‘Hazır eve kapanmışken...'

Mustafa Çağrıcı'cının (mcagrici@karar.com) Yazısı;

‘Hazır eve kapanmışken...

 

 

YAZARIN SAYFASI

22.04.2020  00:33

SON GÜNCELLEME: 

22.04.2020  00:42

‘Hazır eve kapanmışken…’

1

+-

Geçenlerde, saygın bir hanımefendi meslektaşım “… Hazır eve kapanmışken ahlaka dair güzel metinler okumak istediğimi söylesem acaba bana birkaç tavsiyeniz olur mu?..” şeklinde bir talepte bulunmuş, ben de kendisine küçük değerlendirmelerle bir liste sunmuştum.

Belki faydalananlar olur diye değerli okuyucularımla da -kısaltarak- paylaşmak istedim. 

***

“Bir not: Kanımca, çağdaş Müslümanlarca yazılmış ahlak kitaplarından benim bildiklerimi okumak, sizin gibi entelektüel bir okuyucuya vakit ziyan ettirecektir. İlim insanlarımız, yeni dünyanın ahlak ve insanlık sorunlarına dokunan, klasik birikimimizi de bu yönden inceleyip güncelleştiren bir ahlak düşüncesi geliştirebilmiş değiller. Birkaç kıymetli teşebbüs de -rahmetli Erol Güngör’ün deyimiyle- “ulema taşlaması” yüzünden sonuçsuz kaldı. Onun için aşağıdaki eserlerin çoğu Batı’dandır.

***

1. ARİSTO (m.ö. 384-322), Nikomakhos’a Etik, trc. S. Babür, Ankara 1997. Eserin önemi malum. Filozof, fakih, kelamcı, hatta mutasavvıf âlimlerimizin yazdıkları klasik ahlak, temelde “ERDEM AHLAKI” olup, bu düşüncenin felsefedeki öncüsü Aristo’dur. Batılılardan da önce Ortaçağ Müslüman düşünür ve âlimler, ahlak yazılarında sistem ve fikir olarak Aristo’nun 1100 yıl önce Arapçaya çevrilen eserinden geniş ölçüde -İslâmîleştirerek- yararlanmışlardır. 

2. Alasdair MACINTYRE, Erdem Peşinde, çev. M. Özcan, İstanbul 2001. Çağdaş filozof MacIntyre, temelini Aristo’nun attığı ve Ortaçağ Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanlarının geliştirdiği “erdem ahlakı”nı savunmakta; Ortaçağ sonrası Batı ahlakını, insanlığın kadîm erdem düşüncesi ve geleneğini tahrip ettiği, ahlakı bireyselleştirdiği ve görecelileştirdiği gerekçesiyle eleştirmektedir. 

3. Immanuel KANT, Pratik Aklın Eleştirisi, çev. I. Kuçuradı vedğr., Ankara 1980. Kant’ın “ÖDEV AHLAKI”nı kavramak için mutlaka okunmalıdır.

4. Toshihiko IZUTSU, Kur’an’da Dini ve Ahlaki Kavramlar, trc. S. Ayaz, İstanbul 1991. Japon araştırması Izutsu’nun eseri, Kur’an/İslam ahlakını tarihsel ve kültürel bağlamından hareketle kavramak için hayli yararlı olacaktır.

5. Sabri F. ÜLGENER, İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, İstanbul 1981. Ülgener, geleneksel ahlak zihniyetimize -bizim mahallede örneği görülmeyen- eleştirel bir bakış sergilemiş.

6. Hans KÜNG, K.-J. KUSCHEL, Evrensel Bir Ahlaka Doğru, çev. N. Aşıkoğlu vedğr., Ankara, 1995.  Eserde böylesine küçülen dünyamızın, ortak dinî değerler olarak herkesçe paylaşılan bir evrensel ahlaka ihtiyacının olduğu savunulmakta, bu ahlak için prensipler önerilmektedir.

(Bu düşünceyi ben de paylaşıyorum; çağdaş Müslüman ilim insanlarının, İslam’ın ezeli-ebedi “esenlik” dünyasını böyle bir açılımla insanlığa sunmalarını zorunlu görüyorum.  Sizinle şu fikrimi de paylaşayım: İslam âleminde [bizdekiler dâhil] bugünün ilim erbabının ifade ve temsil ettiği şekliyle, insan ve ahlakla bağını koparmış bir -sözde “islâmî”- anlayışın geleceğinin olmadığını düşünüyorum ve Aziz Peygamber’in emanetine karşı sergilediğimiz bu vefasızlıktan dolayı ıstırap duyuyorum.)

7. Heinz HEİMSOETH, Ahlak Denen Bilmece: 5 Konferans, çev. Nermi Uygur, İstanbul 1957. Bir yudumda bitireceğiniz bir kitapçıktır.

8. Umberto Eco, Beş Ahlak Yazısı, çev. K. Atakay, İstanbul 2014. İtalyan edebiyatçı ve düşünür Eco, (aslında Kur’an’ın ve Peygamber’in öncelikle ele aldığı, fakat şimdiki ulemamızın umursamadığı) beş insanî-ahlâkî sorunu etkili bir dille incelemiş.

9. Zygmunt BAUMAN, Postmodern Etik, çev. Alev Türker, İstanbul 1998. Aykırı düşünür Bauman’ın bazı tezleri ve modernizmin ahlakına eleştirileri istifadeye değerdir. 

10. İzninizle bir de kendimden: Mustafa ÇAĞRICI, Kur’an’ın Geliş Ortamında Ahlâk ve İnsan İlişkileri, KURAMER, İstanbul 2020. Eserin, İslam’ı doğru anlamak için onun nasıl bir insan-toplum-ahlak zihniyetiyle hesaplaştığını, bu bağlamda “Câhiliyye”–“İslam” kavramsal karşıtlığının hangi temel ahlâkî farklılığa işaret ettiğini, buna göre İslam’ın nasıl bir insan-toplum-ahlak dünyası kurmayı hedeflediğini ve nihayet bugünün Müslüman dünyasının ne kadar “Müslüman” olduğunu anlamamıza katkı sağlayacağını umuyorum.”
 

 

YORUMLAR (1)