İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD’nin Filistin toprakları için önerdiği barış planına tepki göstererek, İsrail ve ABD’ye karşı cihat çağrısı yaptı. Hamaney, Filistinlilere bugüne dek uluslararası anlaşmalarla vaat edilmiş maddelerin tümünü ihlal eden plana karşı çözümün ‘siyonist düşmanı ve ABD’yi cihat yoluyla bölgeden atmak olduğunu’ söyledi.
Hamaney, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta yanına İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu alarak Washington’da ‘Yüzyılın Anlaşması’ adıyla planı Twitter’dan yaylım ateşine tuttu. “Amerikan komplosu ‘Yüzyılın anlaşması’ Trump’tan önce ölecek” diyen Hamaney, planın aptalca olduğunu, hiçbir sonuca ulaşmayacağını belirtti.
Hamaney, “Plan ilk günden beri onların kendilerine zarar verdi. Kibirli Güçler Filistin’i unutturmaya çalıştı. Fakat çabaları tersi yönde sonuçlar verdi ve Filistin sorununu canlandırdı. Şimdi dünya Filistin’den ve bastırılmış halkının haklarından söz ediyor” dedi.
The #DealofCentury" has hurt themselves since day one!
The Arrogant Powers have tried to make #Palestine forgotten. But, their efforts gave the opposite results, & revived the question of Palestine. Now the world is talking about Palestine & the rights of its oppressed people.İran’ın ruhani lideri, plana destek veren Arap ülkelerini de eleştirip ‘çözüm’ olarak cihat çağrısında bulundu. Hamaney, “Komplolarını rüşvet, silah ve kandırmacalarla ilerletmeye çalışacaklar. İlaç ne? Filistin ulusunun ve gruplarının, Siyonist düşmanı ve ABD’yi cihat yoluyla [bölgeden] atmak için cesur bir direniş sergilemesi. Bütün Müslüman uluslar ve İslam dünyası da onları desteklemeli” ifadelerini kullandı.
They will try to further their plot with bribes, weapons & enticements.
What's the remedy? It is bold #resistance by the Palestinian nation & groups in order to force out the Zionist enemy & the U.S. through #Jihad. All Muslim nations & the world of Islam must support them too.Trump’ın İsrail ve Suudi Arabistan ile çok yakın ilişkiler içinde olan damadı Jared Kushner’a hazırlattığı planda, Kudüs’ün bölünmemiş bir şekilde İsrail’in başkenti olması, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan yasadışı Yahudi yerleşimlerinin muhafaza edilmesi ve dört yıl sonra kurulacak Filistin devletinin başkentinin Doğu Kudüs’ün dış mahalalerinden Ebu Dis’te olması, bu süreçte Hamas’ın saldırılarını durdurması öngörüyordu.