Yine bir Oscar dönemini geride bıraktık. Şov, şölen, rengi değişen halı, havaya kalkmayan yumruk ve daha nice ayrıntı ile 95. töreni bütün dünya izledi. Endüstrinin merkezi olması ve bir geleneği temsil etmesi açısından Oscar mühim. Peki, ödüller? Ödüllerin soru ya da sorun oluşturması neden mümkün olsun? Sadece sinemacıları ilgilendirmeyen bu konu kültür endüstrisi ve sinemanın yanında dünyanın nereye gittiğinin de göstergesidir.
Oscar, sadece Oscar değildir.
Her Şey Her Yerde Aynı Anda filminin 7 ödül alması ve son yılların en büyük süksesini yapması bir başarı mıdır? Elbette. Endüstri bileşenleri (sinema çalışanları, yani Oscar Akademi üyeleri) neden bu filme bu denli ilgi gösterdi? Daha geçen sene Coda’ya, öncesinde Nomadland’e, bir öncesinde de Parazit’e hayran kalan Akademi üyeleri birbirinden çok farklı bu filmlerde ortak ne buldu? Akademi üyelerinin kafası karışık olabilir mi? Zira son yıllarda üye sayısı arttı (10 bine yaklaştı) ve sadece Hollywood sektöründe yer alanlar değil dünyanın dört bir yanından sinemacıları içine aldı. Haliyle kendini yeniden tanımlayan bir topluluktan söz ediyoruz.
Evet, Oscar bir topluluktur. Kültür endüstrisi ve pazarlamasının gösteri alanı olan sahnenin şampanya rengine dönen halısının da temsil ettiği “dostlar halıda görsün” şaşaasının tek renk olan insanlarının topluluğudur.
Oysa Oscar çeşitlilik adına son 5 yılda yapmadığını bırakmadı. “Oscar çok beyaz” kampanyaları sonrası sunucular siyahilerden seçildi, ödüller Asyalılara verildi, LGBT başta olmak üzere -kendilerince- dezavantajlı grup olarak görülenlere ayrıcalık tanındı ve nihayetinde “ben değiştim” diye haykıran bir topluluğa dönüştü.
Oscar’ın şekli ve rengi değişti fakat muhteviyat yine baskıcı, yine dayatmacı, yine ‘kendine Müslüman’! Asyalı olmak ayrıcalık artık. Oysa Asyalı olmasından ötürü Asyalıya ‘torpil’ yapmak en başta Asyalıya hakaret değil mi? Siyahi olmak ayrıcalık. Halbuki sırf siyahi olmasından ötürü siyahi birine ‘torpil’ yapmak en başta siyahi olana hakaret değil mi?
Her Şey Her Yerde Aynı Anda filminin sinema sanatı adına yenilik ya da özgünlük ortaya koyamamasına rağmen ödülleri silip süpürmesi Oscar’ın kendi geçmişini temizleme nâmına şimdisine ve geleceğine aynı kara lekeyi sürmek değil mi?
Oscar kimdir? Kendini nasıl tanımlar?
Euroimage diye bir kuruluş vardır. Avrupa Film Fonu. Manifestosunda “ABD sinemasının kültür hegemonyasına karşı Avrupa bakışını muhafaza etmek” derken, Oscar’ın her dönem aynı dayatma ile karşımızda olacağını mı vurgulamak istedi?
Oscar işte. Her dönem yeni sorularla karşımızda. Yenilendiğini iddia ederek eskiyi muhafaza ederek!