Türkiye, MHP´nin Meclis´e gönderdiği af teklifini tartışıyor. Türkiye´nin af tarihçesine bakıldığında son olarak 28 Ağustos 1999´da gündeme gelen düzenleme, 19 yıl sonra bu kez farklı bir kapsamda TBMM´de.
Teklifin TBMM´ye gönderilmesinin ardından hukukçuların konuya ilişkin değerlendirmeleri gecikmedi. Geçtiğimiz aylardan bu yana tartışılan af tasarısına kritik isimlerden önemli uyarılar geldi.
Hukuk camiasından önemli isimlerin şu ana kadar yaptığı değerlendirmelerde "Anayasa Mahkemesi´nin (AYM) olası iptal kararları ile af kapsamının genişleyebileceği" ortak bir görüş olarak öne çıkıyor.
Hürriyet´ten Oya Armutçu´nun haberine göre; İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, "AYM´nin ?Rahşan affı´ olarak bilinen şartlı salıverme düzenlemesini eşitlik ilkesine aykırı bularak kapsamının genişletilmesine neden olan kararının bir benzeri bu yeni yasa için de yeniden verilebilir" şeklinde dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu.
Avukat Prof. Dr. Devrim Güngöre ise "Af kapsamına giren suçların neler olduğunun belirlenmesinde meşru bir ölçüt kullanılmalıdır. Aksi takdirde eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptali söz konusu olabilir" şeklinde kritik bir uyarı yaptı.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, MHP´nin af teklifine ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu. "Seçimler yaklaşırken siyasi saiklerle yapılan değerlendirmeler yargıyı ciddi ölçüde tahrip ediyor." diyen Duraklıoğlu, hukuk literatüründe "kader mahkûmu" diye bir kavramın var olmadığını söyledi.
"Eğer af konuşuyorsak bunun bir toplumsal ihtiyaç olduğu noktasında birleşmemiz gerekiyor. Böyle bir ihtiyaç olmadan önerilirse, suçu teşvik edecek noktaya kadar varır. Cezanın da caydırıcılığı kalmaz." uyarılarında bulunan İstanbul Barosu Başkanı, "AYM´nin ?Rahşan affı´ olarak bilinen şartlı salıverme düzenlemesini eşitlik ilkesine aykırı bularak kapsamının genişletilmesine neden olan kararının bir benzeri bu yeni yasa için de yeniden verilebilir. Bu ihtimali de değerlendirmek gerekiyor." dedi.
"Af tartışmalarının bu kadar uzun bir süre yapılıyor olması bile yargıya çok ciddi zarar veriyor. Şimdi hâkim ve savcılar günlerce uğraştığı bir davada sanığın devlet tarafından salınacağı düşüncesiyle dosyayla ilgileniyor." diyerek teklifin yargı camiasına yansıyan yönlerini açıklayan Durakoğlu, dikkat çekecek açıklamalarda bulundu.
Bir diğer değerlendirme de Avukat Prof. Dr. Devrim Güngör´den geldi. "Öncelikle affa niye ihtiyaç duyulduğunun topluma iyice anlatılması gerekir. Af siyasi açıdan bir oy devşirme aracı olarak görülmemelidir." diyerek Durakoğlu ile aynı noktaya dikkat çeken Güngör, "Affın suçla mücadeleyi zorlaştıracağı unutulmamalıdır." dedi.
"Ülkemizde ceza adaletinin işleyişindeki sıkıntılar affı bir ihtiyaç halinde getirmiştir. Doğru olan affa ihtiyaç bırakmayacak şekilde ceza adaletinin sağlanmasıdır. Yasal düzenlemenin kapsamı iyi belirlenmelidir." diyerek ciddi tespitlerde bulunan Güngör, "Yasal düzenlemenin kapsamı iyi belirlenmelidir. Bir başka deyişle af kapsamına giren suçların neler olduğunun belirlenmesinde meşru bir
ölçüt kullanılmalıdır." değerlendirmelerinde bulundu.
Avukat Prof. Dr. Devrim Güngör, af düzenlemesinde Anayasa Mahkemesinin rolünü hatırlatarak "Eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptali söz konusu olabilir." dedi.