Kalın, yaptığı yazılı açıklamada, son yıllarda uluslararası barışı tehdit eden en önemli meselelerden biri olan İslamofobi'nin, modern dünyanın yeni normaliymiş gibi takdim edildiğini belirtti.
Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve antisemitizm gibi İslam karşıtlığının, Müslümanlara karşı nefret ve ayrımcılık söyleminin de küresel bir nefret ideolojisi olduğunu hatırlatmanın ve her platformda bu konuyu gündemde tutmanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayan Kalın, "Türkiye olarak başkalarını ötekileştirmeyi olduğu kadar başkaları tarafından ötekileştirilmeyi de şiddetle reddediyoruz. Bu tavrın sadece Müslümanların değil, insanlığın ortak sorumluluğu olduğuna inanıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Kalın, daha güvenli, barışçıl, müreffeh, adil, katılımcı ve eşitlikçi bir dünyanın ancak nefret yayan ve ötekileştiren zihniyetlere karşı mücadeleyle inşa edileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, İslamofobi, İslam karşıtlığı ve Müslümanlara karşı nefret ve ayrımcılık söylemi gerçeğini her fırsatta uluslararası toplumun gündemine getirmeye ve tüm nefret suçlarıyla kararlılıkla mücadeleye devam edecektir. Bu bağlamda İslamofobi ile mücadele konusunda uluslararası farkındalık oluşturmak amacıyla İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) 15 Mart tarihini 'İslamofobi ile Mücadele Uluslararası Günü' ilan etmesi önemli bir adımdır. 15 Mart 2019'da Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde meydana gelen terör saldırısı, İslam karşıtlığı tehlikesinin ulaştığı boyutları göstermesi bakımından unutturulmaması gereken bir katliamdır. Bu vesileyle Christchurch terör saldırısında hayatını kaybedenleri bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor ve bu gibi terör saldırılarının tekrarlanmamasını temenni ediyoruz."
