Her şey ‘Balon’ değil, dahası var!

Abdullah Muratoğlu, ABD tarafından patlatılan Çin Balonu üzerinden, her iki ülkenin, birçok sebebe dayanarak Pasifiklerde karşı, karşıya kalabileceklerini ve olası bir savaşın öngörüldüğünü belirtiyor.

Her şey ‘Balon’ değil, dahası var!

Bir süre Amerikan hava sahasında seyreden “Çin Balonu” Atlantik Okyanusu üzerindeyken füzeyle vurularak patlatıldı. Pekin’in reddetmesine karşın ABD “Çin Balonu”nun istihbarat ve gözetim amaçlı olduğu konusunda çok ısrarlı. ABD’nin baskın siyasi elitleri Çin’i “öncelikli stratejik düşman” olarak gördükleri için bu mesele tabii ki daha uzun bir süre konuşulacak.

Temsilciler Meclisi”nde yeni kurulan “ABD-Çin Rekabet Özel Komitesi”nin Başkanı Mike Gallagher “Çin Balonu”na atıf yaparak, “Burada, evde bir tehdit var. Bu, Amerikan egemenliğine yönelik bir tehdittir” diyordu. Cumhuriyetçi senatörlerden Mitt Romney ise “Amerikalıların telefonlarında milyonlarca Çinli TikTok balonu var, hepsini kapatalım” mesajını veriyordu. ABD’de kamu görevlilerince kullanılan resmî telefonlara “TikTok yasağı” getirilmişti. Çin karşıtı şahinler “TikTok”un ülkede tümüyle yasaklanması için bastırıyorlar.

Öte yandan ABD’nin gözü de hep Çin’in üzerinde. ABD “Asya-Pasifik”te Çin’i her türlü aygıtla gözetliyor, izliyor. ABD sadece Çin’i değil, neredeyse bütün dünyayı gözetliyor. 2021’de ortaya dökülen belgelere göre “ABD Ulusal Güvenlik Ajansı(NSA)” Almanya eski Başbakanı Angela Merkel dahil Avrupa’da birçok liderin telefonlarını dinlemiş. Kezâ 2015’de yayınlanan “Wikileaks Belgeleri”nde “NSA”nın Merkel’in yanı sıra önceki Alman Başbakanları dinlediği de ortaya çıkmıştı. Avrupalı müttefiklerine buna yapan Amerika, şuna buna ne yapmaz.

Asya-Pasifik’te ABD Çin’in ensesindeyken, Çin de ABD’nin tepesinde geziyor. ‘Yeni Soğuk Savaş’ın cephelerinden birisi de, “iletişim teknolojisi”. ABD Çin’in geliştirdiği “5G” iletişim alt yapısının ‘dost’ ülkelerde kullanılmaması için baskı uyguluyor. Trump döneminde ABD ulusal güvenlik gerekçesiyle “Huawei” ürünlerine yasak getirilmişti. Yasaklar birkaç Çin şirketini daha kapsıyor. Biden Yönetimi Trump’ın başlattığı yaptırım politikasını devam ettiriyor. ABD Meclisi’nde “ABD-Çin Rekabet Özel Komitesi”nin kurulmasın nedenlerinden birisi de buydu.

ABD Çin’i kuşatmak amacıyla Asya-Pasifik’teki askerî varlığını da genişletmeye çalışıyor. Bu bağlamda Pasifikler’de “alan kapma” mücadelesi hız kazanıyor. Jeopolitik rekabet sebebiyle Pasifikler’deki adalar giderek daha fazla öne çıkıyor. Pasifikler’de onlarca ada devleti var. ABD ve Çin bu adalar zincirini kontrol etmek için adeta yarışıyor. Ada ülkeleri iki güç arasındaki rekabetin çifte baskısı altındalar. O kadar ki, Marshall Adaları senatörlerinden Peterson Jibas “İki erkeğin uğruna kavga ettiği bir kız gibi iki büyük güç arasında sıkışıp kaldık” diyordu.

Solomon Adaları Yönetimi 2019’da Tayvan ile diplomatik ilişkilerini keserek Pekin’e yaklaştı. Çin’in geçen yıl Çin’in Solomon Yönetimi’yle yaptığı güvenlik anlaşmasıysa ABD’yi çok fena kızdırdı. ABD Solomon’daki büyükelçiliğini 1993’te kapatmıştı. 30 yıl aradan sonra ABD, yukarıda zikrettiğim gelişmeler sebebiyle 1 Şubat’ta Solomon Büyükelçiliği’nin açılışını yaptı.

ABD, Filipinler nezdinde bir süredir girişimlerde bulunuyordu. Filipinler ve Çin, Güney Çin Denizi’nde ihtilaflılar. Rodrigo Duterte döneminde ABD ve Filipinler’in arası açılmıştı. Mayıs 2022’deki seçimlerde devlet başkanlığını Ferdinand “Bongbong” Marcos Jr kazandı. 1986’da halk ayaklanmasıyla devrilen Ferdinand Marcos’un oğlu olan Bongbong ABD ile yeni bir sayfa açtı. Buna göre Pentagon Filipinler’deki dört askerî üsse erişim sağlayacak. Tayvan ve Güney Çin Denizi yakınlarındaki Palawan Adası civarlarında olacağı söylenen üsler Tayvan’da veya Güney Çin Denizi’nde çatışma çıkması halinde operasyonlar başlatmak için ABD’ye stratejik konum sağlayacaklar. ABD’ye ait “Guam Adası”nda yeni bir üs kuran Pentagon, Palau Adası Yönetimi’yle de yeni bir radar kurulumu için anlaştı. “Havuç-Sopa” politikası yürüten ABD Marshall Adaları ve Mikronezya Federal Devletleri nezdinde de girişimlerini sürdürüyor.

Önceki yazımda ABD’de Çin karşıtı şahinlerce dillendirilen “Çin ile savaş çok yakın” söylemlerinin yoğunluk kazandığına dikkat çekmiştim. “Küresel güç rekabeti” sebebiyle çıkması muhtemel görülen “ABD-Çin savaşı”nın en önemli cephesiyse “Pasifikler” olacak.