Bir tarihçi olarak CHP´den de, CHPlilerden de, başkanları Kılıçdaroğlu´dan da rahatsızım. Hem de çok rahatsızım.
Zira, mitinglerde ya da salon konuşmaları esnasında tarihi anlamda sülale boyu yaptıkları hataları, gafları ya da kasıtlı bilgi kirliliklerini düzelteceğim diye haftaların ya da önemli günlerin üzerinde durmuyor, duramıyor, CHP´yi ve CHPlileri düzeltmeye çalışıyorum.
Girdiği her seçimde kaybeden, partisine bir daha bir daha mağlubiyet hezimetini yaşatan ama, hep başkalarına ?Diktatör? ve ?Baskıcı? diyen, şu bizim garip oğlan Kılıçdaroğlu var ya, hani şu SSK´ların berbat olduğu, tuvalet deliklerinden farelerin çıktığı, duvar boyalarının altlarına böceklerin yuva yaptığı, yatak yorgan aralarında akreplerin kol gezdiği, hastaların gece yarısı kapılarında sıraya girdiği, sağlam girenin hasta çıktığı 90´ların SSK Hastaneleri var ya, işte onların o dönemdeki müdürü, ama şimdi CHP´nin başkanı olan Kılıçdaroğlu.
İşte bu Kılıçdaroğlu geçenlerde akıl tutulmasına kapılmış olsa gerek ki, çok acayip laflar etti. Sonuna kadar dinledim ve dedim ki;
?Yahu be adam, Belediye Başkanlığı seçimi için kaydını aldığın belediyenin adının ?Kağıttepe? değil ?Kağıthane? olduğunu öğrenemedin, oy vereceğin sandığın nerede olduğunu öğrenemedin ve oy veremedin bari, başkanı olduğun hemi de 2010´dan beridir başkanı olduğun CHP´nin tarihini öğren de sonradan ayağına dolanacak laflar etme.
Geçenlerde dedi ki;
?Hitler Almanyası´nda hangi koşullar varsa bugün de o koşullar var. Direnme hakkımızı kullanarak bu düzeni yıkacağız. Suçluyu o belirliyor arkasından savcılar, hakimler devreye giriyor. 1940´ların Almanyası´nda hangi koşullar varsa bugün Türkiye´de aynı koşullar vardır. Bu düzeni yıkacağız derken, Hitler Almanyası´nı Almanlar nasıl yıktıysa, direnme hakkımızı kullanarak biz de bu düzeni yıkacağız.?
Şimdi öyle anlaşılıyor ki, Hitler ve 1930-40´lar Almanya´sı çok kötü. Kınanacak ne varsa o dönemde hepsi Hitler ve Almanya´ya ait. Ama, tarihe bakarsak hakikat hiç de öyle değil, zira, Kılıçdaroğlu´nun kötülüğün sembolü olarak kullandığı Hitler ve Nazi mantığı şu an başkanlığını yaptığı CHP´nin resmen ?kankası? durumunda ve araları iyimiş. Hatta ne iyisi Bülent Ersoy´un tabiri ile Fevkaladenin de fevkindeymiş?
Resmi belgelerden, ülkeler arası yazışmalardan, gazete haberlerinden anladığımız kadarıyla o dönemde başında CHP´nin bulunduğu Türkiye ile Hitler´in yönettiği Nazi Almanya´sı sarsılmaz iki dost.
Türk bayrakları ile Nazi armalı parti sancakları hep birlikte duvarlara asılıyor.
Kemalist Türkiye´den Nazi Almanya´sına ya da Faşist İtalya´ya selamlar söyleniyor,
Türk Milli takımları maçlara Nazi selamı vererek çıkıyor.
Devletin resmi kumaş fabrikası Nazi Bayrağı ile Türk bayrağını yan yana koyarak hatıra nişanları dikiyor.
Milli Şef İnönü ile Führer Hitler arasında samimi tebrikleşmeler yapılıyor. Bu arada İtalyanca Faşist Mussoli´nin lakabı olan ?DUÇE?, Almanca Hitlerin Lakabı olan ?FÜHRER? kavramlarının Türkçe Karşılığı ?MİLLİ ŞEF?tir.
Bu ülkede bir zamanlar kime Milli Şef dendiğini de sanırım hepimiz biliyoruz.
Yani, ez cümle;
Mensubu olduğu parti itibari ile, Nazilerden de Hitler´den de onun faşist ve insanlık dışı diktatörlüğünden de en son rahatsızlık duyması gereken parti CHP ve onun mensupları olmalıdır. Zira, partileri tarih boyu bu zalim ve faşistlerle hep çok iyi diyalog ve dostluk
içindeydi.
Asıl problem bu hakikati, başkanlığını yaptığı CHP´nin şu an eleştirdiği güçlerle bir dönem çok iyi olduğunu Kılıçdaroğlu´na nasıl anlatacağız.
Neyse ben ona bunu anlatmaktansa daha kolay olanı yapayım getirin benim develerimi onları hendek atlatmaya götüreyim.
Kaynak: Haber7