Çin´in Hong Kong Özel İdari Bölgesi´nde on binlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerine neden olan zanlıların Çin´e iade yasa tasarısının iptalini talep eden aktivist Chan Hoi Hing, 20 gündür açlık grevinde.
Merkezi hükümet ofislerinin karşısındaki bir alışveriş merkezinin girişine kurduğu çadırda kalan Hing, Çin´e iade tasarısının askıya alınması çağrısı yapıyor.
Hing, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 Temmuz´dan bu yana açlık grevi yaptığını belirterek, "Hükümetten insanların taleplerine kulak vermesini, Çin´e iade tasarısını iptal etmesini ve polise yönelik bağımsız soruşturma başlatmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Emniyet güçlerinin devam eden protestolarda göstericilere şiddet uyguladığını savunan Hing, "Hükümet, Hong Kong halkının büyük çoğunluğunun taleplerine yanıt vermeli. Bu nedenle açlık grevi yapıyoruz." dedi.
Hing, Hong Kong yönetimine halkın demokratik talepleri yönünde tavır alması çağrısında bulunarak, "Kötü politikaları ve kötü yönetimleri nedeniyle halktan özür diliyorlar. Hükümet sadece özür diliyor ama hiçbir şey yapmıyor." ifadesini kullandı.
Polise yönelik bağımsız komisyon tarafından soruşturma başlatılması talebini dile getiren Hing, "Polisin polisi soruşturması doğru değil. Adil ve bağımsız bir soruşturma olmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Hing, hükümet halkın taleplerine cevap verene kadar açlık grevini sürdürmeyi planladığının altını çizerek, hükümet yanlısı gösteriler sırasında gerginlikten kaçınmak için eylem yerinden ayrılmaya özen gösterdiğini söyledi.
Protestolar
Dünyanın en önemli finans merkezlerinden 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong´da zanlıların Çin´e iadesini öngören yasa tasarısına ilişkin geniş katılımlı protesto gösterileri düzenleniyor.
Yaklaşık iki aydır süren gösteriler, Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam´in "Tasarı öldü." açıklamasına rağmen hız kesmiyor.
Tasarının iptalini talep eden 100 bini aşkın protestocu pazar günü Viktorya Park´tan merkezi hükümet binalarına yürümüştü.
Polis, gösterilerin başlamasından 7 saat sonra göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle protestoculara müdahale etmişti.
Gösterilerin sürdüğü sırada kentin farklı noktalarında beyaz kıyafetler giyen yüzleri maskeli onlarca kişi, protestoculara bambu ve demir çubuklarla saldırmıştı.
Olaylarda toplam 45 kişi yaralanırken, Pekin merkezi yönetiminin Hong Kong´daki irtibat ofisi de tasarı karşıtı protestocuların hedefi olmuştu.
Pekin´in irtibat ofisine yumurta fırlatan göstericiler, Çin´in ulusal devlet amblemini de tahrip etmişti.
Savaş alanına dönen kentte esnaf, dün iş yerlerini güvenlik kaygılarıyla erken kapatmayı tercih etmişti.
Protestoların hafta sonu da sürmesi bekleniyor.
Çin´e iade tasarısı
Hong Kong´da hüküm giyen veya haklarında suç isnadı olan kişilerin Çin´e, Makao Özel İdare Bölgesi´ne ve Tayvan´a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, 3 Nisan´da parlamentoya sunulmuştu.
Tasarı, politik suçları kapsam dışında tutuyor ancak 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong´da halkın büyük bölümü, insanların Çin´in yargı sistemi altında keyfi gözaltılar, adil olmayan yargı süreçleri ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını paylaşıyor.
Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin´in Hong Kong´daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.
Hong Kong lideri Carrie Lam, protestolar sonrası halktan özür dileyerek, tartışmalı tasarının bu yasama döneminde tekrar gündeme gelmeyeceğini belirtmiş ancak sonrası için net bir açıklamada bulunmamıştı.
Hong Kong´un statüsü
Hong Kong, 1898´de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997´de Çin´e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong´a, 2047´ye kadar Çin´e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.