HERHANGİ bir derinliği ya da parıltısı olmayan bu ismi neden parlatıyorlar, diye merak ediyordum. Önceki gün Cemaat destekli Ahval sitesine yazdığı yazıyı görünce anladım, meğerse ?kullanışlı? kontenjanından bir gün ihtiyaç duyulur diye bir köşede tutuluyormuş.
?Yetmez ama evet?çi Hayko Bağdat şimdi ?Biz HDP´liler? diye söz alıyor. Partinin önde gelenlerinden ?Abim?, ?Kardeşim? diye bahsediyor. Yazının tamamını okuyunca kafası ?uçuştayken? yazılmış gibi duruyor aslında.
?Bizler Selahattin Abi´ye âşığız, aşık? diyor. ?Oturturuz o varaklı koltuğa Selahattin Abi´yi gerekirse... Ama Türkiye devletinde darbe 10 yılda bir olur. Daha yeni bombalandı Saray´ın bahçesi. Ayıptır o kadar çıldırtmayalım bu devleti!? gibi saçma sapan ifadeler de var.
Aslında yazı tipik bir FETÖ´cü taktiği: Onlar da önce ?delirmiş? gibi yaparlardı, gerçek niyetleri zamanla anlaşılırdı. Aslında son derece kontrollü, stratejik olarak kurgulanmış bir yazı.
?Yarım akıllı? görüntülü Bağdat da bir internet trolü gibi rol yaparak aslında hem HDP seçmenini hazırlıyor, hem de parti adına nabız yokluyor. Ona ?abileri? tarafından verilmiş görev, kendi bildiğince uyguluyor.
OY VERMEYECEKLER
Aslında yazı tek cümleden ibaret: ?Hiçbir şart altında yüzde 10-15´lik oyumuzu muhalefete vermeyeceğiz.? O kadar ki ?Selahattin Demirtaş bizden bunu talep etse de, Abdullah Bey (Öcalan) soğuk tecrit duvarlarından bizlere fısıldasa, Nurettin Demirtaş Dağ´dan ricada bulunsa? dahi...
?Erdoğan´ı devirmek için bizden oy isteyen yapı, biz ikinci tura kalırsak bırak bizi desteklemeyi, bizi öldürür? bile diyor. Sırf HDP barajı geçsin ve muhalefet bloku güçlensin diye hiçbir ortak değerlerini paylaşmadıkları partiye oy verecek masum insanlara ne büyük hakaret.
?Biz HDP´liler? diye konuşan bu eleman, partiyi ne kadar temsil ediyor? Sitenin Kürt hareketine yakınlığı, sık sık Demirtaş haberleri yaptığı göz önünde bulundurulursa o sokaktan gelen bir yorum olduğuna şüphe yok. Şu ana dek sadece Ayhan Bilgen ve Ahmet Şık tepki gösterdi. Bu yazıyla HDP´yi muhalefet blokundan koparmanın altyapısı hazırlanıyor aslında. İki yıldır ortalarda görünmeyen Tarhan Erdem´in ikinci çözüm sürecine HDP´lilerin destek verdiği eski bir araştırmayı yeniymiş gibi sunup aniden ortaya çıkmasından ayrı düşünemiyorum. Ortada planlı bir ?kamuoyu yoklaması? var demek ki.
İKTİDARA MESAJ
Muhalefetle yan yana durmayacağını göstererek HDP iktidara ?Gelin bizimle pazarlık yapın? diyor. Bunu açıkça söylemeden önce tabanına soruyor. Çok ağır tepki gelirse ?O bir meczup, dediğine ne bakıyorsunuz? diye harcaması kolay olduğu için de ağırbaşlı veya inandırıcı birini değil Bağdat´ı ortaya atıyorlar. Zekice değil mi?
Doğrusu, Selahattin Demirtaş´ın da bu fikre çok soğuk baktığı söylenemez. Mesela, yine Ahval´de yer alan ve Deutsche Welle´den aktarılan bir habere göre ikinci tura Meral Akşener´in kalması durumunda HDP´lilerin destek verip vermeyeceğine ?Bize verilecek her oyu ilk ve ikinci turda kesinlikle demokratik bir Türkiye´nin ve barışın kazanması için siyasete dönüştüreceğiz? diyor Demirtaş. O da ?çözüm süreci? kapısını ?Barış? diyerek açık bırakıyor.
Bu çağrının iktidar cenahında karşılık bulup bulmadığını görmek isteyenler, önümüzdeki günlerde kimi köşe yazarlarına bakarak takip edebilir sanırım. Ancak şimdilik öyle görünüyor ki muhalifler seçim ikinci tura kaldığı anda kendi kalelerinde hiç beklemedikleri bir gol yiyecekler.
***********
RASTGELE SEÇİM TAHMİNLERİM
- SELAHATTİN Demirtaş beklenenden az oy alırken HDP beklenenden daha fazla oy çıkaracak...
- Ne uzar ne kısalır, CHP yine yüzde 24´ünü koruyacak, Muharrem İncebeklentilerin altında kalacak...
- Kemal Kılıçdaroğlu, oyunu HDP´ye verecek...
- İkinci tura Meral Akşener kalacak... Dahası, ikinci turda HDP´ye ?ılımlı?mesaj gönderecek.
- HDP seçmeni ya ikinci turda Erdoğan´a oy verecek ya da ?boykot?kararıyla dolaylı yoldan Erdoğan´a destek çıkacak...
- Ahmet Şık kavga edip HDP´den istifa edecek... Seçimi bile bulmayabilir...
***********
HERKES VAR AMA...
PAZAR günkü ekinin kapağı yine bir HDP afişi olarak çıkan Cumhuriyet Gazetesi, seçimin nabzını tutmak için yazarları sahaya yolluyor. Her yazar farklı bir kesimin arasından yazacak; kadınlar, Kürtler, milliyetçiler, sosyalistler...
Cumhuriyet her kesimin nabzını tutuyor da bir kesimi unutmuş gibi: Cumhuriyetçilerin... Ya da artık gazete bu kesimi hiç önemsemiyor.