Dünyanın en büyük ve en etkin hareketlerinden biri olan İhvan-ı Müslümin hareketi kurulduğunda Mısır halkı İngilizlerin sömürgesi altında var oluş mücadelesi vermekteydi. Toplumun duyarlı insanları İhvan´ın öncülüğünde halkı kimliksizleştirmeye çalışan misyonerlere karşı güç oluşturarak tebliğ çalışmalarına hız verdiler. İhvan sömürge altında yaşayan toplum nazarında o kadar itibar gördü ki, üyeleri ülkenin bütün kurum ve kuruluşları üzerinde etkin rol almaya başladılar. Hasan El Benna sömürü odağı haline gelen ülkesini savunmak ve Filistin halkının haklarını koruyabilmek için El Nizam El Hass adlı askeri bir kuruluş oluşturdu. O dönem İngiliz sömürüsü ve Filistin halkının ezilmişliği böyle bir kuruluşu gerekli kıldı.
1942 tarihinde Hasan El Benna çalışmalarını siyaset aracılığıyla daha etkin hale getirmek istedi fakat Başbakan En-Nahhasin´in engellemesi ile geri çekildi. Daha sonra seçimlere tekrar katılmak istedi ancak hükümet İhvan´ın siyasi faaliyette bulunmasını engelleyen bir yasa çıkararak buna engel oldu. 1948´de hükümet İhvan´ı yasadışı ilan etti. 1949´da ise Hasan El Benna hükümetin ajanları tarafından şehit edildi. Fakat onun oluşturduğu hareket vefatından sonra da etkin olmaya devam etti.
Hasan El Benna İslam´ın doğru anlaşılması için halkı bilinçlendirmeye ve fertleri vahyin ışığı altında toplamaya çalışmıştır. Tevhidi esasları merkeze almış, mezardakilerden yardım istemenin, yardım için onları çağırmanın, onlara adakta bulunmanın, Allah´tan başkası adına yemin etmenin şirk olduğunu her fırsatta vurgulamıştır. Bugün onunla aynı çizgide yürüyen öğrencilerinin zalim bir diktatör tarafından ölüme, işkenceye ve yoksulluğa maruz bırakıldığını görmekteyiz. Fakat şu bir gerçek ki, zalimler isteseler de istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Hasan El-Benna´nın siyasi düşüncesi ve bu alandaki hedefleri şöyleydi:
1-İslam vatanını her çeşit yabancı nüfuzdan kurtarıp tam hürriyetine kavuşturmak.
2-Hürriyetine kavuşmuş olan bu İslam ülkesinde davanın tebliğini yapabilecek bir İslam devleti kurmak.
3-İslam hükümeti vasıtasıyla emniyeti sağlamak, ilahi kanunları uygulamak, erdemli fertler yetiştirmek, ülkeyi savunacak özel bir kuvvet hazırlamak, umumun sıhhatini korumak, toplumun çıkarlarını dikkate almak, milli geliri artırmak ve İslam davasını bütün dünyaya yaymak.
Benna İslam iktidarının esaslarını ise şu başlıklar altında belirtmiştir:
1-İdarecinin sorumluluğu: İdareci hem Allah´a hem de millete karşı sorumludur. İdareci ile millet arasında kamu çıkarlarını korumaya dair bir sözleşme vardır.
2-İslam ümmetinin birliği: İslam ümmeti tek bir millettir. Çünkü kardeşlik akdi birlik ve beraberlikle tamamlanır.
3-Millet iradesine hürmet: İdarecinin İslam ümmetiyle istişare etmesi önemlidir.
Hasan El Benna parti fanatizmine karşı çıkar ve bunun fertleri birbirine düşürüp tefrikaya sebebiyet verebileceğini ifade eder ve dava anlayışını merkeze alır.