Kültür Toplum ve Aile Vakfı, kurulacak yeni dayanışma hattı ile insanları intihardan vazgeçirip yaşama bağlayacak bir projeye imza attı.
´Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi´, ´8 Mart 8 Kadın´, ´Çalıştırmayalım Okutalım´, ´Yaşlanmak Sanattır´ gibi adından söz ettiren sosyal sorumluluk projeleri ile toplumun kanayan yaralarını saran Kültür Toplum ve Aile Vakfı (KÜLT), şimdi de Türkiye´de giderek büyük bir sorun haline gelen intihar vakaları için harekete geçti. 4-5 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen ?Uluslararası İntiharı Önleme Çalıştayı´ ile ilk adımı atılan ?Hayata Bağlan? projesi ile intihar girişimlerinin azaltılması amacıyla hayata bağlayan bir telefon hattı oluşturulacak.
Hayat kurtaracak bu projeyi KÜLT başkanı Dr. Gülşen Öztürk anlattı.
İNTİHAR ORANLARI YÜZDE 440 ORANINDA ARTTI
Türkiye´de intihar oranlarının son yıllarda yüzde 440 oranında arttığına dikkat çeken KÜLT Başkanı Dr. Öztürk, "Biz muhafazakâr bir ülkeyiz, dinimize göre günah olan intiharın bu kadar yaygın olmayacağını düşünürüz ama Türkiye´de intihar oranları son 10 yılda yüzde 440 oranında arttı. Yani yılda 3 bin kişi intihar ediyor. Ki bu sayı Sağlık Bakanlığı´nın kayıtlardaki sayı. Bizde muhafazakârlığımızdan kaynaklanan bir saklama durumu var. Burada kayıt dışı bir sayı da vardır, dolayısıyla bu rakamın 3 binin çok çok üstünde olduğu düşünüyoruz" dedi.
10 YILDA 30 BİN KİŞİ İNTİHAR ETTİ
Projenin nasıl başladığını sorduğumuz, Öztürk şunları söyledi;
"Yılda 3 bin intihar bize kimsenin fark edemediği büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini gösterdi. Yılda 3 bin kişi son 10 yılda 30 bin kişi eder. Biz trafik kazalarında 30 bin kişi kaybetmedik, biz terör olaylarında 30 bin kişi kaybetmedik."
SON ANDA PİŞMAN OLUP YARDIM İSTİYORLAR
Araştırmalar gösteriyor ki tamamlanmış intihar yapanların büyük bir kısmı son anda ya bir arkadaşına, ya bir akrabasına ya da bir uzmana ulaşmaya çalışıyor. Yani son anda ?Beni Kurtarın´ sinyali veriyorlar. Amacımız yardım isteyen bu insanlar için bir telefon hattı kurulması.Bu sistem neredeyse bütün ülkelerde uygulanan bir sistem. 50 gelişmiş ülkede var. Hatta yurt dışındakiler psikolojik danışma hattı ama biz daha spesifik bir hat kurmak istiyoruz. Çünkü Alo İntihar hattı bir kriz yönetimidir aynı anda.
4 BAKANLIK DESTEK VERDİ... KAMU VE STK´LARDAN ORTAK PROJE
Türkiye´de bu hat çok kısa bir süre denenmiş ama pilot uygulama aşamasında kalmış. Biz gerçekleştirdiğimiz ?Uluslararası İntiharı Önleme Çalıştayı´nı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı´nın katılımı ile gerçekleştirdik. Herkes taşın altına elini koydu. ´Hayata Bağlan´ Kamu ve STK´ların ortak bir projesi olacak."
Süreç nasıl işleyecek?
Kişi hattı arayıp yardım istediğinde dediğinde karşısında uzman psikologlarımız olacak. Konuşma devam ederken örneğin ´ilaç içtim´ derse sağlık ekiplerini yönlendireceğiz ve ya ´yüksekteyim atlayacağım´ diyorsa emniyet güçlerini yönlendireceğiz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, intiharların çoğu gece 10 ile sabah 4 arasında oluyor. Dolayısıyla projemiz 7x24 çalışacak ama bir de gündüz ayağımız olacak.
Kişi kurtarıldıktan sonra ne olacak?
Gece intihardan kurtardığımız vatandaşlarımızı tedaviye ikna edip gündüz psikolojik danışmanlık vereceğiz. Veya tamamlanmış intiharlarda kişinin yakınlarına psikolojik destek vereceğiz. Kişinin kurtarılmasını tedavi süreci takip edecek.
Bu hatta kimler çalışacak?
Destek hattımızda psikologlar çalışacak. Çalıştayımız gösterdi ki, yurt dışında bu hatlarda çalışanlar hep gönüllüler. Bu gönüllülere özel seminerler, sertifikalar verilmiş. Bunların bir sertifika programları var, biz de psikologlarımıza bunları aldırıp ´Nasıl alo diyeceksiniz´, ´İlk ne diyeceksiniz´, ´İntihar kelimesini nasıl kullanacaksınız´ gibi eğitimleri verdikten sonra projemizi hayata geçirmeyi düşünüyoruz.
Numara belli mi?
Numara henüz belli değil, çalıştayımızın kayıtları tamamlandığında bakanlıkla tekrar toplantı yapıp netleştireceğiz.
Pilot bölgeler belli mi?
İlk olarak Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, şehirlerinde intiharların fazla olduğunu belirterek bize başvurmuştu. Dolayısıyla pilot şehirleri Gaziantep ve İstanbul olarak düşünüyoruz.
İŞTE İNTİHARLARIN EN YÜKSEK OLDUĞU 3 İL
Dr. Öztürk, Türkiye´deki korkutan istatistikleri şöyle açıkladı;
"Türkiye´de intiharın en çok olduğu iller Kars, Ardahan ve Karaman, en az olduğu iller ise Çankırı ve Rize. Ancak son yıllardaki intiharların çoğunluğu batı şehirlerinde gerçekleşiyor.
İNTİHAR EDENLERİN 3´TE 2´Sİ ERKEK
İntihar edenlerin üçte ikisi erkekler. Erkekler kendi deyimleriyle maço oldukları için yardım istemeye, dertlerini anlatmaya kapalılar. Sorunları da çözemedikleri için intihara daha eğilimliler. İntihar konusunda en riskli yaş grubu 19-29 yaş grubu. Gençlerimizi tam ailelerine ülkelerine hizmet edecekleri, büyüdükleri yaşlarda kaybediyoruz, bu çok acı bir tablo.
SANAL REKABET İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR
Son günlerde gelen ´Canlı yayında intihar etti´ haberlerini hatırlatılan Öztürk, sosyal medyanın intiharlar üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirterek, ?İnsanlar artık sanal hayatlarda yaşıyorlar. Kendi gerçek kimliklerini gizleyerek iletişim kuruyorlar ve sanal hayatı gerçek zannediyorlar. Artık herkes sanal bir rekabet içerisinde ve sanal rekabetle baş edemeyince depresyon baş gösteriyor ve bu da insanların çözüm yeteneğini yok ediyor." dedi.
MEDYAYA UYARI: İNTİHARLAR HABER OLMAMALI
Öztürk sözlerine şöyle devam etti;
?Google´a ´intihar´ kelimesi yazılınca en çok ?kolay intihar yöntemleri çıkıyor´. Bunların filtrelendirilmesi ve yasaklanması gündeme geldi. Çalıştayımıza katılan BTK bize bu konuda destek verecek. Burada ikinci önemli konu medyanın dili. Medya intihar yöntemlerini kesinlikle kullanmamalı. Hatta intihar haber olmamalı. Çünkü buralarda örnekleme var, öğrenme ve teşvik söz konusu bu haberlerde. BTK ile medyaya ´İletişim Dili´ diye bir seminer vermek, medya intiharı nasıl işlemeli konusunu beraber incelemek istiyoruz.?
Kaynak: Haber7 - Birsen Ateş