CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Emek Bürolarınca düzenlenen "Taşeron İşçilik Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, toplantının doğrudan kendisini ilgilendirmediğini, bir taşeron işçisi olmadığını söyledi.
Türkiye standartlarına göre iyi bir aylık aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Aylığı da sizler ödüyorsunuz. Eğer bunun bilincinde olursak emeğiyle geçinenlerin hak ettikleri parayı almaları için mücadele etmemiz zorunludur." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bu bilincin toplumun her kesimine yansıtılması gerektiğini vurguladı.
"Biz siyasetçiyiz. İçeride oturur tartışırız, A partisinin, B partisinin genel başkanıyla düşüncelerimizi söyleriz ve tartışırız. Sonuçta biz bir aileyiz, 80 milyonluk bir aileyiz ama hiçbir zaman kendi ülkemizin tarihine ve bugününe hakaret edilmesini kabul edemeyiz. Şimdi bu yetkililerden Türkiye´ye yapılan bu hakaret nedeniyle yöneticileri tatmin edecek açıklama bekliyoruz. Bu sıradan bir ´Özür dileriz´ olayıyla geçiştirilecek bir konu değildir."
Bu konudaki duyarlılıklarını NATO´ya ve bütün dünyaya duyurmak istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Biz güçlü, itibarı olan bir devletiz. Biz, demokrasiyi, insan haklarını savunan bir devletiz. Türkiye´ye yönelik eleştiriler olabilir, buna itirazımız yok ama hiç kimse Türkiye´nin yöneticilerine ve tarihine hakaret edemez. Bunu şiddetle kınıyoruz." diye konuştu.
Taşeron konusunda ilk çalışmayı emekli olduktan sonra Devlet Planlama Teşkilatının kayıt dışı ekonomiyle ilgili özel ihtisas komisyonunda başkanlık yaparak başladığını bildiren Kılıçdaroğlu, taşeron işçiliğin 2000´li yılların başında özel ihtisas raporunda ilk kez ele alındığını belirtti.
Milletvekili olduktan sonra 2003´te Türkiye´de kaç tane taşeron işçinin olduğunu öğrenmek için soru önergesi verdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, o dönemde kamuda çalışan kadrolu ve kadrosuz işçilerin bildirildiğini aktardı.
Kılıçdaroğlu, taşeron işçiliği, "21. yüzyılın bir ayıbı" ve "köle, emek ticareti" olarak nitelendirdi.