Çıra Yayınları arasından çıkan, Mehmet Kubat´a ait olup Tabiin´den sayılan Hasan el- Basrî´nin hayatı, ilmi kişiliği ve onun kelâm ilmindeki yerini tespit sadedinde kaleme almış olduğu ?Hasan el- Basrî´ adlı eseri, sahasında önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Bu çalışmada, İslâmî ilimlerin diğer alanlardaki konumuyla birlikte, Hasan el-Basri´nin daha çok kelâmcı kişiliği, Kelâm İlmi´ndeki yeri ve kelâmî/itikadî görüşleri üzerinde durulmaktadır.
Aşağıda bu eser ile ilgili bir tanıtım metni bulacaksıız...
Kitap ile ilgili tanıtım metni:
"Hasan el-Basri, Hz. Peygamberin hanımı Ümmü Seleme (r.a)´nın terbiyesiyle büyümüş yetişmiş Bedir Ashabından olmak üzere sahabenin önde gelenlerinden 500 kadarı ile görüşme imkânı bulmuş önder bir âlimdir.
Hasan el-Basri´yi önemli kılan şey İslâm düşüncesinin teşekkül dönemi olarak adlandırılan ve daha sonra kurumsallaşarak birer siyasi ve itikadi model haline gelen mezheplerin fikirlerinin oluşmaya başladığı bir dönemde yaşamış olması ve nüve halinde yeni şekillenen İslâmî her tür disiplinin gelişmesine katkıda bulunmuş olmasıdır.
Hasan el-Basri´nin İslâmî ilimler alanında attığı hemen her adım, birer ?´ilk adım´´ niteliğindedir ve bu özel konumu sebebiyle o, yaşadığı çağdan bu güne Müslümanlar için büyük bir değere sahiptir. Birçok ilke imza atmış olması, hem kendi döneminde ve hem de sonraki zamanlarda Hasan el-Basri´yi vazgeçilmez bir konuma yükseltmiştir.
Kaderin teorik tartışmasını yapan ilk kelâmcı, züht ve takvaya dayalı tasavvufun temellerini atan ilk mutasavvıf, şiddet ve aşırılıktan uzak, orta yolun, yani sabır ve temekkün ekolünün öncülüğünü yaparak ?´Ehl-i Sünnet´ kavramını kullanan ilk âlim, hür irade öğretisinin Müslümanlar arasındaki ilk kurucusu olması gibi bir çok adımın ve yeniliğin sahibi oluşu, Hasan el- Basri´yi çağlar üstü öneme taşıyan unsurlardır.
Bu konumundan dolayı, İslâm adına ortaya çıkan hemen bütün ekoller onu kendi önder ve öncülerinden biri saymış ve kendi mezhep, meşrep veya fırkalarının ?´fikir babası´´ olarak kabul etmişlerdir.
Meselâ hemen bütün tasavvufî ekoller onu kendi önde gelen şeyhlerinden biri kabul etmişlerdir. Benzer bir biçimde daha sonraki dönemlerde kurumsallaşan Mu´ tezile ekolu onu kendi öncülerinden biri olarak telakki etmiştir.
Diğer taraftan Ehl-i Sünnet ekolüne bağlı bilginler de Hasan el- Basri´yi kendi selefleri arasında saymaya itina göstermişlerdir.
En çok bilinen ve şöhret bulan yönü zühd ve takvâya dayalı yaşamı, yani tasavvufçuluğu, en çok muhafaza edilen fikirleri de tasavvufa dair olanlar olsa da Hasan el-Basri´nin kelâmcılığının ve İslam düşünce tarihinde kelâmî meselelere dair görüşlerinin çok daha önemli olduğu rahatlıkla söylenebilir."