Tarih: 25.04.2019 11:54

Hindistan, dünyanın 5. büyük ekonomisi olarak İngiltere´nin yerini almak üzere. Peki bu Modi´nin başarısı mı?

Facebook Twitter Linked-in

Dünyanın en büyük demokrasisinde seçimler devam ederken, Hindistan Başbakanı Narenda Modi de oyunu bugün kullandı. 5 yıllık 2. başbakanlık dönemi adaylığında, elindeki en büyük koz -Hindistan´ı büyük ülkeler arasında Çin´i de geride bırakarak en hızlı büyüyen ülke haline getiren- ekonominin gücü. Hindistan bu yıl içinde ayrıca İngiltere´yi geçerek dünyanın 5. büyük ekonomisi olmak üzere. İlk 4´te ise ABD, Çin, Japonya ve Almanya bulunuyor.

Bu olağanüstü başarı, birçok soruyu da beraberinde getiriyor: Büyüme sürdürülebilir mi? Nüfusun tümüne mi yoksa sadece seçkinlere mi fayda sağlıyor? Devam edecek mi?

Ve tabii ki: Büyüme, Modi´nin politikaları sonucunda mı gerçekleşti?

Son sorudan cevaplamaya başlayalım. Cevabın nitelikli bir ?evet? olduğunu düşünüyorum. 5 yıl önce seçildikten hemen sonra bizatihi kendisi, Hindistan ekonomisini tek başına veya grup halinde kimsenin dönüştüremeyeceğini (gücünün yetmeyeceğini) vurgulamıştı. Bu çaba evrensel nitelikte olmalıydı. O dönem, daha önceki ekonomik reformların etkisiyle Hindistan´ın hızlı büyüme için hazır olduğu doğru. Ancak iş dünyası lehine son 5 yılda yapılan reformların, ülkenin performansını daha yüksek bir seviyeye çıkardığı yadsınamaz.

Yuvarlanmış rakamlarla, Başbakan olduğu dönemde yüzde 5-6 civarındaki büyüme, Modi döneminde 7-8´e çıktı.

Peki bu yıl yüzde 8´e yaklaşan mevcut büyüme oranı sürdürülebilir mi? Tabii ki Hindistan´ın, büyüyen nüfusuna istihdam sağlayabilmek için, hızlı büyümeye ihtiyacı var. BM´ye göre, Hindistan´ın 5 yıl içinde Çin´i geçerek dünyanın en kalabalık ülkesi olması bekleniyor. Ancak işsizlik, bu büyümeye rağmen artış gösterdi. Bir tahmine göre işsizlik yüzde 7´nin üzerinde. Kadınlar ise iş ararken belirgin bir dezavantaja sahip.

Haberin devamı...




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —