20 09. 2018 Perşembe
Saray danışmanı arkadaşımla tatlı tatlı sohbet ediyorduk!..
Yaklaşan yerel seçim... AKP-MHP ittifakı olur mu?.. Getirisi, götürüsü... R. Erdoğan ile Devlet Bahçeli neleri görüşüyorlar?.. Anlaşma noktaları, ortada kalan ayrıntılar... Anketler... Oy oranları... CHP hangi ilde kimi çıkarırsa AKP´yi zorlar... AKP hangi adaylarla CHP´nin kalelerini indirir... İstanbul ve Ankara´nın çok özel durumu... Melih Gökçek´in özel elçileri... Binali Yıldırım´ın pozisyonu... Süleyman Soylu´nun hangi belediye başkanlıkları için adının geçtiği... "Reis"in nefret ettiği Belediye Başkanları... Güneydoğu´nun özel durumu... Yeni Bakanların memnuniyet karnesi... Ali Babacan´ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olması için sürdürülen ikna faaliyetleri... Ali Babacan liderliğinde merkez bir parti kuruluşunu önlemek için bazı işin içinde olan etkin çevrelere gönderilen çok özel elçiler... Aynı Abdullah Gül´ün Cumhurbaşkanı adayı olmaması için Hulusi Akar ve İbrahim Kalın´ın gönderildiği gibi!.. Bahçeli´nin af önerisi ne alemde?....
Derken... Derken... Nasıl oldu?.. Nereden lafa girdik?.. Hatırlamıyorum... Sohbet döndü dolaştı sarayın içine geldi. Saray kaynağım, "Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun yakında Cumhurbaşkanı sözcüsü olabilir" dedi. Şaşkınlığımı gizleyemedim. "İbrahim Kalın ne olacak" diye sorduğumda, "Büyükelçilik görevi verilebilir" diye yanıtladı. Diğer sorularımı yanıtsız bıraktı ve ekledi "bundan sonra senin bile inanamayacağın operasyonlar duyarsan hiç şaşırma..."
İşin peşini bırakmamaya karar verdim. Güvendiğim başka bir saray kaynağıma müracaat ettim. Fahrettin Altun´un Cumhurbaşkanlığı sözcülüğüne düşünüldüğünü teyit etti. Bu değişiklik gerçekleşirse İbrahim Kalın´ın yeni görev yeri ile ilgili kesinleşen bir şey olmadığını ifade etti. MİT olabilir, Büyükelçilik olabilir veya bir başka görev yeri... İbrahim Kalın´ın ismi bir ara MİT Başkanlığı için çokça geçiyordu. Ancak, Hakan Fidan´a uygun bir yer bulunamadığı için gündemden düşmüştü.
24 Haziran seçimlerinin ardından gerçekleşen yeni yapılanma ile beraber, ince bir temizlik yapıldığı dikkatimi çok çekiyordu. Erdoğan´ın en yakın halkasından Mustafa Varank´ın Sanayi Bakanı yapılması... Cumhurbaşkanı basın baş danışmanı Lütfullah Göktaş´ın Vatikan´a elçi atanması... Son olarak da, İbrahim Kalın´ın saraydan ayağının kayabileceğine ilişkin söylentiler... Bir de bunlara, yine saraydan duyduğum Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü Hasan Doğan´ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterileceğiyle ilgili iddiaları ekleyelim...
Sohbet ettiğim saray danışmanı arkadaşıma rahip Brunson´u da sordum. "Bu aralar neden gündemden düştü" diye işi kurcalamaya çalıştım. "Döviz kurlarıyla pek ilgilenmiyorsun herhalde" diyerek kahkaha ile cevap verdi. Yeni oluşturulan Cumhurbaşkanlığı kurullarının atamalarının hâlâ neden tamamlanmadığı sorumu ise, "kimse kimseye güvenmiyor. Her gelen isme mutlaka bir veya birkaç isim itiraz ediyor" dedi.
Saray içinde yapılacak değişikliklerle ilgili teyidini alamadığım birçok iddia kulislerde dolaşıyor... İbrahim Kalın´a, Fahrettin Altun´a, Hakan Fidan´a, Hasan Doğan´a ne olacak?..
Bana öyle geliyor ki; son sözü Emine Hanım söyleyecek!..
