Bu kitapta dünya tarihinin belki de en şanssız iki insanından bahsetmeye çalışacağız. Onların hayat hikâyesini okuyunca ve günümüze kadar yansıyan olumsuz etkilerini görünce insanın, “Keşke Hüseyin ve Yezit hiç yaşamasaydı!” diyesi geliyor. Günümüzde Suriye’de Sünni köylerinde “Ya Hüseyin” diye naralar atarak Sünni Müslüman kadınlara tecavüz edilirken, “Yezit” suçlamasıyla erkekler vahşice boğazlanırken, bu eylemler hangi din, vicdan ve insanlıkla izah edilebilir? Tarih boyunca
Kerbela hadisesinin intikamı adına olaydan yüzlerce yıl sonra yaşamış yüz binlerce masumun kanının dökülmesi ne ile izah edilebilir?
Doğru bulduğu değerler uğrunda savaşarak ölen Hz. Hüseyin için bu kadar kıyametin koparılması, kesinlikle dinî ve insani değil, net bir şekilde siyasidir. Son 30 yılda Irak’ta ve son 10 yılda Suriye’de iki milyon insan katledilirken ağıt yakmayan insanların, 70 kişilik Hz. Hüseyin ve akrabalarının şehit olması üzerinden bunu dillendirip bu davayı devam ettirmeleri kesinlikle dinî olamaz veya en iyimser ifadeyle; bu din ise bunun adı “İslam” olamaz.
Kaynak Ankara Okulu Yayınları