükünü taşıması adil değil. Bununla ilgili Avrupa çapında bir anlaşmaya varmak istiyoruz. Bu konuda Türkiye’nin rolünün çok farkındayız. Türkiye dünyada en yüksek sayıda göçe ev sahipliği yapıyor. Tam göç akışlarının olduğu bir bölgede yer alıyor. Gelecekte iş birliğimizin devam etmesi temennimizi dile getirmek isterim,” dedi.