Gündemimiz, CHP´nin banttan canlı kanalı Halk TV´de bir yayına katılan Metin Akpınar.
Nedeni ise, eski komedyenin Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı kastederek söyledikleri:
"Demokrasiye ulaşamazsak her faşizmin karşılaştığı gibi belki liderini ayağındanasarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir!"
Kayıtlardan izlediğim kadarıyla Akpınar şu performansıyla da, sahnedekilerin yaş ortalamasıyla aynı olan seyircilerden epey reaksiyon almış:
"Tarihte yüzünü Sovyetler´e dönüp koltukta kalan bir tek Mustafa Kemal var. Sonrasında Adnan Menderes döndü ihtilal oldu, Demirel döndü ihtilal oldu, darısı kimin başına..."
Hah hah ha...
Uğur Dündar´ın, atmosferi emeklilerin devam ettiği tombala salonlarınınhavasını andıran programında nelerin şaka nelerin ciddi sanıldığı malumunuz.
Kendinden ve hayattan memnuniyetsizliğini, bulduğu nefret objesi üzerinden sağaltmaya alışan bu eski kuşağı demokrat olmadıkları için eleştirmek anlamsız.
Zira yeri gelince "Ordu Göreve" pankartı alıp sokağa fırlayan bu kitlenin hiçbir zaman böyle bir kaygısı olmadı.
Çünkü onlara göre, kendileri dışındaki çoğunluğun tercihi her zaman hatalıydı, yanlış bilincin ürünüydü...
Dolayısıyla, Akpınar´ın seçilmiş bir siyasinin askeri darbeyle devrilmesini olumlayan sözlerini "ama demokrasi istiyor" diye savunan arkadaşlar fazla zorlamasınlar.
O zaman tıpkı Akpınar gibi, Türkiye Rusya´ya yakınlaşınca Ankara´nın göbeğinde Rus Büyükelçisi´ni vuran FETÖ´cülere de militan demokrat demek zorunda kalırlar.
Hoş yapmadıkları şey değil ya...
İnsan, bir zamanlar ailecek severek izlediğimiz Akpınar´ın da jübilesinde rezil olanlar kervanına katılmasına üzülüyor.
Ama belli ki zihni de epeyce ihtiyarlamış... O da, madem eskisi gibi, seyirciyi güldüremiyorum o zaman kendime güldüreyim kolaycılığına kaçmış...
Öyle ya, Türkiye´nin en zor zamanlarında "Yasaklar" gibi zeki hicivlerin altına imza atmış bir komedyenin... Ekrandan darbe güzellemeleri yapabildiği bir ortamda sanatını konuşturamamasının kabızlıktan başka bir izahı olabilir mi?
Yazık. Ne acıklı bir final.