Tarih: 06.05.2021 11:07

Herkes entelektüel, herkes ünlü ve daha da artacak

Facebook Twitter Linked-in

Sosyal medya büyüyerek ilerliyor.

Evet yanlış duymadınız. Sosyal medya artık hayatımızın her alanında etkin ve daha da etkin olmaya devam edecek.

Zeytin Ağacı romanımda herkesin kendi dizisini çekeceği günler gelecek demiştim. Yakında bu günleri göreceğiz.

Bazı sosyal medya mecraları canlı konuşma odaları oluşturma programlarını deneme sürümü olarak başlattı. TRT eski spikerlerinden duayen moderatör Sırrı Er hocamla böyle konuşma odalarında bulundum ve memnun kaldım.

Sonrasında da konunun üzerine biraz düşündüm ve çeşitli araştırmalar yaptım. Bu araştırmalar da TV programlarının izlenme oranlarıyla ilgiliydi. Geçen gün Diyanet TV’yi izleyenlerin sayısının sadece 75 kişi olduğunu görünce de şaşırmadım değil.

Demek ki artık insanlar sadece sosyal medyadan ve Youtube kanallarından gelişmeleri takip ediyorlar.

Dediğim gibi Sosyal medya artık hayatımızın tam ortasında.

Gelişmeler ilerledikçe sosyal medyadaki kanallar TV kanallarının yerini alacak aynı Youtube’un olduğu gibi.

Peki bu gelişmeler olurken nelere dikkat etmeliyiz?

Sosyal medyadaki bu gelişmeler arttıkça insanlarımızın konuşma ihtiyacı da karşılığını bulmuş olacak ve herkes konuşmak isteyecek.

Böylece ‘herkes entelektüel, herkes ünlü’ olacak. Ama bu durumun psikolojik alt yapısını da irdelemek gerekir diye düşünüyorum. Bu konuyu Kerstin Hanım’a havale etsem daha iyi olacak.

Sosyal medyadaki gelişmelerin nasıl sonuçları olur?

Sadece ülkemizde değil aynı zamanda Avrupa’da da siyasi partilere oy verenlerin sayısı her geçen gün azalıyor. Bunun nedeni de insanların siyasi partilerde gelecek görmemeleri. Ya da siyasi partilere güvenin azalması.

Toplumsal alanda boşalan bu alanları sosyal medyadaki yeni tarz sosyal gruplar dolduracak diye düşünüyorum.

Sürekli Z kuşağından bahsediyoruz. Hatta siyasi iktidarların bile artık tek hedefleri z kuşağındaki bu genç insanlar.

Z kuşağı dediğimiz gençler sadece ve sadece sosyal medya üzerinden iletişim kuruyorlar bunu artık hepimiz biliyoruz. Z kuşağında olmayıp diğer kuşaklarda olanlar da moda olan akıma uyarak sosyal medyada kendilerine uygun ortamları bulmaya çalışıyorlar.

Diğer önemli etken de Pandemi.

Korona virüs sebebiyle hayatımızın tam ortasında yer alan Pandemi ile ‘kapanma’lar oluyor ve vatandaşlarımız evlerinde psikolojilerini yüksek tutmanın yollarını arıyorlar. Bundan dolayı da sosyal medyayla daha fazla meşgul oluyorlar.

Hal böyle olunca da sosyal medya ve sosyal medyanın oluşturduğu yeni tip sosyalleşmeyle tanıştık, tanışıyoruz ve alışıyoruz.

Sosyal medya sosyalleşmesinin diğer bir özelliği de geniş kitlelere hitap edecek olması.

Bu bir bakıma ticaretin dinamiklerinin işlediği bir ortam yani müşteri memnuniyeti. Takipçilerin memnuniyeti için sert ve keskin fikirlerden arınmış, toplumu kucaklayan ve insan hakları temeline dayanan bir anlayışın yaygınlaşması.

Bunlar sevindirici ve güzel gelişmeler.

Umuyorum bu gelişmelerden devleti yöneten hükümetler de üzerlerine düşen dersleri alırlar ve onlar da sosyal medya sosyalleşmesini tam manasıyla algılarlar.

Aksi takdirde pandemi sebebiyle negatifleşen toplumları yönetmenin daha zor olacağının hepimiz farkındayız.

Yazımı kaleme aldığım şu dakikalarda Kolombiya’da yaşanan vahşetin dehşetiyle irkildim.

Asker ve polis kendi halkına ateş açıyor ve insanlar sokaklarda kanlar içinde canlarından oluyorlar.

Devleti yönetenlerin ders almadıklarının ispatını yaşıyoruz…

Sevgi ve Bilgiyle kalın

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —