?AKP, bu ülkeyi artık yönetemediği için baskın seçim kararı almıştır. 16 yıldır bu ülkeyi yönettiler ancak sonunda bu ülkeyi bir uçurumun kenarına getirdiler. Seçim tarihi ile yeniden ülkeyi yönetmek üzere karşımıza çıkan AKP şunu görmelidir: Biz 16 yıldır AKP hükümetinin her türlü zulmünü, hukuksuzluğunu, haksızlığını ve her inanca, her mezhebe, her kimliğe nasıl yaklaştığını gördük. Bizler bu coğrafyada yaşanan Dersim, Çorum, Maraş, Gazi katliamlarını unutursak kalbimiz kurusun. Biz nasıl Roboski katliamını nasıl unutmadıysak unutturmadıysak, Dersim´i de, Çorum´u da, Sivas´ı da, Maraş´ı da unutturmayacağız, unutmayacağız.
Bu ülkede yaşayan tüm inançlar kendi kimlikleriyle yaşayabilmek için uzun süredir mücadele ediyor. Ancak Alevi toplumunun inancını tehdit olarak gördüler. Alevi toplumunun cemevlerini ibadethane olarak kullanmasına izin vermediler. Bu ülkede yaşayan Alevi´nin hakları kabul edilmiyorsa biz Sünniler gerekirse kendi haklarımızdan feragat ederiz. Yeter ki Alevi halkı kendi inancını yaşayabilsin.
Bu ülkeyi yönetenler Alevi toplumunun haklarını gasp ettiler, görmezden geldiler. TBMM´ye girdiğimiz günden bugüne kadar her bir milletvekili arkadaşım özellikle Alevi toplumunun bütün taleplerini TBMM´de dile getirdiler. Fakat AKP Hükümeti çoğunluğa sahip olduğu için her zaman Alevi toplumunun, Kürt halkının taleplerini reddeden bir noktada durdu. Şimdi çıkmış Erdoğan, seçim manifestosunda cemevlerine hukuki statü vereceğini söylüyor. 16 yıldır neredeydiniz? 16 yıldır bu toplumu yok saydınız, seçim startı gelince Alevilerden oy almak için böyle bir konuyu gündeme getirdiniz. Bunu Alevi toplumu da Türkiye halkları da biliyor.?
Bütün ülke KHK ve OHAL´le yaşıyor
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise Eskişehir´de konuştu. ?Herkes için adalet diyerek yola çıktık. Dönen dönsün yolundan, biz dönmeyeceğiz.? diyen Temelli, şöyle konuştu: Bakın bugün Çorum katliamının yıl dönümü. Biz bir katliamlar coğrafyasında yaşıyoruz. Acılarımız ortak. Bu acılarımızla yüzleşmek zorundayız. Gezi´nin üzerinden 5 yıl geçti. Gezi´de yitirdiğimiz canları hiç unutmadık. Ne Ethem´i, ne Ali´yi, ne Berkin´i, ne Medeni´yi.
Kobane düşmesin diye direnenler de yine devletin provokasyonları ile yaşamını yitirdi. Yasin Börü ve yitirdiğimiz 53 can. Acılarımız ortak. Bu coğrafyayı katliamlar coğrafyası olmaktan kurtarıp bir bir arada yaşama coğrafyasına dönüştüreceğiz. Yüzleşeceğiz ki bu acıları yaşatanlara hesap soralım. İntikam alalım diye değil bir daha yaşamayalım diye. Bana diyorlar ki, ?Gezi´de neredeydin?? Başladığı günden sona erdiği güne kadar tam da oradaydım. Biz orada bir arada yaşanabileceğini, tüm farklılıklarımıza rağmen yan yana gelinebileceğini gördük ve bunu yeni yaşam anlayışımızla tüm Türkiye ye anlattık. HDP Gezi´dir, yeni yaşam, yeni siyasettir.
Kürtlere kurt işaretleri yapıyorlar, yok sayıyorlar. Ana dilinde eğitim hakkını gasp ediyor, belediyelerine kayyum atıyor, Irak Kürdistanı´nda referanduma karşı çıkıyor, IŞİD artıklarını Afrin´e sürüyor. Biz diyoruz ki bu ülke bu iktidardan kurtulduğunda huzura erecek. Kimsenin sınırlarla bir alıp veremediği yok aslolan o sınırların içinde nasıl yaşadığımızdır. O sınırların içinde bir arada barış ve demokrasi içinde yaşayabiliyor muyuz, hayır. Bugün demokrasi ve barış diyenlerin bütün hakları gasp ediliyor. Neden, bu savaş politikalarını sürdüren iktidar yoluna devam etsin diye, bir avuç insan servetine servet katsın diye? Senaryo budur. Bu senaryoyu bozma zamanıdır.
16 Nisan referandumda halkın iradesini çaldılar. Hayır oyları kazanmışken hem o boşalttıkları yerleşim yerlerindeki oyları gasp ederek hem de oyları çalarak ?evet´ oylarını önde çıkardılar. 800 bin civarında oy çaldılar. Bu suça YSK da ortak oldu, şimdi aynı YSK ?oylar taşınsın´ diyor. Çünkü oradan taşınacak oylar sayesinde, insanlar sandıktan uzak dursun hile ile şaibe ile seçim olacak.
HDP parlamentoya giremeyince AKP 301´i sağlayacak. Tek derdi HDP´nin 80 vekiline el koymak. Şimdi bu oyunu bozma zamanıdır. 16 Nisan referandumu ile partili seçim sisteminin bu ülkeye neler getireceğini hep birlikte izledik. Bu kabusun böyle devam etmesini istiyor muyuz? O zaman 25 Haziran sabahı umuda uyanabilmek için sandıklarımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız. Ne Erdoğan´a 400 vekil vereceğiz, ne de Erdoğan´ı cumhubaşkanı, başkan yaptıracağız.
Bu oyun devam etsin diye adaylarımızın birçoğunu listeden çıkartmak için gayret sergilediler. Sevgili İdris Baluken´in cezasını hemen onayladılar. Birçok arkadaşımızı yasaklı hale getirdiler. Hem de neden? Cumhurbaşkanı´na hakaretten! Yargı bütün tarafsızlığını yitirmiş durumda. Yargı Erdoğan´ın emrine girmiş durumda. Bakın, cumhurbaşkanı adayımız 18 aydan uzun süredir tutsak. Bütün haksızlığa rağmen tutsak. Anayasa Mahkemesi bile kendi içtihadını çiğniyor. Onu tutsak edebilirsiniz, ama fikirlerimizi tutsak edemezsiniz. Bu düşünce nerede olursa olsun sesini yükseltmeye devam edecek. Demirtaş hakikatin sesidir.
Ne kadar kaynak artırırsanız artırın bu kara deliği, sarayın iştahını doyuramazsınız. Bu kara delik kapanacak. Yerel demokrasiyle güçlendirilmiş bir parlamenter sistemi hep beraber inşa edeceğiz. Gerçek anlamda kuvvetler ayrılığını barındıran, evrensel hukuk kurallarıyla bezenmiş bir parlamenter sistem diyoruz ve bu çoğulcu laik bir demokrasidir. İşte cumhurbaşkanı adayımızla bunu savunuyoruz.
12 Eylül´den beri tüm iktidarlar hep halkı siyasetten uzak tuttular. Bütün mesele siyasetten uzak durun. Siyasetten uzaksanız hakkınıza müdahil olamazsınız. Gelin birlikte haklarımıza sahip çıkalım. Hakça dağıtım programımızla adaletli bir ülkeyi birlikte kuralım. 25 Haziran yeni bir başlangıçtır. Biliyoruz haklıyız ve kazanacağız. Bu ceberrut iktidarı barajı yıkarak ortadan kaldıracağız. Taş olacağız, Demirtaş olacağız başlarına düşeceğiz. Geleceğimiz için çocuklarımız için buna mecburuz. Özgür, demokratik bir ülke istiyoruz. Sevgi ile huzurla yaşamak istiyoruz.
İşsize iş gerek onlar kalkmış diyorlar ki, biz teknolojide sıçrama yaratacağız. Akıllar o kadar karışmış ki 2002 seçim propagandasını almış onları okuyorlar. Ya kağıtlar karıştı ya aklı karıştı. 3 y var diyorlar ki ?Yasaklarla, yolsuzlukla, yoksullukla mücadele edeceğiz.´ 16 yıl boyunca iktidardınız. Bırakın yasaklarla mücadele etmeyi, bütün ülke KHK ve OHAL´le yaşıyor.?