Bir sus ey nefsim, Allah hakkı için bir sus bi dinle bi nefes al bi soluklan. Ya hayrı konuş ey nefsim ya da sükut et sus. Bi durul ey havayı, suyu, toprağı, kirleterek kokan nefesim… Bi sus bi kıs sesini ey nefsim duydum ki kulakları tırmalayan en kabih en ikrah, en nahoş ses sevtülhamir dedikleri eşeğin-merkebin sesidir. Ve sen kime bas, bas bağırıyon öyle anırırcasına. Hali ahvali kalmadı frekansız seslerden kulaklarımızın çok gerildi kaskatı taş kalplerimiz. Biraz olsun bi nebze de olsa duaya dur bağrımızdaki taştan kalpler için. Rahmet öncesi sıkışıp kalan gökler gibi. Bir patırtı bir gürültü ve lal olur bütün bir âlem umut ve korku arkında tek bir çıtı çıkmadan. Birden dile gelip gürler, inzal olur bir rahmet bin rahmet. Bir bir her bir zeresi bir meleğin kanadında. İşte böyle bir hal ile hemhal ol ve duaya dur, huzura dur ve durul..
Şunun için bunun için değil sırf onun için. Allah için sever gibi. Allah için duaya dur. İnsanının, insanlığın o büyük sancısını çekerekten. Nefret dilini, kavli lâini bırakıp kavli leyyin (yumuşak) üzere Peygamberce duadan kımıldasın haşyetle dudağın. Duaya dursun dilin damağın. Bir Musa gibi Firavuna gidercesine dilinin düğümü çözülürcesine. Muhammed gibi Uhut’ta Taift’e dua eder gibi. Ey Rabbim bilmiyorlar bilseler böyle yapmazlardı diye. Yeri göğü insanlık için insanlar için gazaba değil rahmete esenliğe çağırır gibi… Memleketler için memleket halkları için nebatatı, hayvanatı, börtüsü böceği için. Siyahı, beyazı, sarısı, kırmızısı için tüm renkler için. Kirden günahtan kararmış karıncalanmış eller tertemiz, masmavi semaya dursun. Rahmetine muhtaç olarak ridasını tersten giymiş fakir ve miskin bir halle dilen merhametlilerin en merhametlisinin eşiğinden. Nasiplen bir tutam rahmetinden. İnsanların kirini arındıran Hacerülesved’in simsiyah kara bağrıyla duanın merkezine yaklaş. Yalvar, yakar usul usul.. Duanın kalbine dokun. Allah’ın rahmetine dokunurcasına. Kadınını, erkeğini, büyüğünü küçüğünü yarını ağyarını ayırt etmeden Allaha yalvar. Ufukta bir iz bırak duadan. Elbette ki bulursun bir icabet bir makbuliyet duası kabul olunanların en makbul duasıyla..
Ve ne sadece benim ne sadece senin için
Yalnız ve yalnız onun için
An be an dua et hepimiz, hepiniz için
Yüce rabbim böylece bizi affetsin
Sorgusuz sualsiz kimliksiz açılsın kapıları göklerin
Bencil hodbin olamayan dualar için
Aheste,aheste çıksın varsın asumana yükselsin
Dökülsün iniversin ruy-i zemine tül tül perde perde kat kat
Atlastan, İpekten, harirden, ibrişimden dualar
An be an dua et hepimiz hepiniz için
Yüce rabbim böylece bizi affetsin
Evliya enbiyanın, asfiyanın vasfıyla
Duralım duaya peygamber lisanıyla
Hatapoğlu Ömer’i dize getirir gibi
Halid bin Velid’i bize getirir gibi
Gönülleri peygamberin dilinde eriyen erler
Ey rabbim bu nasıl dua bu nasıl süvariler
Mızraklarının ucunda süzüle, süzüle gittiler
Yer yer köşe bucak her burca sancağını diktiler
Yerden göğe kadar yeridir hakkıdır yıldız, yıldız yaldızlansa
Yaldızlansın semada Hüsnadan Esmaları gün gün her güne her geceye her asra
Kaynak: Farklı Bakış