Sinan Eskicioğlu yazdı;
TDV İslam Ansiklopedisi’ne göre Hilafet: ‘İslam devletlerinde Hz. Peygamber’den sonraki devlet başkanlığı kurumu’.
Yani devlet başkanı.
Hz. Peygamber’in vekili olarak onun adına toplumu yöneten kişi.
Hz. Peygamber’den sonrakileri bilirsiniz: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz Ali.
Sonra saltanat başlar. Yani babadan oğula geçer.
Sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Fatımiler, Memlukler ve Yavuz Selim’in Mısır seferiyle Osmanlı’ya geçer ve ilk halife Yavuz Selim.
VI. Mehmed ile Osmanlı Dönemi sona erer, 1922’de.
Bir de Abdülmecid Efendi var, TBMM tarafından halife olarak atanmış.
3 Mart 1924’de TBMM’de çıkartılan kanunla halifelik kaldırıldı.
Neden bu bilgileri sıraladım diye sorarsanız.
Bazı kesimler hilafetle ilgili taleplerini artık yüksek sesle söyler oldular. Gizli kapılar ardında yapılan sözleşmeler, kurulan dernekler var ama bir de ‘hilafet getirilmeli’ diye manşetler de atılmaya başlandı.
Mahir Ünal’ın ‘19 yıllık dönem bir hazırlıktı’ demecini buna yoranlar da var.
Mahir Ünal ne demek istedi sadece kendi bilir ama demek ki birileri bunları konuşmaktan zevk alıyorlar.
Hilafet gelince Müslümanlar yeryüzü krallıklarını ilan etmiş olacaklar anlaşılan.
Bu olur mu?
Bugünkü duruma bakınca zor.
Hilafeti destekleyen ve ona tabi olan ülkeler olması gerek.
‘Müslüman devletlerin kabul etmesi önemli değil, küçük olsun ama bizim olsun’ denirse, yaparlar.
Ama önce Anayasa’nın değiştirilmesi gerekir.
Daha önce de ifade etmiştim.
İslamcıların hedefi öncelikle Hilafeti getirmek olmaz. Onların öncelikli hedefi CHP’yi kapatabilmek.
CHP’nin kapanması ve ardından Anayasa’da değişiklikler yapılması ve ardından Halifelik’in ilan edilmesi.
Bunlar çok can sıkıcı konular.
Ama imkansız değil, yaparlar..
İslam tarihinde ne acı örnekler var.
Güç ve iktidarı kaybetmeme adına yapılan komplolar ve İslam adına yapılan İslam dışı icraatlar.
İslamcılar bu örnekleri algılamadan okudular ya da okumadılar. Ama tarih sahnesi bu inatlaşmalarla dolu.
Tavsiye ederim okusunlar.
Ayasofya Camii imamını şeyhülislam gibi sunma çabaları da öyle basit bir durum değil.
Bütün bu denemelerle aslında toplumun sinir uçlarıyla oynanıyor.
ABD’de okumuş gelmiş birileri şu an siyasi iktidarın etrafını sarmış ve orada öğrendiklerini ülkemizde deniyorlar.
Daha geçen hafta bir denemeyi yaptılar, gördük yaşadık.
İstanbul Sözleşmesi – Merkez Bankası başkanı değiştirilmesi deneyi.
Ramazan ayı içerisinde başka denemeler ve planlar olduğu duyumunu da aldım.
Umarım bu deneylerde ısrarlı olmazlar.
Olurlarsa ne mi olur?
Eğer bu inadı devam ettirirlerse sinir uçları zedelenir ve zedelenen sinir uçları ölçüsüz tepkiler gösterebilirler.
Ha bunları İslam adına yapıyorlarsa eğer, şunu da bilsinler ki, bugün İslam adına yapılacak en önemli üç şey şunlardır:
Hukuku ve Adaleti Kuran’da geçtiği gibi tesis etsinler.
Kaynak: (Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. /Nisa, 135)
Enflasyon diyerek Devalüasyon yapmadan ekonomide dürüst olsunlar.
Kaynak: (Artık ölçüyü ve tartıyı tam yapın. Mal ve eşyanın değerini düşürerek insanlara haksızlık yapmayın. / Araf, 85)
Sonuncusu da, insanların /vatandaşların eşit olduğu prensibine inanmak ve uygulamak.
Kaynak: (Ey insanlar! Biliniz ki rabbiniz birdir, atanız da birdir. Bütün insanlar Adem’den gelmiş, Adem de topraktan yaratılmıştır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. / Veda Hutbesi)
Sevgi ve Bilgiyle kalın