Havalimanına İsim Buldum: Fetihport!

VEYSİ DÜNDAR- 09.09.2018

Havalimanına İsim Buldum: Fetihport!

3. Havalimanı için ?Abdülhamid? ismi Twitterda gündeme girdi.

Havalimanına önemli şahsiyetlerin adını vermek makul. ?2. Abdülhamid? önemli biridir dolayısıyla adı verilebilir mi? Tabii ki, evet. Atatürk Havalimanı yıllarca Yeşilköy Havalimanı idi. Birden Atatürk oldu. Dolayısıyla isimler üzerine takılmamak lazım. Yeşilköy´e Atatürk adını askeri darbe döneminin hemen arkasından vermişler 1985´de. Atatürk adını en çok kullanan muktedir Kenan Evren, Marmaris Armutalan´da uzun müreffeh emeklilik dönemini huzur içinde geçirdi. Muhtemelen ebedi istirahat yerinde de aynı huzuru duyuyordur.

İsimler hele ki böyle siyasi iddia taşıyan isimler ancak ideolojisine güvenmeyen ve onu sağlamlaştırmak isteyenlerin tercih ettiği metotlara uyar.

Askeri darbe sonrası Evren, Cumhurbaşkanı iken tek parti Cehape´sinin dahi akıl edemediği Atatürk isminin kullanılması acaba hangi amaçla idi? İdeolojik kaygılarla ülkeye o dönemde devam eden soğuk savaş bekçiliği görevini, daha sağlam yapmak adına verilmedi ise, acaba ne amaç güdüldü?

O tarihlerde bir yandan Atatürk ilkeleri ceza niyetine ezberletildi, diğer taraftan elde Kuran memleket tavaf edildi. Çelişkiler kesinleşti. Devran döndü bugünlere gelindi. Allah apoletli bu güruhun taksiratını affetsin, kalanlara emekli maaşlarını afiyetle yedirsin.

Askeri darbelerin en sert ve şediti olan 12 Eylül´ün ve arkasından gelen karanlık dönemin mağdurları maalesef terörist damgası yiyor. Eski Türkiye´yi aşmak ile övünen siyasi iktidar maalesef bu eski Türkiye bileşenlerine dair keyfi ve pek de akla yatkın olmayan bir sınıflama yapıyor. 70 küsur sene önceki iki savaş mağduru Cehape´yi yerden yere vurur iken, daha yakın tarihin acı ve dertlerini adeta yok sayıyor. İşin gerçeği belki de varlık sebebinin 12 Eylül darbesi sonrasında, hasıl olan ortam olduğunu, iyi biliyor gibi?!

Dönelim tekrar isim mevzuuna. İsimler geçicidir. Bugün koyarsınız, yarın gelir silerler. Eserler bakidir. Havalimani iyi bir eser olarak baki kalacak. Abdülhamid ismini koysa da koymasa da bu böyle olacak.

Abdülhamid´i Necip Fazıl 1965 tarihli eserinde yeniden ülke gündemine sokmuştu. Tarihi tarafgir bir anlayış ile gündelik siyasete tahvil eden, soğuk savaş sağcılığı İttihatçılara ve onun artçısı gördüğü güncel muhaliflerine hep bu menkibe siyaseti ile saldırmıştır.

Tarihte iyi ve kötü değil, zorunluluklar olduğundan bihaber ergen tavrı ile tarihsel şahsiyetler günün düşmanı dostu olmuştur. Oysa zaten döneminde dost ve düşmanı belli idi.

Mesela İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif, Abdülhamid için su dizeleri kaleme almış:
?Yıkıldın gittin amma ey mülevves Devr-i İstibdad
Bıraktın milletin kalbinde çıkmaz bir mülevves yad´
(Ey kirli İstibdad Dönemi -Abdülhamit- yıkıldın gittin ama milletin kalbinde asla silinmeyecek kirli hatıranı bıraktın)
?O birkaç hayme halkından cihangirane bir devlet
Çıkarmış, bir zaman dünyayı lerzan eylemiş millet
Zaman gelsin de görsün böyle dünyalar kadar zillet
Otuz üç yıl devam etsin, başından gitmesin nekbet
Bu bir ibrettir amma olmayaydık böyle bir ibret´
(O birkaç boydan bir dünya devleti yaratarak alemi titreten şu millet, zamanı gelsin de bu kadar büyük alçaklıklara uğrasın; bu pislik başından 33 yıl gitmesin? Bu bir ibrettir ama çok isterdik ki böyle bir kötü örnek olmasaydı.)
?.
?Müvekkel eyleyip casusu her vicdana, her hisse,
Düşürdün milletin en kahraman evladını yese?
Ne melunsun ki rahmetler okuttun ruh-i İblis´e!´
(İnsanların her duygusunun her düşüncesinin başına bir casus taktın; en yiğit insanları bile bu baskıyla bıktırdın. Öyle hainsin ki Şeytan´ın ruhuna bile rahmet okutturdun.)

Bunlar tabi ki Mehmet Akif´in şahsi düşünceleri. Döneminde yaşamış biri olarak eleştiri ve kızgınlık duyması anlaşılır. Ama bugünün siyasetine malzeme olarak kullanmak hem yanlış hem de sakıncalı.

Soğuk savaş döneminin ülkemize armağan ettiği berbat geleneklerden biri olan tarihi özellikle sağ cenahta araçsal hale getirme hastalığı iyileşmez görünüyor.

Abdülhamid üzerinden rakiplerine gol atma derdi bitecek gibi değil.

Bi arada bir de İngiliz derin devletinin bu işten muzdarip olacağını yazanlar var. Bunlara portakalları bıçaklanan Hollanda´ya büyükelçi atandığını hatırlatmak isterim.

Son bir not: soğuk savaş dönemine dair ABD eski başkanı Obama´nın da benimle aynı fikirde olduğunu gördük. Kendisi Trump´u; ?Eski KGB başkanı ile koalisyon kuran bir Cumhuriyetçi olur mu?? ifadesi ile vurdu son konuşmasında.

Ezcümle; adı ne olursa olsun yeni hava limanı ülkenin içine düştüğü ve pek de kolay aşılmayacağı anlaşılan krize karşı umarım en iyi performansla yarar sağlasın.

İsim tartışması öyle ya da böyle aşılır. Ama daha mühim bir konu var: Abdülhamid gördüğüm kadarı ile en fazla Twitter´da 6. sıraya çıktı. Ama tuvalet kağıdı 60 lira hasgtagi gün boyu 1 numaralı trend topic idi.

Havalimanı tuvaletlerine konulan tuvalet kağıtlarından para alınmadığına göre, ne yapıp edip bu enflasyonist atağı bertaraf etmek elzem. Yoksa işimiz zor.