orumluyu bul, cezayı kes, hesabı kapat, fakat herkesi dinle?
Yiğidi öldür, hakkını ver?
Bütün taraflar ne diyecekse desin, hele hele işin içinde olanı, işin sahibini daha bir dikkatle dinle.
Hatırlayacaksınız?
Soğan konusunu bu köşeden yazdım, bir sürü laf ettim.
Sonra bana dediler ki?
Yahu sen bunları yazıyorsun da, olanı biteni biliyor musun, bizi dinledin mi, neyin ne olduğunu öğrendin mi, hal yasasının tartışıldığı bir dönemde, domatesin, patatesin, soğanın, patlıcanın, biberin, ıspanağın fiyatları neden yükseldi, bu iş sana da biraz garip gelmiyor mu?
Vallahi ne yalan söyleyeyim, düşündüm bana da biraz garip geldi, benim de çakralarım açıldı.
Antalya-Ankara- İstanbul üçgeninde 6-7 telefon görüşmesi yaptım.
Seracıdan komisyoncuya, tüccardan halciye, marketçiden pazarcıya herkesle görüştüm.
Antalya´dan bir komisyoncu arkadaşın gönderdiği mektubu, noktasına virgülüne dokunmadan paylaşacağım.
Haklıdır, haksızdır, buna siz karar vereceksiniz, fakat adam enteresan bir konuya dikkat çekiyor.
Diyor ki?
Siz, yaz günü domates deposu gördünüz mü?
Siz, kış günü tarladan sökülüp pazara gönderilen kuru soğan veya patates gördünüz mü?
Siz, depolarındaki patatesi, soğanı satamadığı için çürüten ahaliye, ?Haliniz nedir, ey çiftçi kardeşlerim?? diyen yönetici gördünüz mü?
Siz, hallerde fiyat akışı nasıl cereyan eder, bunu bilen bir tarım yöneticisi gördünüz mü?
Siz, tarımın yapısal sorunları için çalışmalar yapan, bölge ve ürün planlaması yapan yönetici gördünüz mü?
Siz, büyük marketlerin 2011´den beri, üretim bölgelerinde sebze-meyve ticaret erbabını ezmek, sindirmek, onları bitirmek, piyasada tek tabanca olma adına yaptıkları icraatları gördünüz mü?
Siz, taze fasulye tarlasında fasulye toplayan bir kadın işçinin yevmiyesinin 80 lira olduğunu, en kabadayı işçinin de, günde 100 kilo fasulye toplayabildiğini ve de, 1 kilo fasulyenin sadece toplama bedelinin 80 kuruş olduğunu idrak edebildiniz mi?
Haller başıboş yerler midir, belediyelerin denetim ve kontrolü altında değil midir?
Üretim bölgelerinde fiyatlamanın arz ve taleple şekillendiği bilinmiyor mu?
Halleri özelleştirmek, komisyoncuyu kaldırmak, üreticiyi büyük zincir markete teslim etmektir, bunun adı tekelciliktir.
Bu da adalet değildir?
?Tamam? dedim, bu arkadaş derdini böyle anlatıyor da, öteki komisyoncular ne diyor, hepsi mi böyle düşünüyor acaba?
Başka birini aradım, o da dedi ki?
Beyefendi, bu hal yasası, sektörün fişini çeker, üreticiyi tekele teslim eder.
Ben komisyoncuyum, buradaki çiftçinin yoldaşıyım, faturasız, kâr oranı belli olmayan bir kilo satış yapamayız biz.
Benim komisyonum %6 ila %10 arasındadır ve bu kayıtlıdır, çiftçi bir şeye karışmaz, belediyesinden, ulaşımından, pazarlığından her şeyiyle ben ilgilenirim.
Şimdi Allah için söyleyin, çiftçiden 1 lira 80 kuruşa alıp, 2 liraya elden çıkardığım ürünün markette 7 liraya satılmasından ben mi sorumluyum?
?Bu da haklı valla, dur ben bir de çiftçiyi arayayım? dedim, gece yarısı seracıları uyandırdım.
?Yahu siz ne düşünüyorsunuz, hal yasasıyla ilgili?? dedim.
Köylü milletin efendisidir, harbiden de Antalyalı Yörük kardeşim efendi gibi cümleler kurdu.
Dedi ki?
Hal yasası, mal yası olur, bize bir faydası olmaz, sana da olmaz, bana da olmaz.
Ben yine 1 lira 80 kuruştan satarım, sen yine 7 liradan yersin, kazanan kazanır, belki kazananlar değişir, ama bizim sırtımızdaki kırbaç hiç eksik olmaz.
Biliyor musun, gübrenin, ilâcın fiyatında, bire üç artış var, dolar düştü, bizim tarım sektöründe kullandığımız hiçbir şey düşmedi, hayırlısı olsun bakalım?
Çiftçi kardeşimin sözünü kesmeden dinledim.
Ne keseceğim, meslektaşım o benim, o domates üretiyor, ben fındık, bilmiyor muyum olanı biteni?
İki tane firma kapattı fındık piyasasını, onlar ne diyorsa o oluyor.
Acaba, dedim, Karadeniz´de çevrilen film şimdi de Akdeniz´de mi çevriliyor?
Sonra bir tüccarı aradım, o direk damardan girdi.
Dedi ki?
Bak arkadaşım, bu konu çok hassas bir konu, ben AK Partiliyim, etrafımdaki herkes bunu bilir, fakat bu hal yasası, bizim partiye Antalya´yı kaybettirebilir.
Hesap kitap ortada, verdiğimiz belli, aldığımız belli, bizim hesabımızda hata yok, ama yanlış hesap yaparlarsa, o hesap Antalya´dan döner, çok yazık olur?
Evet, görüşler, düşünceler, açıklamalar böyle.
Sebze meyve işiyle uğraşan ahali, hal yasasını çıkarmak için suni bir fiyat artışına zemin hazırlandığını, şimdi de sektörün tekele teslim edileceğini düşünüyor.
Ben gazetecilik yaptım, durumdan herkesi haberdar ettim.
Buyurun, karar sizin?