Milliyet gazetesi yazarı Talat Atilla, dün ´Ahmet Türk ve bir medya patronu neden gizlice buluştular?´ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Atilla yazısında, 8 Kasım´da Ankara´daki beş yıldızlı bir otelde personelden bile gizlenen bir toplantı yapıldığını ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Türk ve bir medya patronunun görüştüğünü iddia etti.

Talat Atilla´nın yazısının ilgili kısmı şöyle:

Kılıçdaroğlu, Ahmet Türk ve bir medya patronu neden gizlice buluştular?

Tarih 8 Kasım 2018...

Yani 3 gün önce...

Saat 09.05...

Ankara´nın beş yıldızlı bir otelinde sıra dışı telaş var...

Ünlü otel, önemli konuklarına sessizce ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor...

Görüşme o kadar gizli tutuluyor ki...

Otelin birkaç yöneticisi hariç, misafirlerin kim olduğunu hiç kimse bilmiyor.

Hatta görüşmeyi perdelemek için...

Otelin günlük program akışına ?boss meeting´ yani, ?patron toplantısı´ yazılarak, görüşme personelden bile gizleniyor.

Oteldeki ilk hareketlenme garaj bölümünde yaşanıyor.

Kürt siyasi hareketinin önemli isimlerinden Ahmet Türk, siyaset dışı bir arkadaşıyla birlikte otelin arka garajından giriş yapıyor.

Türk´ten yaklaşık 10 dakika sonra otelin yine arka garaj kapısından önce bir medya patronu, hemen arkasından da sessiz iki eskort eşliğinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geliyor.

Kısa bir hal hatır sorma faslından sonra...

Kruvasan, eski kaşar, bal, tereyağı ve kızarmış ekmek eşliğinde yapılan sabah kahvaltısında ilk sözü medya patronu alır;

- Türkiye hepimizin. Umarım bu görüşme Türkiye´ye huzur getirir!

Medya patronunu ?Haklısınız? diye yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam eder;

- Sayın Türk, Türkiye ağır bir süreç geçiriyor. Bu resmi bir ittifak görüşmesi değil ama bazı kritik yerlerde demokrasi ve adalet arayışında mutabakat içinde olabiliriz. Özellikle İstanbul ve Ankara seçimlerinin sonucu Türkiye´yi yeniden şekillendirebilir!

Kafasıyla Kılıçdaroğlu´nu onaylayan Türk´ün ağzından, daha önce hiç duyulmayan şu ilginç kelimeler dökülür;

- Haklısınız efendim. Neler yapılabilir konuşalım. Biz Kürtler de hatalarımızı gözden geçirmeliyiz. Ulusal bir sorunu, sadece Kürt bakışıyla çözemeyiz!

Kılıçdaroğlu, somut önerilerini sorunca, Türk final konuşmasını yapar!

- Tabanımızın oy vereceği isimler koyabilirseniz demokratik mutabakat olabilir. Mesela Ankara´da Mansur Bey´e (Mansur Yavaş´ı kastediyor...) tabanımız sıcak bakmaz! İstanbul´da bazı kritik ilçelerde de CHP listelerinden Kürt seçmene yakın isimlerle sonuç alınabilir!

09.15 civarında başlayan görüşme, ?prensip mutabakatı kararıyla´ 10.45´te sona erdi...

Kürt siyasetini domine edebilen Ahmet Türk ile CHP liderinin ?demokrasi ve adalet ittifakı´ başlığı ile el sıkışmaları...

Özellikle İstanbul ve Ankara özelinde sürprizler yaşatma potansiyeli barındırabilir!