BD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Brüksel’den telekonferans yoluyla düzenlediği basın toplantısında ‘BBC Türkçe’ haber sitesi muhabirinin sorduğu, “Moskova, İdlib’deki teröristlere karşı savaştıklarını söylüyor ancak Ankara’ya göre İdlib’deki savaşçılar terörist değil, onlar özgürlükleri için savaşıyorlar. Bu konuda ABD’nin tutumu nedir?” şeklindeki soruya şu cevabı verdi:
ARTIK TEHDİT DEĞİLLER
“İdlib’de ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplar var. Daha önce bunlara yönelik operasyonlarımız da oldu, örneğin DEAŞ lideri Bağdadi’yi yakaladığımız operasyon. Çok daha büyük gruplar da var, Nusra gibi, HTŞ gibi. Bunlar doğrudan El Kaide’nin uzantıları, terör örgütü olarak kabul ediliyorlar ancak öncelikli olarak Esed rejimiyle mücadeleye odaklanmış durumdalar. Henüz biz bu iddiaları kabul etmedik ama kendileri, terörist değil vatansever muhalif savaşçılar olduklarını iddia ediyorlar. Bir süredir uluslararası bir tehdit oluşturduklarını görmedik. Bununla beraber, Ruslara ya da Suriye ordusuna İdlib dışında bir yerde tehdit oluşturmuş da değiller.”
RUSYA’NINKİ BAHANE
“Bu insanların Ruslara ve Suriye rejimine saldırdığına, Rusya ve rejimin de sadece karşılık verdiğine dair iddiaları yakından izliyoruz. Fakat, bu doğru değil. Sonucu olmayan birkaç küçük saldırı, drone’larla yapılan ve kimsenin zarar görmediği saldırılar var. Ancak nadir ve az hasar veren bu saldırılar çok az veya hiçbir zayiatla sonuçlanmıyor. Onlar da Rusya ve Suriye rejiminin saldırıları için bahane olarak kullanılıyor. Suriye ordusu ve Rus savaş uçakları son 3 günde çoğunlukla sivilleri hedef alan 200’den fazla hava saldırısı düzenledi. İdlib’de yerinden edilmiş 700 bin kişi Türkiye sınırına doğru harekete geçti. Doğrudan sivilleri etkileyen bu durum uluslararası bir kriz yaratabilir.”