Hamd, vaadini gerçekleştiren, kuluna yardım eden, ordusunu yücelten ve düşman birliklerini tek başına mağlup eden Allah’a mahsustur. Salat ve selam, cihad edenlerin en hayırlısı liderimiz, önderimiz ve örneğimiz olan Peygamberimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) olsun.
“Sözümüz, gönderdiğimiz kullarımıza önceden geçmiştir. Onlar mutlaka galip gelecektir. Bizim ordumuz ise üstün gelecektir.” (Saffat, 171-173)
Ey Filistin halkımız, ey Arap ve İslam ümmeti, ey dünyanın özgür insanları!
Halkımızın yıllardır süren cihadının ve mücadelesinin bu tarihi anında size tüm gurur, şan ve övgü ifadeleriyle sesleniyoruz.
Ey kahraman Gazze halkımız! Ey taife-i mansura, ey kerem sahibi Gazze halkı, ey şehitler, yaralılar, esirler ve kayıplar diyarı!
Sizler sözünüzde durdunuz, sabrettiniz, kimsenin yaşamadığı acıları tattınız, kimsenin karşılaşmadığı zorluklara göğüs gerdiniz, emaneti hakkıyla yerine getirdiniz ve bu emanete layık oldunuz. Kendinizi fedakarlığın zirvesine adadınız, cömertliğin doruğunu gösterdiniz. Sabır gerektiren yerlerde sabrettiniz, cihad gereken yerlerde cihat ettiniz ve Allah’ın izniyle en büyük şerefi elde ettiniz.
Ribatınız, cihadınız, sabrınız, cömertliğiniz ve fedakarlıklarınız kutlu olsun. Sabrettiniz diye size selam olsun. Ne güzel bir yurt sonu!
"Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" (Ra’d-24)
Şu anda, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, mücahitler, doktorlar, gazeteciler, sivil savunma görevlileri, güvenlik, hükümet ve polis mensupları, aşiret liderleri ve aileler de dahil olmak üzere, en şerefli savaşta ve en yüce davada; Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı savunma savaşı olan “Aksa Tufanı” savaşında can veren şehit kervanlarının önünde saygı ve takdirle duruyoruz. Onlardan sonra sözünde duran, yoluna devam eden, görevi tamamlayan ve onların ardından sancağı taşıyan herkese de selam olsun.
“Nice peygamberler vardır ki, beraberlerinde birçok Allah yoluna baş koymuş kişi savaştı da Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşemediler, zayıf düşmediler ve boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.” (Âl-i İmrân, 146)
Bu savaşta bedenleri parçalanan şehit liderlerimizin, şehit lider İsmail Heniyye'ye (Allah rahmet eylesin), şehit lider Yahya es-es-Sin'a (Allah rahmet eylesin), şehit lider Şeyh Salih el-Aruri'ye (Allah rahmet eylesin) ve Gazze’deki siyasi ve askeri liderlikten kardeşlerimize, ayrıca tüm direniş gruplarından ve mücahitlerden şehitlerin önü saygıyla duruyoruz. Tümünü selamlıyoruz.
Onlara ve halkımıza diyoruz ki: Liderlerimiz ve şehitlerimiz, ticaretiniz kazançlı olmuştur, Allah’ın izniyle bu, asla zarara uğramayan bir ticarettir. Biz de, Allah’ın izniyle, zafer veya şehadet elde edinceye kadar şehit liderlerimizin izinden yürümeye devam edeceğiz.
Aziz halkımız, Arap ve İslam ümmeti, dünyanın özgür insanları!
Aksa Tufanı savaşı, davamızın ve büyük halkımızın direniş aşamalarının tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. Bu savaşın etkileri devam edecek ve Allah’ın izniyle bu savaş sona erse bile durmayacaktır.
7 Ekim’de yaşanan mucizevi ve büyük askeri başarı, Kassam Tugayları’nın seçkin birlikleri tarafından gerçekleştirilen güvenlik başarısıyla birlikte, halkımız ve direnişimiz için nesilden nesile aktarılacak bir gurur kaynağı olarak kalacaktır.
Bu başarı, düşman varlığını ölümcül bir şekilde sarsmış, halkımızın tüm haklarını geri kazanacağının ve işgalin kutsal topraklarımızdan, Kudüs’ümüzden ve mukaddes mekanlarımızdan çok yakında Allah’ın izniyle defedileceğinin işaretini vermiştir.
İşgalcinin ve destekçilerinin, 467 gün boyunca yürüttüğü vahşi soykırım savaşı, Nazi suçları ve insanlık düşmanlığı, halkımızın ve dünyanın hafızasında sonsuza dek kazılı kalacaktır. Bu, modern çağın en korkunç soykırımlarından biri olarak tarihe geçecektir....
...Tüm acıların, işkencelerin ve eziyetlerin her türlüsünü barındıran bu zulüm, sessiz kalan ve kayıtsız kalan insanlığın ve dünyanın alnında bir utanç lekesi olarak duracaktır.
Halkımız, soykırım savaşına destek veren, siyasi ve medya örtüsü sağlayan, Gazze’deki halkımızın, çocuklarımızın ve evlatlarımızın üzerine binlerce ton bomba ve patlayıcı yağdıran herkesi unutmayacaktır.
Şunu bir kez daha vurguluyoruz: Bu suçları işleyen tüm suçlular, er ya da geç işledikleri her şeyin bedelini ödeyeceklerdir.
Halkımızın yaşadığı, saçları ağartan dehşet ve zorluklara rağmen, direnişimizle başımız dik, kahramanlarımızla, direnişçilerimizle ve sabırlı halkımızla gurur duyuyoruz.
Düşmanımız bizden asla bir zayıflık veya yenilgi anı görmeyecektir.
Buradan yetimlerin, çocukların ve dul kadınların, yıkılan ev sahiplerinin, şehitlerin, yaralıların ve acı çekenlerin, tüm kurbanların, dökülen her damla kanın ve dökülen her acı gözyaşının adına sesleniyoruz.
Onların adına diyoruz ki: Ne unutacağız ne de affedeceğiz. Evet, asla unutmayacağız. Asla affetmeyeceğiz.
Aramızda ve içimizde, bu acılara ve fedakarlıklara karşı bir hakkı feda edecek hiçbir kimse yoktur ve olmayacaktır.