Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AA muhabirine, 16 yılda gerçekleştirilen hidroelektrik enerji üretiminde Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün işletmeye aldığı Deriner, Akköprü, Ermenek, Alpaslan, Borçka ve Obruk gibi baraj ve HES´lerin büyük payı olduğunu söyledi.
Deriner Barajı ve hidroelektrik santralinde (HES) üretime 2013´te başlandığına, tesisin Türkiye´nin enerji üretim kapasitesi en yüksek 6. HES´i olmasının yanında kendi kategorisinde dünyanın en yüksek 3. barajı olma özelliğini de taşıdığına işaret eden Pakdemirli, barajın 300 megavat kurulu güce sahip olduğunu aktardı.
Tamamlandığında dolgu hacmi bakımından dünyada sınıfının en büyük barajı, Türkiye´nin de en büyük 4. HES´i olacak Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali´ni 2019´da işletmeye alacaklarını belirten Pakdemirli, "Ilısu Barajı ve HES üreteceği enerji miktarı ve yaratacağı sulama imkanlarının yanında, inşası esnasında tarihin gün ışığına çıkarılması ve korunarak gelecek nesillere aktarılması hususunda da önemli rol oynuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Pakdemirli, ülkenin en hızlı nehrinde inşa edilmekte olan Yusufeli Barajı ve HES´inin tamamlandığında, Türkiye´nin en yüksek barajı, sınıfında ise dünyanın en yüksek 2. barajı olacağına dikkati çekerek, bu tesisin 540 megavat kurulu güç ve 1 milyar 817 milyon kilovatsaatlik hidroelektrik enerji üretim kapasitesiyle hizmet edeceğini kaydetti.
Pakdemirli, temiz ve yenilenebilir enerji olan HES´lerde yaşanan ivmede, 2003´te özel sektörün devreye alınmasının önemli rolü olduğunu belirterek, "2018 itibarıyla işletmede olan 626 adet HES ile yıllık 96 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretim kapasitesine ulaşıldı. Böylece ülkemizin teknik ve ekonomik yapılabilir hidroelektrik potansiyeli yüzde 53 oranında devreye alınmış oldu. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023´te hidroelektrik enerji üretiminde yıllık 135 milyar kilovatsaatlik bir üretimi gerçekleştirmek." diye konuştu.
Uzun ömürlü olan ve yatırım maliyetini kısa sürede geri ödeyen HES´lerin bir diğer avantajının da enerji talebinin zirveye ulaştığı dönemlerde elektrik ihtiyacını kolaylıkla karşılayabilmesi olduğuna değinen Pakdemirli, "Bir hidroelektrik santral, dakikalar içinde çalışır duruma geçerek elektrik üretmeye başlayabilir. Öte yandan barajlı HES´ler rezervuarlarında biriktirdikleri su ile aynı zamanda enerjiyi de depolamak gibi benzersiz bir özelliğe sahiptir. Ayrıca bu enerji üretim biçimi diğer fosil yakıtlardan üretilen enerjilere göre yenilenebilir ve temiz bir enerjidir." ifadesini kullandı.