Hüsnü Mübarek, 1981'de bir askeri geçit töreni sırasında sağında oturduğu Mısır’ın eski Devlet Başkanı Muhammed Enver Sedat’ın uğradığı suikasttan sağ çıktıktan sonra 30 yıllık iktidarı boyunca yaklaşık 6 suikast girişiminden de kurtulmayı başardı. Bunlardan en önemlisi 1995 yılında Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da geçiş güzergâhı üzerinde aracının hedef alınmasıyla düzenlenen suikast girişimiydi. Bu suikast girişiminin yankıları o dönem Mısır'ın Afrika kıtasıyla ilişkilerine ağır bir darbe indirdi.
1993 yılında Mısır’da faaliyet gösteren ‘İslam Cemaati’ adlı grup, karayolu üzerinden Libya’ya giden Mübarek’in konvoyunun geçeceği Batı Sahili yoluna yerleştirdikleri paylayıcılarla Mübarek’e suikast düzenlemeyi planladı. Ancak güvenlik birimleri kurulan komploya dair aldıkları istihbaratla suikastı engellediler. Olayın failleri tutuklandı ve 1994 yılında çıkarıldıkları mahkemece üçü idama, üçü ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Patlayıcılarla hedef alındı
‘Firdevs Köprüsü’ olarak bilinen 1994 yılının sonlarında Hüsnü Mübarek’i hedef alan bir başka suikast girişimi daha gerçekleşti. ‘El-Cihad’ adlı grubun 30 üyesi, Hüsnü Mübarek’in geçiş güzergâhındaki bir noktayı havaya uçurmayı planladı. Mübarek’in konvoyu geçerken patlayıcılar infilak etti. Mübarek olaydan sağ kurtulurken güvenlik güçleri failleri yakalamayı başardı.
Etiyopya’daki suikast girişimi
Hüsnü Mübarek’i hedef alan suikast girişimlerinin en önemlisi Afrika Zirvesi’ne katılmak üzere Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa’ya gelen Mübarek’in burada uğradığı suikast girişimiydi. Havaalanındaki resmi törenin ardından Mısır heyetini taşıyan konvoy, zirvenin yapılacağı merkeze doğru yola çıktı. Yolda, silahlı bir grup Mübarek'in zırhlı aracına ateş açarken, korumalar saldırganlara karşılık verdi. Olayda iki kişi öldü, birkaç kişi yaralandı. Mübarek zirveye katılmadan Kahire'ye döndü.
Mısır ve Afrika ilişkilerine etkisi
Addis Ababa’daki suikast girişimi, Mısır ile Afrika arasındaki ilişkilerde tarihi bir dönüm noktasıydı. Diplomatlara göre olay, Mübarek ve çevresindeki insanların kıtadaki herhangi bir etkinliğe katılmaktan kaçınmasına neden oldu. Böylece Mısır'ın Afrika'ya olan ilgilisi genel olarak azaldı. Bu durumun, Etiyopya'nın liderliğindeki Nil Havzası ülkeleriyle olan anlaşmazlıklar üzerinde büyük etkisi oldu. Kahire'ye döndükten sonra açıklama yapan Mübarek, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejiminin bu suikast girişimine dahil olduğunu ima ederek “Allah’ın beni daima koruduğuna inanıyorum” dedi.
4 yıl sonra
Mübarek 4 yıl sonra Kahire'nin kuzeydoğusunda bulunan Port Said'de yeni bir suikast girişimine daha maruz kaldı. Mübarek aracını camından vatandaşlara el sallarken, bir kişi bir anda araca asıldı. Aracı korumakla görevli Cumhuriyet Muhafızları’ndan biri saldırgan olduğundan şüphelendiği kişiyi öldürdü. O dönem basında yer alan haberlerde bazı medya kuruluşları söz konusu kişinin Mübarek’i bıçakla öldürmeye çalıştığını öne sürerken bazıları ise adamın ‘akıl hastası’ olduğunu belirtti.
İngiltere uyarısı
BBC tarafından 2017 yılında yayınlanan gizli belgelere göre, 1983 yılında Mısır’ın Londra Büyükelçiliği, İngiliz yetkililere Mübarek'in Londra ziyareti sırasında Ebu Nidal Örgütü tarafından suikast girişimine maruz kalabileceği uyarısında bulunarak ‘tehditle ilgili ayrıntılı bilgiler’ verdi. Bunun üzerine İngiliz yetkililer güvenlik önlemlerini sıkılaştırdı.
El Kaide’nin suikast girişimi
Öte yandan ABD merkezli internet siteleri, Mübarek’in 1995 yılında dönemin El Kaide lideri Usame bin Ladin'in uçağını havaya uçurma planının başarısız olmasıyla bir başka suikast girişiminden daha kurtulduğunu aktarmıştı.
Kaynak: Şarkul Avsat