Sistematik biçimde Suriyeli muhacirlere yönelik nefret suçu işleyen Sinan Oğan´ın yaptığı zulmü deşifre eden Özgür-Der´i kendisini hedef göstermekle suçlayıp İstanbul Valiliğini harekete geçmeye çağırması ne büyük pişkinlik!
Sinan Oğan T24´te Şirin Payzın´ın konuğu olarak katıldığı programda bir saate yakın bir süre boyunca Suriyelilerin Türkiye´den gönderilmesine yönelik yaklaşımını tekrarlamış. Bu arada Suriye´nin pek çok yerine muhacirlerin rahatlıkla dönebileceği, örneğin Tel Abyad´da evlerinin kapısını açıp yerleşebilecekleri vs. bir dizi saçma sapan tez ortaya atmış.
Şirin Payzın´ın Almanya´daki Türkiyeliler karşılaştırmasını anlamazlıktan gelirken, Türkiye´den mülteci olarak Avrupa´ya giden on binlerce insanın durumuna da bütünüyle gözünü kapatmış. Ve çok ilginçtir, Şirin Payzın´ın Suriyeliler konusunda farklı düşünenler olduğu hatırlatmasına ilişkin olarak Sinan Oğan bunların kendisini Türk hissetmedikleri şeklinde tipik faşizan bir cevap vererek Suriyeliler konusunda herkesin kendisi gibi düşündüğü saçmalığında ısrar etmiş.
Ve söyleşinin sonunda Özgür-Der´in eylemine atıfta bulunak, kendisinin ?Suriyeliler defolsun? şeklinde bir sözünün olmadığını söylemiş. Özgür-Der´i yasadışı örgütlerle irtibatlı olmakla itham edip, kendisinin hedef gösterildiği iddiasıyla İstanbul Valiliğini Özgür-Der aleyhine harekete geçmeye çağırmış.
Öncelikle tüm söylemi, çabası Suriyeli muhacirleri Türkiye´den kovmak, göndermek olan birinin ?benim defolsunlar şeklinde bir sözüm yok bana iftira atıyorlar? demesi gerçekten çok komik! Mesele kovmak, göndermek, paketlemek, def etmek vb. kelimelerin etimolojisi tartışması mı, kelime oyunu mu oynuyoruz? Avrupa´daki ırkçılar, Neo-Naziler, Dazlaklar da Türkiyeli göçmenler için senin gibi davranıp ?evlerine gönderelim? diyorlar zaten! Ama bu pratikte ?def edelim?den başka bir anlama gelmiyor. Hem sonra sosyal medya sayfanda seni çok seven taraftarlarının muhacir düşmanı böğürmeleri, hakaretleri, iğrenç ve aşağılık küfürleri havalarda uçuşurken kelime üzerinden polemik sürdürmek ne ifade ediyor?
Ayrıca hedef gösterme iddiasının da yenilir yutulur bir tarafı yok. Sen siyasetçisin, toplumun tanıdığı bir kişisin ve Suriyeli muhacirler meselesinde bile isteye öne çıktın! Köpürttüğün tartışmanın doğrudan tarafı oldun! Senin ortaya attığın ırkçı, ayrımcı söylemleri, tezleri reddetmemiz, bu çirkinliğe, zulme karşı halkı uyarmamız neden hedef gösterme olsun? Özgür-Der´in yaptığı şey sadece deşifre etmektir! Suriye topraklarında rejimin katliamları aralıksız devam ederken mağdur insanları katil rejimin zulmüne teslim etme yönünde kampanya yürütmenin vicdansızlığına, ahlaksızlığına, zalimliğine ilişkin kamuoyunu bilgilendirmektir! Şunu da ekleyelim ki, ifade özgürlüğünden bunca dem vuran, kendisine medyada söz hakkı verilmediğinden sürekli yakınan birinin tutumu ve söyleminden ötürü eleştiriye maruz kaldığında, suçlandığında hemen "hedef gösterildim? diye yakınması, şikayete kalkması başkalarının eleştiri özgürlüğünü yok sayması anlamına gelmiyor mu?
Yoksa Sinan Bey şöyle mi düşünüyor: Ben istediğim gibi sansasyonel iddialarla, kurgu haberlerle, iftiralarla bu ülkeye sığınmış garibanlar aleyhine kampanya yürüteyim; sokaklarda mazlum insanların ırkçı çetelerce hedef alınacağı kışkırtmalarda, tahriklerde bulunayım; ortalık alevlensin, nefret dalgası yayılsın ama bu yaptığımdan dolayı kimse bana tek bir şey söylemesin!
Öyle yağma yok, bu ülkede sadece ırkçılar, kafatasçılar, faşistler yok; adil ve erdemli insanlar da var! Ve bunlar mazlumların hakkını korumak konusunda kararlılar, bunu sen de öğren artık!